Kafir,
Allaha inanamayan,
İnanırsa
Allahın oğlu vardır diyen,
Öyle
demiyorsa Allah yeri göğü yaratmıştır, yönetimi bize bırakmıştır, onu işimize
karıştırmayız diyen,
Allaha
inandığı halde ahirete inanmayandır kafir.
Kafirin
kim olduğu konusunda Beyyine süresinin 6 ıncı ayetini okuyuverin. İsterseniz
Şifa Tefsiri nden de açıklamasını bir okuyuverin.
Rabbimiz,
kafirin yönetimin başına geçerse ne yapacağını açıklıyor:
وَإِذَا تَوَلَّى سَعَى فِي الْأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ
الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الْفَسَادَ
O
işbaşına geçtiği zaman, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok
etmeye koşar. Allah bozgunculuk yapanı sevmez. (Bakara süresi ayet 205)
Kafir,
her şeyin bu dünyada olup biteceğine inandığından önce insanı bozmak
gerektiğine inanır.
Bunu yaparken de insanlığa iyilik yaptığını
zanneder.
Kehf süresinin son sayfasında Onlar,
yaptıklarının güzel olduğunu zannederler buyurur.
Ölünce toprak olup gidilecekse, hesap kitap
yoksa bu dünyada ahlak kurallarından yapılmış zincirlere bağlı kalmanın ne
anlamı var mantığı taşıyorlar.
Onun için alım ve satım ve üretimde kadın
satmak, erkek satmak, uyuşturucunun her çeşidini satmak, hatta canlı çocuk
öldürüp batının Lordlarına kan, böbrek, ilik ve diğer organların naklini yapmak
serbest.
Bir kaç varil petrol için bir buçuk milyon
insanın kanını akıtmak da Birleşmiş Miletler kurallarına göre doğru ki devlet
terörüne kimse itiraz etmiyor.
İtiraz, kimyasallarla, gazla değil bombalarla öldürülmesi
istenmekte.
Kadına taciz konusunda Üniversitelerin, işçi
sendikalarının ve diğer bazı kurumların yaptığı araştırmalar, eğitim arttıkça
tacizin oranının da yükseldiğini gösteriyor.
Daha çok müdür tacizinden şikayetler var.
Müdürlerimiz de en azından Üniversite mezunu.
Bu günlerde cenazesi kaldırılan Mahir Kaynakın
televizyon konuşmasında söylediğine göre bir tonun üzerindeki uyuşturucu CIA
denetimi ve gözetimi altında ülkeler arasında taşınırmış.
CIA ajanları eğitimsiz insanlar değiller.
İngiltere hastahanelerinde 500ün üzerinde hasta
insanı para karşılığı öldürüveren Tıb profesörü de bu nesli ve mahsülü ifsat
eden eğitimden geçmiştir.
Münevver Karabulut cinayetinde kızın cesedini
parçalayıp başını kesip çöp konteynerine atan Cem Garboğlunun babası Nida
Gariboğlunun avukatı Prof. Metin Feyizoğlu bu günkü anlayışa göre eğitimsiz
değildir.
Özgecanın katilinin babasının avukatlığını
yapsaydı, şu anda meydanlara dökülen bir çok solcumuz, Karabulut cinayetinde
çıkmadıkları gibi bu olayda da çıkmayabilirlerdi.
Ben, bu sistemdeki İmam-Hatip, İlahiyat ve
Kuran kursu eğitimini eksik bulan biriyim.
Buna rağmen bu kurumlardan mezun olanların taciz
yapmayacaklarını söylemem ama oranlara bakılmasını isterim.
Yapılan tacizlerin yüzde beşini İslami eğitimden
geçen yapıyor da yüzde doksan beşini İslami eğitimden geçmeyen yapıyorsa bu
rakamlar bir şeyler söylüyor demektir
İslami eğitim alanla almayan arasındaki suç
oranları apaçık ortada iken, Beni öldüren de batı kriterlerine göre öldürsün
ve yaksın anlamına gelen davranışlar sergileyenlere Allah din iman nasip
etsin.
Cezaların artması suç oranını azaltmayacaktır.
Kuran-i Kerimin ilk on üç yıllık zaman içinde
inen ayetleri önce iman sonra ahlak eğitimiyle ilgilidir.
Medineye hicretten sonra iyi eğitilmiş
insanlara suç ve ceza ayetleri nazil olmaya başlamıştır.
Hazreti Ömer döneminde hırsızlık yapan,
yakalanmış, suçunu itiraf etmiş, aç olduğunu söylemiş ve ispat da etmiş.
Onu çalıştırdığı halde ücretini ödemeyene
çalınan malın bedelini ödetmiş hazreti Ömer.
Doyurmaya gücü yetmeyen devletin cezalandırma
hakkının da olmayacağına işaret etmiş.