ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    ÖNCE MALLA SONRA GEREKİRSE CANLA CİHAD


    ÖNCE MALLA SONRA GEREKİRSE CANLA CİHAD

    Eğitimli insan sayısının oranı esas alınırsa Güney Kore’nin oranı Amerika’dan çok çok ileri de imiş ama dünya devletleri arasında savaş ve  barışlarda adından hiç bahsedilmez ve ayrıca Amerika’nın eyaleti gibi görülür.

    Tayvan diye bir devlet var. Toprağı ve nüfusu Türkiye’den çok az, parası ve geliri Türkiye’den çok çok fazla ama dünyada yüzün üzerinde devlet, Tayvan’ı devlet olarak bile tanımıyor.

    Çin devletinin adı konmamış sömürgesi gibi.

    Okumuş insanın eline bol para verseniz, sağlam bir yürek, güçlü bir bilek olmazsa diplomanın ve paranın fazla bir etkisi olmaz.

    Siyasette Firavun, sermayede Karun ve bilgide Haman üçlü çetesinin güce ve kuvvete dayalı zulümleri ancak gücünü ve ilmini Rabbinden alan, sağlam yürekli, çelik bilekli, yıkılmaz iradeli peygamberler ve onların ümmetleri tarafından dize getirilmiştir.

    Sevgili peygamberimiz, Mekke müşrikleri, Medine Yahudileri ve Münafıklarının da ancak güçten anladığını çok iyi bildiğinden:

    أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ : وَاعْلَمُوا أَنَّ الْجَنَّةَ تَحْتَ ظِلاَلِ السُّيُوفِ.

    “İyi biliniz ki, Cennet kılıcların gölgesi altındadır” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Cihad, Bab 22)

    Sevgili peygamberimiz, insanlara gül gibi yüz, bal gibi sözlerle Allah kelamını tebliğ ederken ona tuzak kuran, canına kast edelere karşı da o günün silahı olan kılıcı da, oku da, mızrağı da en iyi kullanmış ve zalimlere bildirmiştir.

    Enes (Allah ondan razı olsun) peygamberimizi tarif ederken:

    عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنَ النَّاسِ وَأَشْجَعَ النَّاسِ وَأَجْوَدَ النَّاسِ ، وَلَقَدْ فَزِعَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ فَكَانَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم سَبَقَهُمْ عَلَى فَرَسٍ وَقَالَ وَجَدْنَاهُ بَحْرًا.

    “Peygamber aleyhisselam, insanların en güzeli ve nazik davrananı, en kahramanı, en cömerdi idi. Bir gün Medine’de korkunç bir haber yayılıp herkesi korku sardığında atına atlayıp tek başına hücum etmişti. Dönüşte atı için “Bu at, sanki deniz dalgası gibi” demişti” diyor. (Buhari, Sahih, K. Cihad, Bab 24)

    Ganimet taksiminde taksimi az bulan ve yeni Müslüman olduğu için konuşmasını da bilmeyenler, sevgili peygamberimizi biraz rahatsız emişlerdi de sevgili peygamberimiz, hazine malının kalmadığını anlattıktan sonra:

    لَوْ كَانَ لِي عَدَدُ هَذِهِ الْعِضَاهِ نَعَمًا لَقَسَمْتُهُ بَيْنَكُمْ ثُمَّ لاَ تَجِدُونِي بَخِيلاً ، وَلاَ كَذُوبًا ، وَلاَ جَبَانًا.

    “Keşke şu dağlardaki ağaçların dikenleri kadar mal olsaydı da size taksim etseydim. Siz de beni cimri bulmazdınız. Ben yalancı değilim, korkak da değilim” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Cihad, Bab 24)

    Alpaslan ve Melikşah’ın baş vezirliğini yapan Nizam’ül Mülk, Melik şaha yazdığı “Siyasetname” sinde hep halkın güçlendirilmesini, hazinenin tamtakır olmasını, güçlü halktan gelen zekat ve vergilerle devletin ayakta kalmasını öğütler.

    Rabbimiz de düşman akarşı hazırlıklı olmamızı:

    يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ فَانْفِرُوا ثُبَاتٍ أَوِ انْفِرُوا جَمِيعًا

    “Ey iman edenler, kendinizi koruyacak ön­lemler alınız. Gu­rup gurup harbe çıkınız veya topyekün seferber olunuz.” Diyerek emreder. (Nisa süresi ayet 3/71)

    Cihad yapmamızı emrederken önce “malla” sonra eğer gerekirse “Canla” yapılmasına işaret için malı canın önüne alarak şöyle buyurmuştur:

    انْفِرُوا خِفَافًا وَثِقَالًا وَجَاهِدُوا بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنْفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ

    “Hafif ve ağır olarak topluca harbe katılın. Mallarınız ve canları­nızla Allah yolunda cihat yapın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Tevbe süresi ayet 9/41)