İKİ DÜNYAMIZ GÜZEL OLSUN
01/11/2017
Tavuk kümesine giren bir tilki karnını
doyuracak kadar tavuk yemez.
Gücü yettiği kadar kümeste olan tavukları
öldürür, bir tanesini yer.
Aslan öyle yapmaz. Bir tanesiyle karnını
doyurduktan sonra geri kalanlar kendi etrafında otlamaya devam ederler ve aslan
onlara saldırmaz.
Tilkilik yapmanın anlamı yok.
İhtiyacın kadarını al bu dünyadan.
Torunuyun hakkını gasp etme.
Onun için alıyorum diyerek kendini kandırma.
Onun hakkında kararı sen vererek tercih hakkını
da gasp etme.
Sen kendi çağının imkanları oranında akıl
yürütüyorsun. Torunun ise kendi çağının sorunlarıyla karşılaşacak.
Torunun, bu dünyanın imkanlarını kendi çağının
anlayışına uygun olarak değerlendirecek.
Rabbimiz buyurur:
وَابْتَغِ فِيمَا آَتَاكَ اللَّهُ الدَّارَ
الْآَخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصِيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَأَحْسِنْ كَمَا أَحْسَنَ
اللَّهُ إِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْأَرْضِ إِنَّ اللَّهَ لَا
يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ
"Allahın sana verdiği şeylerde âhiret
yurdunu iste. Dünyadan nasibini de unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi
sende ihsan et, yeryüzünde bozgunculuk isteme. Şüphesiz Allah bozguncuları
sevmez." (Kasas süresi ayet 28/77)
Bizim bu dünyada nasibimiz iki çeşittir.
Biz, iki nasibimizi de elde etmek için
çalışacağız.
Birinci
derecede biz bu dünyaya geçici olarak getirildik. Getiren Rabbimiz getiriliş
sebebimizi bildiriyor:
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنْسَ إِلَّا
لِيَعْبُدُونِ (56)
56- Ben
cinleri ve insanları ancak bana ibadet etmeleri için yarattım. (Zariyat
süresi ayet 51/57)
Öyle ise bizim
de bu dünyada birinci derecede unutmayacağımız nasip, Allaha olan kulluk
görevimizdir.
Dünya için
kazandığımız her şey kabrin bu tarafında kalırken, kulluk görevimiz, yani iman
ve amelimiz bizimle beraber kabrimize girecek ve kabrimizde nur olacak,
ahiretimiz ise güzelleşecek.
Bu güzellik
ise senelerle sınırlanamayacak.
Mademki biz bu
dünyada ahiretimizi kazanacağız o halde gideceğimiz güzel cennete layık olmak
için bu dünyamızın da güzel olması gerekir.
Rabbimiz, bize
dua etmesini de öğretir ve bazı insanlar yalnız bu dünyayı isterken bizim iki
dünyamızın da güzel olmasını istememizi bizden ister:
فَإِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا
اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آَبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا فَمِنَ النَّاسِ مَنْ
يَقُولُ رَبَّنَا آَتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْآَخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ
Haccınızı yerine getirdiğinizde, atalarınızı
andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan
bir kısmı var ki "Rabbimiz, bize dünya da ver" der. Onların âhirette
nasibi yoktur."
وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آَتِنَا فِي
الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآَخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Bir kısmı da "Rabbimiz bize dünyada
iyilik ver Ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru" derler.
أُولَئِكَ لَهُمْ نَصِيبٌ مِمَّا كَسَبُوا
وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ
İşte onlara kazandıklarından bir karşılık
vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir. (Bakara süresi ayet 2/200-202)
Gönlümüzü inkardan temizleyeceğiz ve imanla süsleyeceğiz.
Dilimizi yalandan, gıybetten, iftiradan uzak
tutacağız ve bal gibi sözlerle tatlandıracağız.
Secde edeceğimiz bu dünyayı kandan, necasetten,
mikroptan, inkardan temiz tutacağız.
Ağzımızı, tenimizi yıkayarak temizleyeceğiz.
Özetle kendimizi cennete layık hale getireceğiz
vesselam.