ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    İP KİMİN ELİNDE ONA DA BAKACAKSIN


    İP KİMİN ELİNDE ONA DA BAKACAKSIN

    Nehrin iki tarafında iki adam. Her gün selamla başlayıp işe selamla evlerine giderlerken araya fitne girince bağıra bağıra birbirlerine hakaretler etmeye başlarlar.

    Bu hakaretler aylarca sürer. İşlerine bakamaz olmuşlar. Bahçeyi yabani otlar sarmış, dikenlerden girilmez olmuş.

    Köyün aklı başında hocasına danışmış biri.

    Hoca da ona “Yarın işe gittiğinde karşılık verme, işine bak” demiş.

    Karşıdaki hakaretlerine başlar ama karşılığını bulamaz.

    Hakaretin dozunu artırdıkça bu taraftaki de sessizliğinin dozunu artırır.

    Karşıdaki bakar ki sesini ulaştıramıyor, yumruğunu ulaştırmak için ırmağa dalar.

    Yüzme bilmediği için tam boğulmak üzere iken sessiz adam dayanamaz ve onu kurtarır.

    Ondan sonraki günlerde bir kaç gün sessizlik devam eder ama ardında selamlaşma dönemi yine başlar.

    Aynada kendimizi görürüz, yankıda kendimizi işitiriz.

    Kendimizi kusursuz gördüğümüzden hoşumuza gitmeyen görüntülerimizde aynalara bahane buluruz.

    Çocuk gibi yankı veren dağlara ağzımızı bozarız.

    Babasıyla ilk defa dağa giden çocuk, dağda düşünce “Anaaammmm” diye bir ses çıkarır.

    Karşı kayadan da “Anaaammmm” diye bir ses gelince,

    Çocuk, “Sen kimsin” diye sorar.

    Karşıdan, “Sen kimsin” cevabını alır.

    Çocuk ağzını bozunca, karşı taraf aynıyla cevap verince çocuk, babasına sorara, “Kim o?

    Babası, “O senin yankındır. İyi söylersen sana iyi söz döner, kötü söylersen kötü söz aynıyla sana döner” der.

    Sevgili peygamberimiz:

     “Mü’min, mü’minin aynasıdır” buyurmuş. (Ebu Davud, K.Edeb, Bab fi’n-nasihat,hadis 4918)

    Evinizde, dairenizde, işyerinizde bulunan aynanın karşısına geçiniz ve kendinize bakınız. Aynadakine gülümserseniz, aynadaki de size gülümser. Aynadakine kaş çatarsanız, aynadaki de size kaş çatar. Aynadakine sırt dönerseniz, aynadaki de size sırt döner. Aynadakinin yüzünde leke görseniz, elinize bir bez alıp günlerce aynadakinin yüzündeki lekeyi silseniz temizleyemezsiniz. Ama o bezle kendi yüzünüzü temizlerseniz aynadakinin yüzü de temizlenir.

    İki kişinin sevgili peygamberimiz hakkında hoşa gitmeyen bir sözü duyan sahabi, kendisine haber verdiğinde Peygamber efendimiz:

    4218 - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا الْفِرْيَابِيُّ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ الْوَلِيدِ قَالَ أَبُو دَاوُد وَنَسَبَهُ لَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ عَنْ حُسَيْنِ ابْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ إِسْرَائِيلَ فِي هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ الْوَلِيدُ ابْنُ أَبِي هِشَامٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ زَائِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ

    قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يُبَلِّغْنِي أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِي عَنْ أَحَدٍ شَيْئًا فَإِنِّي أُحِبُّ أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْكُمْ وَأَنَا سَلِيمُ الصَّدْرِ

    “(Arkadaşlarımdan) hiç bir kimse, diğer biri hakkında hoşlanmayacağım  bir şeyi bana getirmesin. Ben sizin yanınıza çıkarken  gönül hoşluğuyla  çıkmak istiyorum” buyurmuş. ( Ebu Davud , Edeb bab33, hadis 4860, Tirmizi Menakıp hadis 3893)

    Dikkat ediniz, çok sevdiğiniz biriyle konuşurken araya giren biri ikinizin hoşlanmadığı söz ve olayları hatırlatırsa konuşmanızın sonu kavgayla bitebilir.

    وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آَيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

     “Hepiniz topluca Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbi­rinize düşmandınız da o kalplerinizi birleştirdi ve onun nimetiyle siz kardeş oldunuz. Ve siz ateş çukurunun kenarındaydınız da o sizi kur­tardı. Allah doğru yola gelesiniz diye ayetlerini işte böyle açıklar.” (Al-i Imran süresi ayet 103)

    Atalarımız, “Elin ipiyle kuyuya inilmez” demişler.

    Bir kuyuya ineceksen önce ipe bakacaksın, ip sağlam mı?

    Sonra ip kimin elinde ona bakacaksın.