HER MAKAMIN MAKALI HER
Arap Dili Ve Edebiyatıyla ilgili eski birçok eserde nakledilen bir olay var:
Ashabı kiramdan Zibirgan bin Bedr, kendisine hakaret ettiği ve hicvettiği için Hutaye isimli şairi Hazreti Ömere şikayet eder. (Allah üçünden de razı olsun)
Kelime kelime şiirin tercemesi: Sen bırak yüceliği, erdemli olmayı ve değerli olmaya doğru adım atmayı. Sen, ye-iç, giyin ve otur.
Hazreti Ömer, şiirde hiciv olduğunu anlar ama bu iş uzmanlık işidir der ve Sevgili peygamberimizin şairi Hassanı bilirkişi olarak davet eder.
Hassana şiiri okuduktan sonra Söyle bakayım, bunda hiciv var mıdır?
Hassan: Hayır bunda hiciv yoktur. Bu şair, bu şiiriyle buna silah çekmiş, üzerine işemiş demiş.
Şair Hutaye, şiiriyle Zibirgana, sen çömertlik, yücelik, erdemlilik, beyefendilik gibi güzel vasıfları ona layık olanlara bırak. Sen o yüksek makamlara adım atma, onları kazanmak için kendini yoracak yolculuklara da çıkma. Sen, komşun açken karnını şişirmeye çalış, bedenini beslemeye uğraş. En güzel giyecekleri bul ve onları giy. Atını besle ve süsle diye açıklamalar getirilmiş.
Hazreti Ömer, Arabın ediplerinden.
Birçok sözü, Arap atasözleri arasına girmiş, birçoğu da deyim haline gelmiş.
Buna rağmen şiiri anladığı halde işi uzmanına havale etmiş.
İstanbul gibi 15 milyonluk şehirde her milletten insanlar olduğu gibi her ilimizden de insanlar bir arada yaşıyorlar.
Günlük ilişkilerinde söz ve davranışlarıyla bazen yanlış anlaşılmalar nedeniyle istemeden kırma veya kırılma olayları yaşanıyor.
Filan ilimizde sevimliliği ifade için kullanılan Sıpa kelimesi öbür ilimiz için hakaret olarak alınabiliyor.
Sevimli ve hareketli bir çocuğun başarısını gülerek takdir eden komşu Seni sıpa seni dediğinde çocuğun babası bundan alınıp hiçbir şey söylemeden komşuya küsebiliyor.
Bazı hukuk adamlarımız bile bu tür hatalara düşüp suçsuz adamı tutuklayabiliyor.
Sporcuların kullandığı sözün ne anlama geldiğini en iyi sporcular bilir.
Muhabirlerin kendi aralarında kullandıkları sözlerin ne anlama geldiğini yine muhabirler bilir.
Sözün lügat anlamına bakarak karar vermek doğru değildir.
Yine 1400 yıl önce Hutaye nin kendini savunurken dediği Li külli makamin makal/Her makama göre söz vardır gibi bir söz, bir meslek gurubuna göre suç sayılırken bir başka meslekte suç değil saygı ifadesi olabilir.
Bu söz, Türkçemize Her makamın makalı, her ormanın çakalı vardır şeklinde geçmiş.
Biz, insanlığımızı insafımızla koruyalım ve çakallaşmamaya dikkat edelim.
Almanyaya konferans için gittiğimde Avrupa Parlamentosunda Almanyayı temsil eden Türk asıllı Milletvekili: Türkiyede İngilizce veya Almanca öğrenen tercümanlarla AB ilişkilerini götürmeye çalışıyorlar ve Avrupa parlamentosunda söylenen sözleri lügatteki manasıyla anlamaya çalışırken yanlış anlıyorlar.
Almanyada yetişmiş insanları görevlendirseler bu yanlışa düşmeyecekler. Çünkü o, sözün ne anlama geldiğini bilir. Aynı sözün jest ve mimiklerle nasıl anlam değiştirdiğini de bilir. Ama Türkiyede öğrenen bunları kavrayamaz demişti.
Hatanın bazen sözde bazen özde olabileceğini unutmayalım.
Rabbimiz, Müslümanlarla kafirler arasında gidip gelen münafıkları bize tanıtırken Onlar her sesi kendi aleyhlerine zannederler der.
Kendimizi suçlu gibi hissedersek her havadan nem kapmaya çalışırsak kendimizi küflendirmiş oluruz.
Rabbimiz: Hayır, onla¬rın kazan¬dıkları, kalplerine küf bağ¬lamıştır buyurur. (Mütaffifin süresi ayet 14)
Not: Bu ayetin tefsirini Şifa Tefsiri nden bir okuyuverin. İsteme telefonu: Cantaş yayınevi (0212) 5111085
|
|
|