ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    İNSANI KIRMAYIN


    İNSANI KIRMAYIN

    Haksız yere akıtılan bir damla kan, bütün bir dünyanın servetinden daha değerlidir.

    Rabbimiz, Müslüman-kafir ayırımı yapmadan haksız yere hiçbir insanın öldürülmemesi gerektiğini, haksız yere, Müslüman–kafir, kadın-erkek, yaşlı-ihtiyar herhangi bir insanı öldürenin bütün insanlığı öldürmüş gibi olduğunu haber verirken:

    مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا

    “…Kim, adam öldür­me­yen, yeryü­zünde bozgunculuk çıkarmayan bir adamı öl­dürürse, bütün in­sanları öl­dürmüş gibi­dir. Kim de bir canı kurta­rırsa, bütün in­sanları kurtarmış gibidir.” Buyurmuş. (Maide süresi ayet 32)

    Son günlerde aile cinayetlerinde bir artış duyulmaya başlandı.

    Akıtılan bir damla kanı bu günün teknolojisiyle yapmak mümkin değil.

    Radyo ve televizyonlardan kan ihtiyacı ilanı da bunun göstergesidir.

    Eğer bir damla kan yapılabilse, bütün hastahanelerde tankerlerle her guruptan kan bulundurulurdu.

    Yani akıttığınız bir damla kanı dünya devletlerinin Merkez bankalarının parasıyla yaptırma imkanınız yok.

    Hani bir şiirde vardı:

    “Kırma insan kalbini

    Yapacak ustası yok” diyordu şair.

    İnceliğin, zarafetin, şeffaflığın, kırılganlığın, baskıyı kabul etmemenin sembolü kadınlarımızı sevgili peygamberimiz “Billur cama” benzetmiş ve kırılmamalarını emretmiş.

    Bir sefer esnasında develeri süren Enceşe isimli sahabi, bir türkü tutturmuş giderken, develer de türkünün ritmine ayak uydurunca hızlı yürümeye ve üzerlerinde taşıdıkları kadınları fazla sallayarak rahatsız etmeye başladığında sevgili peygamberimiz:

    عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ

    كَانَتْ أُمُّ سُلَيْمٍ فِي الثَّقَلِ وَأَنْجَشَةُ غُلَامُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَسُوقُ بِهِنَّ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا أَنْجَشُ رُوَيْدَكَ سَوْقَكَ بِالْقَوَارِيرِ

    “Ya Enceş, yavaş ol, yoksa billur gibi kadınları kırarsın” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Edeb, bab 111)

    Hadisi şerh eden İbni hacer, Ayni, Nevevi gibi şarihler, “Kırarsın” sözüne  iki yönlü anlam vermişler.

    1-           Okuduğun o duygu yüklü türküyle billur gibi gönüllerini kırarsın anlamındadır.

    Hani düğün evinde ağıt okunmaz.

    2-           Develeri hızlı sürdüren bu türküyle billur gibi tenlerini hırpalama anlamınadır demişler.

    Her ne niyetle söylenirse söylensin hem tenleri hem canları hırpalanmamalıdır, örselenememelidir.

    Sevgili peygamberimizin 38 yıllık evlilik hayatında, 23 yıllık peygamberlik hayatında eşlerinden hiç birine bir tokat ve kırıcı bir söz söylediği olmamıştır.

    Kendisinin eşlerine kırıldığını haber verir Kur’an-i Kerim ama buna rağmen onun eşlerini kırdığını Kur’an da Hadisler de haber vermemişlerdir. Yani böyle bir şey olmamıştır. (Bu konuda Tahrim süresinin 1-5 ayetlerinin tefsirini “Şifa tefsiri” nden bir okuyuverin. Yoksa siteme telefonu: (0212) 5111085)

    Biz de, o rahmet peygamberini örnek aldığımıza göre, gerekeni yapalım.