04/03/2019/Cuma/Milligazete
Başlık, benim sözüm değildir.
Atalarımız da Her işin başı doğruluk demişse onlar da bu atasözünü herhalde ayetten almışlar.
Rabbimiz, bütün iman edenlere hitaben:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ
Ey iman edenler, Allahtan sakının ve sadıklarla beraber olun. Buyurur. (Tevbe süresi ayet 9/119)
Sevgili peygamberimiz de, doğru olmanın bize ne getireceğini haber verir:
عَنْ عَبْدِ اللهِ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ : إِنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إِلَى الْبِرِّ وَإِنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إِلَى الْجَنَّةِ وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتَّى يَكُونَ صِدِّيقًا وَإِنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إِلَى الْفُجُورِ وَإِنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إِلَى النَّارِ وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَكْذِبُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللهِ كَذَّابًا.
Doğruluk, iyiliğe götürür. İyilik, cennete götürür. Kişi doğrulukta devam ederse Sıddık lardan olur. Yalan ise facirliğe/hayasızlığa götürür, hayasızlık ise cehennem götürür. Kişi yalancılıkta devam ederse, Allah katında Yalancılar diye yazılır. Buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Edeb, bab 69, Müslim, Sahih, K. El-Birr, bab 28)
Doğrularla beraber olunuz emri geldiğinde ashabı kiram hemen sevgili peygamberimizle beraberliğin emredildiğini anlamışlar.
Ondan sonra Hazreti Ebubekirle beraber olmayı anlamışlar
Sonra sırayla Hazreti Ömer, Osman, Ali ile beraber olmayı anlamışlar. (Allah hepsinden arzı olsun)
Günümüzde ise Allahın gösterdiği sırat-ı Müstekıymde, sevgili peygamberimizi örnek alarak yürüyen Müslümanlarla beraber olmaya dikkat edeceğiz.
Ashabı kiramdan bu güne kadar bütün dünya Müslümanları çokça okudukları bir duada iyi insanlar arasında yaşayıp iyi insanlar arasında ölmeyi Rabbimizden isterler:
رَبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلْإِيمَانِ أَنْ آَمِنُوا بِرَبِّكُمْ فَآَمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الْأَبْرَارِ
193- Ey Rabbimiz, gerçekten biz, "Rabbinize iman edin" diye imana çağıran çağırıcıyı işittik ve iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi iyilerle beraber öl-dür. (Al-i Imran süresi ayet 3/193)
Toplumun topyekun doğru, iyi insanlardan meydana gelmesi için Kurana kulak vermemize dikkatimiz çekiliyor.
Bu emredilen doğruluk bizi birr/iyiliğe götürür.
O iyiliğe sahip olanların özelliklerini de Rabbimiz şöyle haber verir:
لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آَمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآَخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآَتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّائِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآَتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. İyilik ancak Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaba, nebilere iman eden, malı Onun sevgisiyle (çok sevdiği malından) yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve köle¬lerin hürriyetine kavuşması için veren, namaz kılan, zekât veren, söz verdiklerinde sözlerini yerine getiren, zor ve dar zamanlarda ve savaş anında sabredenler(in yaptığı)'dir. İşte doğru olanlar onlardır. Ve işte Allah'tan sakınan da onlardır. (Bakara süresi ayet 2/117)
İnsanların hepsinin doğru ve iyi olması için çalışmak gerekir. Küllükte üzerinize gül yağı sürmenizin faydası fazla olmaz.
Çevreniz gül gibi olursa güzel kokular daha etkili olur.
Ağzınızdan sarımsak kokusu gelirken arkadaşarınıza gül yağı sürmeniz de iyi olmaz.
Onun için Rabbimiz Müslümanları şöyle uyarır:
أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ أَنْفُسَكُمْ وَأَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
Siz insanlara iyiliği emrediyor da kendinizi unutuyor musunuz? Halbuki kitap da okuyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza al¬mayacak mısınız? (Bakara süresi ayet 2/44
Toplum, iyi insanlardan meydana gelirse ne olacağını da haber verir Rabbimiz:
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Şüphesiz iyiler nimetler içindedirler.
وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ
Şüphesiz kötüler de cehıymdedir. (İnfitar süresi ayet 82/13)
Bu iki ayette geçen naim ve cehıym kelimeleri hem bu dünyamızı hem ahiretimizi bildirir.
İyilerin hakim olduğu ki -iyilerin kimler olduğunu ve özelliklerini geçen ayette okudunuz- iyilerin hakim olduğu yerlerde nimetlerin de bol olacağını, yardımlaşmaların bulunacağını adalet, sadakat ve emanetin korunacağını haber verdikten sonra kötülerin cehım de olduğunu haber verir.
Cehıym ise kor ateş, alevi gökleri tutan ateş, cayır cayır yanan ateş manalarına gelir.
Kötülerin hüküm sürdüğü bu dünyada şu anda dünyanın her tarafında gökyüzünden yeryüzüne her türlü ateşli, zehirli silahlar kusmaya devam ediyor.
Herkes canından, malından güven içinde değiller.
Bir de ahirette iyilerin cennette, kötülerin cehennemde olacağını haber verir.
Bu dünya geçici amma ahiret sonsuzdur.
İki dünyamızın güzel olması için doğrularla beraber olmaya çalışalım.