ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    DİN MAYAMIZI BOZAMADILAR 1960 ve 70 li yılların sağcıları, o kadar milliyetçi idiler ki, bütün solc


     DİN MAYAMIZI BOZAMADILAR

    1960 ve 70 li yılların sağcıları, o kadar milliyetçi idiler ki, bütün solcuları ülkeyi komünist Rusya’ya satıyor diye suçlarlardı.

    Aynı dönemin solcuları da, bu sağcılar, ülkeyi Amerika’nın bir eyaleti yapacaklar diye suçlarlardı.

    İkisinin de suçlamalarından anlıyoruz ki her ikisi de milliyetçi ve ulusalcıydılar.

    Politika bulutlarının üst tarafında neler olup bittiğini hiç bir zaman ben anlayamadım, anlamadan da gideceğim.

    Ama alt taraftakileri bilirim.

    Evimin sol tarafında oturan sağcı ile, sağ tarafında oturan solcunun kültür kabının yüzde doksan beşinin aynı olduğunu, yüzde beşlik bölümünün de slogandan ileri gitmediğini bilirim.

    Anadolu’da her ikisi de Cuma günü camiye beraber giderken tartışmaları yine partileri üzerinden olur.

    Kapıdan girerken yaş gözetilir ve yol verilir.

    İmamın arkasına dururken sağcı sağ tarafına, solcu sol tarafına durmaz.

    İmamın arkasındaki cemaatten hizaya dizilirler ve “Allahü Ekber” diye eller bağlanırken sağcı ve solcu sloganlara da diller bağlanır ve tek söylenenler, Allah’ın kelamı ile Rasülünün hadisleridir.

    1974 Kıbrıs çıkartması öncesinde Karaman’da öğrenci çatışmaları olurdu ama yumruk, taş ve sopanın ilerisine gitmezdi.

    Ölüm olayı olmazdı.

    Kıbrıs çıkartması olduğunun ikinci günü o sağcı ve solcu delikanlılar, Askerlik Şubesinin önünde sıraya girmişler ve askere alınmaları, Yunanistan’a ve onu 6 ıncı filosuyla Kıbrıs açıklarında destekleyen Amerika’ya karşı savaş yapmak için askere alınmalarını istiyorlardı.

    Ben gözlerimle gördüm, o sırada duranların dün yumruklu kavgalar yaptıklarını.

    PKK nın ve HDP in yöneticilerinden tanıdığım tek insan yok.

    Tanımam ise basın yoluyladır.

    Basının söylediklerinin yalan ve yanlış olduğunu her on yılın sonunda “Halkımızdan özür dileriz. Biz o gün yanlış haber vermiştik” özürleri Türkiye’deki özürlü insan sayısından fazla olduğundan, son seçimde de hepsinin yanılmasından anlıyorum ki basın yoluyla doğru haber edinmemiz mümkin değil.

    Onun için hep yazılarımda “Kendi çevreniz, mahalleniz ve köyünüzü esas alınız” diyorum.

    İki yazıyı da okuması ve yazması olmayan babam, beni askere gönderirken, “Oğlum, asker ocağı bizim köy gibi bir yer. İyi adam evladı olanlar var, alabacaklar (Laf getirip götürüp arabozanlar) var, haramı helalı bilenler ve bilmeyenler var.” Dedi ve gerçekten orada köyümüzü tek tip elbise giymiş insanlar olarak buldum.

    En iyi halkoyu araştırmacısı siz olabilirsiniz.

    Parayla araştırma yapanlar, parayı verenin düdüğünü çalmazlarsa ikinci defa düdük çalacak para bulamazlar.

    Ama köy ve mahallenizi izlemeye devam ederseniz doğruya en yakın olanı bulursunuz.

    Benim köyüm, iki yüz haneli bir köy iken, köyde imamlık yapabilecek iki kişi vardı.

    Şu anda onun üzerinde İlahiyat mezunu var.

    Doktor, Mühendis, Hakim olanlar da imam olmadığında namaz kıldırabilecek durumdalar.

    Bu da neyi gösteriyor?

    Türkiye aslına dönüyor.

    Bizim köyde CHP yi ayakta tutan ailenin bir oğlu İmam-Hatipten sonra Yüksek İslam Enstittüsünü de bitirdi ve İmam-Hatip okuluna öğretmen olduktan sonra köyün çocuklarının elinden tutup kurtuluşun yolunu gösterdi. (Allah ona şifalar versin)

    1967-69 yılları arasında 24 ay Silvan, Van, Hakkari ve Beytüşşebab’da jandarma olarak askerlik yaptım.

    Halkın dinine bağlılıklarının ırklarına bağlılıktan daha ileri olduğunu gözlerimle gördüm.

    O günden bu güne çok şey değişmiş olabilir.

    Eksikliğimi İstanbul’da yaşayan Kürt delikanlılarla telafi ediyorum.

    Irkçılıkları sloganlarda tavan vuruyor ama din ile ırkçılık karşı karşıya geldiğinde din, ırkçılığın tavanını patlatıp Arş-ı a’lâ’ya çıkıveriyor.

    Hep içimden geçer, bir hafta Cuma hutbesini Büyük Millet Meclisi camiinde okusam, ikinci hafta Cuma hutbesini Mahmur kampında okusam.

    Sloganların kapattığı yüzde doksan beşi ortaya çıkarabilsem.

    Henüz din mayamızı bozamadılar.

    Onun için ümitle yola devam.