ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    İLERİCİLİĞİN ÖLÇÜSÜ


    Yaz boyunca dağlara çıkmak istediğinizde uzaktan güzel bir çam ağacı görürsünüz veya güzel bir yeşillik görürsünüz, subaşında, çam dibinde dinlenmek istersiniz ve oraya doğru gidersiniz.

    Bir de bakarsınız ki subaşında veya çam dibinde oturulacak yer kalmamış.

    Sarhoş serseriler gelmişler, içmişler, içtikleri yere pislemişler gitmişler.

    Cam kırıklarından içtikleri zıkkımın ne olduğu da belli.

    Bir yaz boyu uzaktan güzel görünen hiçbir yerde içki şişesi kırığı olmayan yer yok.

    Bu içki şişesi kırıklarının yangınlara sebep olduğunu, sayısını bilemeyeceğimiz kadar canlının ve yeşilin yanıp kül olduğunu her yangından sonra dile getirirler ama içkiyi yasaklamayı kimse göze alamaz.

    Çünkü o zıkkım bu ülkede ilericilik ve gericiliğin ölçüsüdür.

    Dünyada ki bütün doktorlar, uyuşturucunun zararlı olduğunda ittifak ettiği halde, her gün haberlerde sarhoş sürücülerin trafik canavarlığı gösterildiği halde, içki içtiği can-ciğer arkadaşının başını kestikten sonra kafasını karakola götüren gencin mahkeme haberleri verildiği halde, sarhoş sürücünün, trafik polisine yaptığı küfürler, ekranlardan duyulduğu halde, hala ülke insanlarının ilerici veya gerici olduğunu tespit konusunda içip içmediğini ölçü olarak alanlar ve “Bir şişe rakıyı içmeden onun ilericiliğine ve değiştiğine inanmam” diyenlerin ruh halini anlamak mümkin değil.

    Zenginken fakir, saygınken hakir duruma düşen, veren el iken, dilenen ele dönüşen insanlarımızın sayısı milyonları bulduğu halde, fakir olarak yalnız apartmanının kapıcısını tanıyan ve onun da bir arabası olduğunu bilenler, büyük marketlerde ve lüks lokantalarda yer olmadığını bilen beylerimiz “Kriz, öyle abartıldığı gibi değil” derken, bir kısım siyasiler ve ekonomi uzmanları son günlerin şaşkınlığının sebebi olarak faizlerin yükselişini gösterdikten sonra batılı bir ekonomistin “Hangi ülkede faiz sıfır olmuştur, o ülke kalkınmıştır” sözünü tekrarlıyorlar.

    Ama Rabbimizin, Bakara süresi 275 deki: “Allah, alış-verişi helal kıldı, faizi haram kıldı. Faiz yiyenler, şeytan çarpmış gibi kalkarlar” ayetini hatırlamazlar veya hatırlarlarda “Gerici” demesinler diye ayeti söylemez ve Avrupalı ekonomistin adını söyleyerek ilericiliğini ortaya koymaya çalışırlar.

    Rabbimiz, faizin haram olduğunu bildirip bırakmamış ve hemen arkasından çıkış yolunu da göstermiş: “Allah, alış-verişi helal kıldı, faizi haram kıldı” buyurmuş. Para peşin mal veresiye veya mal peşin para veresiye alış verişlerini teşvik etmiş. Faizsiz borç alıp vermelerin sevabının büyüklüğünü bildirmiş. Üretim ve ticareti teşvik etmiş.

    Yıllardır “Faiz haramdır” diyenleri gerici diye şikayet edenlerin foyası meydana çıkıverdi.

    Batıda da insanlığın iyiliği için çalışan, kafa yoran binlerce insan var.

    İnsanoğlunun düşünebildiği en ideal rejim olan Komünizm çöktü. Kapitalizmin zulmü zaten komünizmi doğurmuştu.

    Şimdi bu iyi niyetli insanlar gözlerini İslâm’a çevirdiği bir zamanda “Sizin rejiminize bayılıyorum. Tam istediğim gibi.Ben bunları uygularım” sözleri zalimleri belki sevindirir ama iyi niyetli insanların arayışının önüne Kaf dağı gibi bir set çekmiş oluruz.

    Bindiği arabaya göre türkü söyleyenleri, el etek öpenleri, her kalıba girenleri, kuyruksallayanları, dalkavukluk yapanları hayatta kimse sevmez ama kullanmak için “Aslanım, bistamım”diyerek işini de gördürür. Aldanmayalım; adam gibi adam olalım.