SINIR TANIMAYAN ALİMLER
21/01/2019/Pzrts/Milligazete
Günümüzde Sınır tanımayan kelimesi
yazıldığında veya söylendiğinde, dinleyenin aklına ilk gelenler; Doktorlar,
Hemşireler, Gazeteciler, Avukatlar
gelir.
Sınır Tanımayan Hocalar veya Alimler pek
hatıra gelmez.
Hiçbir meslek gurubu, Sınır tanımamamda, bütün
zamanlarda sevgili peygamberimizin eğitiminden geçen Ashab-ı Kiramın seviyesine
ulaşamaz.
Sınır Tanımayan bütün insanlığa İslamı
ulaştırmayı hedefleyen Ashab-ı Kiramın çoğunluğu Mekke ve Medine vefat
etmemişler.
Eba Eyyub el-Ensari gibi İstanbulda,
Diyarbakırda Maraşta, Hakkaride, Pekinde, Kudüste, Mısırda vefat edip
oraları şereflendirenlerdir, sınır tanımayan Ashab. Allah, hepsinden razı
olsun.
Ama şu anda eserlerinden dünya Müslümanlarının
yararlandığı Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, Nesai, İbni Mace gibi Kütübü
Sitte/Altı kitap sahibi altı hadisçimiz, Sınır Tanımayan İslam Alimleri ndendirler.
Bu gün Özbekistan içinde kalan şehirlerde
doğan, oradan Mısıra geçen, Yemene uğrayan, Mekke, Medine, Bağdat, Şam, Kudüs
gibi ilim merkezlerinden hem ilim alan hem ilim ışıkları saçan ilim adamlarımız
vardı bir zamanlar.
Endülüste doğan, ilim kabını oranın ilim denizlerinden
aldıktan sonra deniz bittiği halde ilim aşkının ateşinin sönmediğini gören o Sınır
Tanımayan ilim adamlarımız, Konya, Şam, Kudüs, Mekke, Medine, Mısır, Bağdat
merkezlerine uğruyorlar, geçtikleri yerlerin iyi ve kötü hallerini ilim
adamlarıyla siyaset adamlarına anlattıktan sonra çözüm konusunda da kendi
görüşlerini ve dayandıkları delillerini söylerken ilim dağıtmışlar, onları
dinlerken de almışlar ve kendi şehirlerine götürmüşler.
Öyle önemli bilgi alışverişinde bulunmuşlar ki
hala bu çağda hem İslam dünyasını etkileyen, hem Müslüman olmayan insanları
etkileyen eserleri dünya dillerine terceme edilmişler.
Bir ismi de Şafi olan Allah celle celalühün
tabiata indirdiği şifaları dünya hastalarına dağıtan doktorları, ekmeksizliğe
çare bulduğu halde adaletsizliğe çare bulamayanların yanına adaletin
serinletici gölgesini yaymaya çalışan avukatları
ve kendi sahasında sınır
tanımayan ve meşru çizginin dışına çıkmadan sınırlı dünyanın sınırlarını aşan
her insanı saygıyla selamlamak gerekir.
Ama şifasız hastaların da, sıhhatli insanların
da ömrünün bir sonu vardır.
Sonsuz hayata doğru her nefeste bir adım atmış
oluyoruz.
İşte İslam alimleri, hocaları, mollaları,
meleleri, her dil ve bölgede nasıl deniyorsa densin, taşıdıkları ilim, iman,
adalet, ahlak
gibi olmazsa olmazlarımızı dünyaya taşıyanlarımızdır bunlar.
Sınır Tanımayan Alimlerimiz Amerika Başkanı
Trump, Rusya Başkanı Putin, Çin devlet Başkanı Xİ Jinping
.gibi ölümlü
insanların kan kusturan, yeryüzünden gökyüzüne yakılmış insan kokusu gönderen,
her yıl milyonlarca insanın ölümüne, sürgününe, işkencesine.. sebep olanların
adalet adı altında zulmedenlerden kurtarıp, herkesin huzuruna varacağı Allah
celle celalühün adaletini yayan Sınır Tanımayan Alimler e ihtiyacımız,
hepsinden ve her şeyden daha fazladır.
Yok mu? Var, ama az.
Yedi iklim dört bucakta varlar. İsimsiz
kahramanlar olarak yaşayıp ardında ad ve iz bırakmadan gidecekler ve yüz yıllar
sonra oralarında İslamla şereflendiği günlerden birinde bir doktora tezine
konu olup tekrar adı rahmetle anılacak ama onun sebebiyle hidayete kavuşan her
insanın yaptığı her ibadetten o sevap nasibini almaya devam edecek.