ÖZBEK KARDEŞLERİME
1991 yılında Özbekistan, Komünist Rusyadan
ayrılıp özgür Özbekistan devletini kurmuştu.
Bu özgürlüğe geçerken o güne kadar
Rusya adına halkını demir yumruğuyla ezen İslam Kerimov, (1938-02 Eylül 2016) devlet
başkanlığını gasp etmişti.
Değişen bir şey yoktu.
Halkın nasıl ezilerek yönetileceği
eğitiminden geçen adam yeni devleti de aynı usullere göre yönetmeye başladı.
1938 yılında dünyaya gelen Kerimov,
gözlerini açtığında yönetim ve eğitim Komünistlerin elinde idi.
Komünist eğitimden geçti ve çok
önemli yerlerde görev aldı.
Özgürlüklerine kavuştuktan sonra 27
yıl halkı yine demir yumruğuyla yönetti.
1991 de dünyaya gelenler şimdi 25
yaşındalar.
Komünistlerin ne yaptıklarını
bilmediklerinden, Kerimovun yumruğuyla büyüdüklerinden Bunun yaptığını
Komünistler yapmadı gibi laflar ediyorlar.
Bir kere bu adamı onlar
yetiştirdiler.
Kerimov, dünyaya geldiğinde babası
onun adını İslam Abdülğani koymuş. O Ğani olan Allahı unutmasın, onun kulu
olsun ve İslama sarılsın istemiş ama Ruslar onu zalim bir Komünist yapmışlar.
En büyük zulüm budur.
Ve bu adamın yaptığı zulümlerin
gerisinde hep Komünistlikten aldığı eğitim vardır.
Her şeye rağmen gizli gizli İslami
eğitim alan ve İslam kültürünü hem ilim hem amel sahasında devam ettiren çok değerli
hocalar da varlıklarını gizlice sürdürmüşler.
Özgür olduktan sonra hemen
hanımıyla hacca gitmek üzere Türkiyeye gelen bir Özbek hocayla tanıştıktan ve
hacca gidinceye kadar evimde müsafir ettikten sonra Göl yerinde su eksik
olmaz atasözümüzün doğruluğunu gözlerimle gördüm.
Bu hoca efendi Şifa Tefsiri min
sekizinci cildini yani Amme cüzünün tefsirini Özbek diline çevirir ve 2004
yılında Kırgızistanın Uş kentinde basar.
Şimdi yapılacak olanlar:
1-
27 yıllık işkenceleri dile getirmeden, bu günden sonra yönetimi
seçim yoluyla elde etmenin yolları aranmalı.
Seçime katıldıktan sonra propaganda
esnasında yapılan kötülükler anlatılabilir.
2-
Kerimovun yanında bulunduğu halde gönlü İslamla kılıcı
Kerimovla olanları yanınıza çekmek için geçmişte yaptıklarını bilmezden
geliverin.
3-
Görüntüde Kerimovun yanında olduğu halde camiyle, Kuran
kurslarıyla ilgilenen insanları, köy ve mahallelerde mağdur ve mazlumların
yaralarını saranları, bulundukları şehirlerde ziyaretler ile, yurt dışında
olanlar, mesajlarla, mektuplarla, benim bilmediğim, Özbeklerin bildiği iletişim yollarıyla, hayırlı hizmetlerde
bulunmalarından dolayı tebrik ediniz, takdir ediniz, sözlerinizle onları
onurlandırınız.
4-
Despot yönetimlerde herkes haksızlıktan, zulümden, baskıdan
nasibini alır.
5-
Din, dil, ırk ayırımı yapmadan mağdur ve mazlumların yaralarını
sarmak, gönüllerini almak ve çıkış yollarını göstermek için hepsiyle bağları
kuvvetlendirmeli.
6-
Özellikle Kerimovun en yakın çevresi, kızı da dahil birinci
halkası ile ilgilenin ve geçmişte yaptıklarını değil bundan sonra yapılması gerekenleri
duyurmaya çalışınız.
7-
Tehdit değil teklif yapınız.
8-
Sövgü değil, sevgi taşıyan kelimelerle yazınız ve konuşunuz.
Allah, müminlere rahmet eylesin.
Allah, yardımcımız olsun.