İLK BİYOGRAFİ/SİRET YAZ
Bu makaleyi okumadan önce hafızanızı/belleğinizi yoklayın, en eski biyografi yazarı kimdir? Diye kendinize sorun.
En güzel portre yazarı kimdir?
Yaşam öyküsü en detaylı şekilde yazılan kişi kimdir?
Hayatı kaleme alınan kişinin doğumundan ölümüne kadar, ailesi, dedeleri, ebeleri, dayıları, halaları, teyzeleri, amcaları, yeğenleri, varsa süt anneleri, çocukluğu, eğitimi, ticareti, siyaseti, evlilikleri, çocukları, çocukların doğum ve ölümleri, arkadaşları, kişinin söyledikleri, yaptıkları her yönüyle en güzel yazılan kimdir?
Şu anda yaşayanlardan olsun, elli yıl önce ölenlerden olsun, yüz yıl önce ölenlerden olsun, en mükemmel yazılabilen kişi kimdir?
Bu sorunun cevabını verirken elli yıl önce ölenlerin, hala yaşayanların hayatını yazmanın daha kolay olduğunu zan ederiz.
Yabana gitmeye gerek yok.
Dört nesil yukarıdaki dedenizin adını araştırın bakalım bulabilecek misiniz.
En ünlü ilim adamı, siyaset adamı, sanatkar ve komutanın iki nesil sonrasını öğrenmeniz mümkin değil.
Günümüz insanının Biyografi dediği hayat hikayesine ilk dönem tarihçilerimiz sevgili peygamberimizin hayatı için Siret veya onun çoğulu olan Siyer kelimesini kullanmışlar.
Hz. Osmanın oğlu, Ebanın yazdığı Megazi
Cennetle müjdelenen Zübeyr b. Avvamın oğlu, değerli komutan Abdullah b. Zübeyrin kardeşi, Hz. Aişenin kız kardeşi Esmanın oğlu, Hz. Ebu Bekirin torunu Urve b. Zübeyrin ilk siyer/biyografi kitaplarını yazmışlar.
Daha sonra gelen İbn-i hacer, el-İsabe isimli eserinde peygamberimizi Müslüman olarak gören ve onu dinleyen on binin üzerinde erkek sahabenin, üç binin üzerinde kadın sahabenin adını, doğduğu yeri, öldüğü yeri, yaptığı hizmetleri, rivayet ettiği hadisleri bize nakledivermiştir.
Şu anda yaşayan bir ünlünün hayatını yazmaya kalkın malzeme sıkıntısı çekersiniz.
Bu yazılanın miladi olarak 1440, hicri olarak 1485 yıl öncesine gidip araştırmaya başladığınızı düşünün.
Onun için efendimizin arkadaşları olan Ashabı kiramın, onları izleyen tabiinin, onları güzel bir şekilde takip eden tebeüttabiinin ve o çizgiyi dışarı çıkmayan ehli sünnetin ne kadar önemli işler yaptığını göreceksiniz.
Buyurun size bütün kralların, şahların, padişahların, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların, sanatkarların, ilim adamlarının
hepsine rahmet olan, hava gibi, su gibi ekmek gibi herkesin ona ve getirdiği Kurana muhtaç olduğu sevgili peygamberimizin kısaca soyunu vermeye çalışayım.
Muhammed elyhisselamın babası Abdullah, onun babası Abdülmuttalib, onun babası Hâşim, onun babası Abdümenâf, onun babası Kusay, onun babası Kilâb, onun babası Mürra, onun babası Kâ'b, onun babası Lüey, onun babası Gâlib, Fihr, onun babası Mâlik, onun babası en-Nadr, onun babası Kinâne, onun babası Huzeyme, onun babası Müdrike, onun babası İlyâs, onun babası Mudar, onun babası Nizâr, onun babası Mead, onun babası Adnan. (Zehebi, Tarih-ül İslam,1/84, İbn-i Sad, Tabakat 1/55, İbn-i Hişam, Sire 1/11, Beyhaki, delail 1/174)
Anne tarafından Aminenin babası Vehb, onun babası Abdimenâf, onun babası Zühre, onun babası Kilâb.
Babasının soyu ile annesinin soyu Kilabda birleşiyorlar.
Annesi Aminenin annesi Rayta, onun annesi Atike.
Babasının soyu ile anne annesinin soyu, Kusayyda birleşiyor.
Peygamberimizin amcaları, Hazreti Hamza, Hazreti Abbas, Ebuleheb, Ebu Talip, Zübeyr, Abdülkabe, Mukavvim, Dırar, Kusem, Mugire, Gaydak.
Peygamberimizin halaları, Safiyye, Atike, Berra, Erva, Ümeyme, Ümmü hakim el beyda.
Dayısı, Abdiyeğus.
Dayısının çocukları, Abdullah, Erkam, Esved
Teyzeleri, Hale, Feriy.
Süt anneleri, Süveybe, Halime.
Süt kardeşleri, süt annesi süveybeden olanlar, Hazreti Hamza, Abdullah bin Abdülesed mahzumi, Mesruh.
Halimeden olan süt kardeşleri, Şeyma, Enise, Abdullah.
Hazreti Hamza, Halimeyi de emmiştir. (Allah hepsinden razı olsun)
Sevgili peygamberimizin kızları, Rukıyye, Ümmü gülsüm, Zeynep, Ftıma.
Sevgili peygamberimizin damatları, Rukıyye öldükten sonra Ümmügülsümle evlenen Osman, Zeyneble evlenen Ebül As, Fatıma ile evlenen Ali. (Allah hepsinden razı olsun)
Sevgili peygamberimizin hepsi çocukken ölen oğulları, Kasım, Tayyip, Tahir, İbrahim. İlk üçü Hazreti Haticeden doğma, İbrahim ise Mısırlı Hazreti Mariyeden doğma. (Allah hepsinden razı olsun)
|
|
|