İNSAN OLAN HERKESİN DİKKATİNE
03/08/2022
Sıradan alim değiller. Yazdıkları eserler, asırları aşarak bize kadar gelebilmiş, ilim adamları bunlar.
Şu anda Mekke, Medine, İstanbul, Şam, Mısır, Beyrut, Leiden ? kitabevlerinde okuyucularına satış için bekleyen eser sahibi insanlar.
İnsan olmaları nedeniyle kendi çağdaşlarından birinin ölümle cezalandırılması için Sultana başvurular.
Yargılama uzun sürer.
Sultanın son kararında katline karar verilince, hoca efendi sevinir.
Sultan, sevinmesinin sebebini sorar.
Hoca efendi, Şehitlik makamına yükseleceği için sevindiğini söyler.
Sultan, cezayı sürgüne çevirir, yine sevinir.
Sultan sebebini sorduğunda, öğrenme ve öğretme meşguliyyeti beni şehir dışına çıkarmamıştı. Galiba sürgünde diğer şehirleri de göreceğiz der.
Hücre hapsi cezasını açıklayınca yine sevinir ve okumak ve okutmaktan nafile ibadetlere ağırlık verememiştim. Hücremde 24 saatim ibadetle geçecek diye cevap verince serbest bırakır.
Sonra Sultan, o dilekçe verenlerin haksızlık yaptıklarını öğrenince o dilekçe sahiplerini huzuruna çağırır, o hoca efendiyi de çağırır ve ?Bunların cezasını sen ver? der.
Burada durunuz ve ileriyi okumadan, siz olsanız ne yapardınız? Diyerek kendinize sorunuz, cevabınızı aldıktan sonra okumaya devam ediniz.
Hoca efendi, ?Bunlar kırk yılda yetişen değerli ilim adamlarıdır. Bunları serbest bırak, birer kese altın ver ve medrese/üniversitelerine dönsünler? der ve bunu sağlar.
?Bize hikaye anlatma, Kur?an-i Kerimden haber ver? diyen kardeşlerime derim ki, o bilginler hala bizi etkilemeye devam edenlerdirler ve o hoca efendi de, bu davranışını Kur?an?dan almıştır.
Kitapları günümüzde dahi okunan bu ilim adamları nasıl olurda kıskançlıklarından bunu yaparlar? Derseniz,
Yakub aleyhisselamın, yani peygamberin eğitiminden geçen on tane kardeş, kendi kardeşleri olan Yusuf aleyhisselamı kıskanmaları nedeniyle, çölde bir kuyuya ölsün diye attıklarını, kaderin Yusuf aleyhisselamı hapishaneden, Mısır sultanlığına ve sultanlıktan öte peygamberlik makamına, Allah celle celalüh yükseltince, o canına kasteden kardeşleri buğday almak için geldiklerinde tanışırlar, mahcup olurlar, ama Yusuf aleyhisselam, onlara:
????? ??? ????????? ?????????? ????????? ???????? ??????? ?????? ?????? ???????? ?????????????
"Bugün sizi kınamak yok. Allah sizi afvetsin. O merhamet edenlerin en merhametlisidir." Der.(Yusuf süresi ayet 12/92)
Sevgili peygamberimiz de Mekke fethinde, fetih günü, Mekkeli müşrik, katil, peygamberin canına kasteden, hicret etmesine sebep olan imansız, insafsız mağlup yöneticilere ve halka yaptığı konuşmada, Yusuf aleyhisselamın genel af anlamındaki ayetini okumuştur. (Beyhaki, Sünenü Kübra, babü Fethi Mekke, hadis no 18735)
Hoca efendinin suçsuzluğu, diğer alimlerin kıskançlığı ortaya çıkınca, halk, ayaklanır ve hoca efendiye karşı o ilim adamlarını kışkırtanın evini taşlamaya ve yakmaya kalkarlar.
Ev yanar ama içinde kimse olmadığını sonradan anlarlar.
Peki, düşünün bakalım o kışkırtan hoca nerede saklandı?
Hırsından bu düşmanlığı yapan, hoca efendinin hapiste yatmasına, idam, sürgün ve hücre hapsi tehdidine muhatap olan hoca efendi, durumun böyle olacağını anladığından, bir gün önce o kışkırtanı evinden alıp kendi evinde on beş gün gizler.
O kışkırtan da sıradan biri değil. Allah, hepsine rahmetiyle muamele eylesin. Amin.
İşte Müslümanlık budur.
Biz, Müslümanın nifakına, fitnesine, kıskançlığına, fasıklığına düşmanız.
Biz Müslüman olmayanların, bütün pisliklerin kaynağı, bataklığı, fabrikası olan kafirliğine düşmanız.
Kafirlik, münafıklık, fitne, kıskançlık, fasıklık gibi mikroplardan kurtulmaları için, uzman doktor hassasiyetiyle, gizliliğe dikkat ederek, tedaviye devam edeceğiz.
Hastamızdan kaçmayacağız, onu düşman bilmeyeceğiz, ?Öldürüp de kurtulalım? demeyeceğiz.
Tedaviye devam ederken, kendimizi de korumuş olacağız ve onlardan kendimize bulaşmaması için gayret göstereceğiz.