İNSANLARIN SEÇENEĞİNİ ÇOĞALTINIZ

12/10/2021/Salı/Milligazete

Aynı odada altı tane beyefendi oturmuş sohbet ediyoruz.

Dördünü eskiden beri tanırım. İki tanesiyle yeni tanışıyoruz.

Ev sahibinin daveti üzerine gelen, tanımadığımız biri, çay içerken bana döndü ve “Hocam, siyasi bir soru sorabilir miyim?” dedi.

“Hayır, soramazsın”  dedim ve sebebini de şöyle söyledim, “Sen bildiklerini soracaksın, ben de bildiklerimi söyleyeceğim, sonunda sen bildiğinde ısrar edeceksin, ben de bildiğimde ısrar edeceğim, bizim bu konuşmamız o siyasetçilere de bir katkı sağlamayacağına göre  biz, zamanı israf etmiş olacağız. Sevdiğimiz siyasetçilerin hak yoldan ayrılmaması için dua edelim biz bu akşam onları değil, kendimizi sorguya çekelim.

Mesela sen, imamlıktan emekli olduğunu söyledin. Otuz yıldan fazla imamlık yapmışsın. Bu şehre yaptığın katkılardan birkaç tanesini anlatıver” dedim.

“Nasıl yani”   dedi.

Mesela “Ben bu şehirde şu adamı namaza başlattım, şu hayırlı işe öncülük yaptım …” gibi bir veya birkaç hayırlı işten bahset.

“Namaz kıldırdım ya”

“Sen olmasan da kılacaklardı”

İkinci sorum, “Bu şehirde sevdiğini sevmediğini açıklamadan İslami hizmetler veren dernek, vakıf, kurs, burs, resmi olan ve olmayanları sayalım.

Saymaya başladık. Altı veya yedi kadarını saydı.

Bu saydıklarından senin hoşuna gitmeyen huylarını, işlerini değil, hoşuna gidenleri anlatıver bana.

Bu bölümde bu şehirde çalışma yapan bütün partilerin de iyi ve güzel hizmetlerinden bahsediver bize” dediğimde diğer dört arkadaş gülmekten yıkılıyorlar ama işe yaradı.

Mesut Yılmazın Başbakan olduğu günlerde, bir şehrimizde bu tür konuşmayı yaptığımda, yine o şehirde hizmet veren kurumları saydık Mahmut Efendi gurubunun olmadığını öğrendim ve  sahibine “Derhal onları da buraya getirin. Sizin ulaşamadığınız insanlara onlar ulaşabilir” dedim ve bunu yaptılar.

Birkaç ay sonra emniyet amiri, o işe el atanı çağırır ve kursu açtınız ama her ikindi üzeri o çocukları sarık ve cübbeleriyle çarşıda sıra halinde yürütmenin anlamı ne diye sorar.

O işe el atan adam, “Beni sorgulaman önemli değil. Kursun hocası Karadenizli, Mesut Yılma da Karadenizli. Eğer onu da sorguya alırsan, Başbakanın sana ne yapacağına o karar verir” dedim.

Emniyet amiri, “Seni sorgulamak için çağırmadım. Seni seviyorum bilgi almak için çağırdım” der.

M.T.T.B den yetişme değerli bir arkadaşım, bir ilimizde günah işlemede çok aktif birinden haber verdi ve “Tarikata girmiş” dedi.

“Girdiği tarikatı söyleme, ben tahmin edeyim” dedim ve “Kadiri tarikatına girmiştir” dedim, “Nerden bildin?” dedi.

O, hareketli bir adamdı, zikrini ayakta ve cehri/yüksek sesle ve de hareketli yapan bir tarikata girer.” Demiştim.

Bulunduğunuz şehirde, belirli bir gurup içinde, İslami hizmetlerinizi verirken, o şehirde olmayan İslami gurupların da şehre getirilmesini sağlayın.

Yapısı, mizacı, karakteri size uygun olmayan biri, şehrinizde bir kısım insanlara uyar.

İnsanların seçeneğini çoğaltınız.

Bizim köyden, Hollanda’ya işçi olarak gidenlerin, orada İslami hizmetlere katılırken, Karaman’da ve de köyde iken durumları onların tercihini etkilediğini görüyorum ben.

Hazreti Ebubekir’e yakın olanlar, onun örnekliğinde Müslüman olmuşlardır.

Hazreti Ömer, Osman, Ali, Bilal, Ebu Zer, Halit, Ammar, Hamza Allah, hepsinden razı olsun….her biri ayrı insanlara ayrı örneklik yapmışlardır.

Günümüzde de aynısı oluyor. Yaşayan örneklerimizi çoğaltalım.