ÖZGÜR OLDUĞUNU ZANNEDEN MAHKUMLAR GİBİYİZ
25/07/2017
Dünya bu. Üstünde açan çiçekler, altında homurdanıp duran alevler.
Bülbül, gül sefasında, gül yaprağı diken cefasında. İkisi de aynı
dalda.
Cenaze evinde matem, düğün evinde şenlik.
İnsan, düğün evinde sevinmesini, ölü evinde üzülmesini, hayatın
renkleri olarak kabul etmeli.
Kabul etmeyen de, kabul eden de bu hayatı yaşayacak.
Kabul edenin hayatında stres hastalığı, bunalım geçirmeleri olmaz.
Hayır da şer de Allahtandır der ve doğru bildiği, iman ettiği
İslam yolunda yürür.
İdrisi de (aleyhisselamı) iblisi de, Nuru da narı da yaratanın
Allah olduğunu bilir.
Cennete göre, ana rahmi gibi olan bu dünyada iblisin attığı haram
servet, şehvet, şöhret yemlerine kanarak tuzağa düşmez.
Rabbinden gelen her emir ve yasağın, şeytanın tuzaklarını
darmadağın edecek ve cennete götürecek imdat ipleri olduğunu bilir ve onlara
sımsıkı sarılır.
Dünyayı adalet yurdu olarak görür. Cenneti mükafat ve Darus-Selam yurdu olarak bilir ve Allahın
adaletinden başka adalet arayanların yaptığı ve insanların ufuklarını kapatmak
için diktikleri çağdaş putları, İbrahim aleyhisselam gibi kırar ve asıl, öz,
hakiki özgürlüğe kavuştuğu gibi her insanın bu özgürlüğe kavuşması için malıyla
canıyla bu yolda her an ve her zamanda hazır olur.
Dünya Müslümanları, müebbet hapse mahkum babanın yanında büyüyen
bir yaşındaki mahkum çocuğun yaşlanınca yalnız iyi gardiyanla kötü gardiyan
arasındaki farkı fark etmeyi ve iyi gardiyanı seçmeyi özgürlük sanması gibi bir
hayat yaşıyoruz.
Avrupa kriterlerinden bıkınca Amerikan kriterlerini arıyoruz, ondan
yediğimiz yumruklarla Rus kriterlerine yöneliyoruz, elli yıl önce bazı
komünistlerimiz, Doğu Türkistan Müslümanlarına dünyayı zindan eden Çin
kriterlerini getirmek için çalışıyorlardı.
Şiinin, Sünniye savaş açması, Sünninin Şiiyi öldürmesi, Sünni
Kürdün Sünni araba bomba atması, özgür hareket ettiğini hissettiriyor koğuşlar
arası kavgalarda.
Hiç biri gavur askerlerine kurşun sıkamazken, cebinde dolar, elinde
Rus silahıyla önce birbirlerini tekfir/gavur ediyorlar ve kurşunlayıp öldürdükten
sonra özgürce öbür koğuştan bir gavur öldürmenin hazzını yaşıyorlar.
Şu anda gavura kurşun sıkın da demiyorum.
Dünyayı kan gölü haline getiren kriterlerini onların başına çalalım.
Bütün insanları yaratan, yaşatan ve her hücresine lazım olan gıdayı
gönderen, her nefeste onlara hayat veren Allahın tabiat kanunlarına uyduğumuz
oranda bedenimizi sağlıklı tuttuğumuz gibi, onun gönderdiği İslam dinini
kanunlarına uyduğumuz oranda sosyal hayatımızı da sağlığına kavuşturacağımıza
inanıyoruz ama yaşamıyoruz. Bu günden itibaren yaşamanın yollarını arayalım.
Bundan sonra dolarlarını ve silahlarını kabul etmeyelim.
Kelime-i Şehadeti getiren, Kıbleye dönen, Kuran ve sünnete göre
hareket eden her Müslümana karşı, sevgili peygamberimizin:
مَنْ حَمَلَ عَلَيْنَا السِّلَاحَ فَلَيْسَ
مِنَّا
Bize silah çeken
bizden değildir (Buhari, Sahih, Kitab Diyat) hadisine uyarak birbirimize silah
doğrultmayı bırakalım ve İslami bir duruş sergileyelim.