ÇENE ÇALAN DEĞİL İŞ YAP
Adam her günah işleyişinde tevbe eder Ya Rabbi afvet, şeytana uydum dermiş.
Yine bir gün kimsenin aklına gelmeyecek bir günahı işledikten sonra yine Ya Rabbi, afvet, şeytana uydum deyince şeytan Senin bu yaptığını kırk yıl düşünsem hatırıma getiremezdim. Beni ileri sürme demiş.
Proplem çıkaran değil, sorun çözen olmalı.
Bu güne kadar CHP nin AP nin Anapın yapmadığı işleri yapanlar, çıkarmadığı kanunları çıkaranlar, yakın dostlarına Ne yapalım, halk bizi afvetsin yukarı taraf böyle istiyor derlermiş.
Yukarı taraftakiler de bir gün meydana çıkar ve Seksen yıldır aklımıza gelmeyenleri yapıyorsunuz, suçu da bize buluyorsunuz derlerse ne yaparlar.
Günümüzde birçok insanımız zaman kötü diyerek kendi sorumluluğunu hafifletmeye çalışıyor.
Bundan binlerce yıl önce de güneş aynı yerlerden doğar ve batardı.
Zamanda değişiklik yok.
Kötü zaman yoktur.
Zamanda görevini yapmayanlar vardır.
Her zamanda iyi insanlar var. Kötülük yapan insanlar var.
Binlerce yıl önce Peygamberlerini öldüren, öldürmeye teşebbüs eden insanlar vardı.
Çene çalan değil iş aypan lazım.
İşte öylesi zamanlardan birinde Zekeriyya aleyhisselâm Rabbine dua ediyor ve Allaha kul olacak, kendi görevini devam ettirecek, Yakup (s.a.v.) oğullarına varis olacak bir çocuk istiyor.
Biz de Rabbimizden hayırlı evlat istemeliyiz. Evlenmeliyiz ve çoğalmalıyız. Çocuklarımız Peygamberlerin mirası olan ilmi öğrenmeli. Alim ve amil olmalı ve başkalarının yaptığı kötülükleri ileri sürerek kendi tembelliğine mazeret aramamalı.
Meryem suresi, hanımı veya kendisi kısır olan evlilerimize de ümit veriyor. Allahtan ümit kesilmemesi öğretiliyor. Zekeriyya aleyhisselâmın hanımı kısır olduğu halde Allah dileyince Yahya (s.a.v.)nın dünyaya geldiğini haber vererek kısır insanlarımıza ümit veriyor.
Topraktan insanı meydana getiren, et parçası olan dilimize konuşma özelliği veren Rabbimiz dileyince kısır insandan çocuk olur.
Dilemesi için ne yapalım? Çiftçi Rabbinden bol buğday istese vermez.
Çiftçi önce buğdayı tarlaya ekecek, sulayacak, gübreleyecek, ilaçlayacak sonra Rabbine dua edip tevekkül edecek.
Kargadan korkup da mısır ekmeyen adam gibi olmayacağız.
Hem mısır ekeceğiz hem de kargalarla mücadele edeceğiz.
Kısır insanlarımızda Rabbimizin koyduğu tabiat kanunlarına uyacak. O kanunları doktorlarımız biliyor. Doktorların söyledikleri ve yaptıkları yerine geldikten sonra kendimiz bildiğimiz dille içimizden geldiği şekliyle duaya devam ederiz.
Çocuğun erkek veya kız olması önemli değildir. Ali İmran suresinin 36 ncı ayetinde İmranın hanımı çocuğunun Allahın dinine hizmet etmesi için erkek çocuk beklediğini, fakat kız doğduğunu haber verir. Adını Meryem koyar. İşte o Meryem validemiz binlerce erkeğin yapamayacağı güzel hizmetleri yapar.
Biz Rabbimizden hayırlı, sıhhatlı, hür fikirli, gür imanlı, sevimli, seven ve sevilen, tertemiz, kitaba (Başta Kurana) sımsıkı sarılan, anne-babaya iyi davranan, baş kaldırıcı ve baskıcı olmayan evlat isteyeceğiz.
Ali İmran suresinin 37 nci ayetinde Meryem validemizin yetişmesini anlatırken Onu güzel bir bitki gibi büyüttü buyurur.
Bir fidanı yetiştirmek için önce toprağın iyisi seçilir. Suyun ve havanın fidana uygun olanı bulunursa güzel toprak, güzel fidan ve güzel meyve birbirini tamamlar.
Güzel bir vatanda, güzel, temiz, iffetli, insanlar arasında tertemiz nesiller yetiştirilir. Hocam ortam bozuk. Bozuk ortamda çocuklar da bozulacağından çocuk yapmıyoruz diyenler. Ortamı bozanlara yardım etmiş olurlar.
Sevgili peygamberimiz: Kim insanlar helak oldu derse o helak olanların başında gelir. (veya bir rivayette) helak edenlerin arasındadır buyurmuş. (Ebu Davud, Edeb, Hadis 4983) Hadisi şerh eden Hattabi: Bu sözü ayıplamak için dahi söylememek gerekir. Ayıplamak için veya kendisinin faziletini anlatmak için söylüyorsa yine helak olanlardan olur diyor.
Biz toplum doktorları gibi davranacağız. Hastalıkları bileceğiz. Mikrop korkusundan mikrop üretme istasyonları kurmayacağız.
Rabbin şifa hazinesi Kurandan çareler arayacağız. Ama hastamızın hastalığını el aleme teşhir etmeyeceğiz.
|
|
|