ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    İSLAM DİNİNİN BEKA SORUNU YOKTUR


    İSLAM DİNİNİN BEKA SORUNU YOKTUR

    10/09/2019/Salı/Milligazete

    İslam dini, bir ismi de “Baki” olan Allah celle celalühün dinidir.

    Hazreti İbrahim, Musa, İsa aleyhimüssalatü vesselamlara indirilen Suhuf, Tevrat, İncil tahrif olunsa da onların içeriği Kur’an-i Kerimde bütün insanlığa tebliğ edilmiş ve edilmeye devam etmektedir.

    Kur’an-i Kerimin, korunacağını Rabbim:

    إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

    “Şüphesiz o zikri (Kur’ân'ı) biz indirdik biz, ve elbette onun koruyucusu da biziz.”  Ayetiyle haber verir. (Hıcr süresi ayet 15/9)

    Rabbimiz de bu insanlığın bu dünyada İlahi adalet içinde yaşamaları, ahirette cennete gitmeleri için gönderdiği bu kitabı yine bu insanların içinden “Hayırlı” ve “Vasat/dengeli” bir ümmetle korumuş bu güne kadar.

    Bazen Müslüman devletler kafirliği seçmiş olabilir ama millet bu dini gönüllerinde korumuşlar.

    Bazen devletiyle milletiyle büyük çaplı onun üzerinde Haçlı seferlerine direnmişler ve dinlerinden vazgeçmemişler.

    Dini, ileriki nesillere taşımada gevşeklik gösterildiğinde Rabbimiz bir başka topluluğun gönlünü İslam’a açmış ve İslam’ı onlar taşımışlar.

    Son elli yıl içinde, beş milyon insanımız, Avrupa Birliğine girmişler.

    Kendini zengin ve kültürlü zanneden Avrupalılardan bir milyonunun Müslüman olmasına sebep olmuşlar ama bir tek insanımız içtenlikle Hıristiyan olmamış.

    Rabbimiz bu dinin beka sorunu olmadığını şu ayetle de haber verir:

    يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللَّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ

    “Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse Allah öyle bir kavim getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar, Allah yolunda cihat yaparlar ve kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu boldur, O her şeyi bilendir” (Maide süresi ayet 5/54)

    İslam dininin beka sorunu yoktur.

    Ancak bizim, İslam dininde kalmak veya kalamamak sorunumuz vardır.

    Müslüman ailelerin çocuklarından, “Ben ateistim” diyenler, o sorun yumağının içinde kendini cehenneme yuvarlanma işine girmiştir ve o hem kendine sorun olmuştur hem de çevreye sorun sıçratmaktadır.

    İslam’la başa çıkamayacağını anlayanlar, bizi İslam’dan çıkarmak için şeytanın aklına gelemeyen şeyleri de yapmışlardır ama başarılı olamamışlardır.

    Çünkü Allah celle celalüh, Türk, Arap, fars, Çin, Hind, Amerikalı, Avrupalı, Malezyalı, Filipinli, Japon, Koreli, Rus, Afrikalı…her ırk ve renkten insanlara lütfetmiş, iman nasip etmiş.

    Onların bir kısmı şu anda politika meydanında kahramanca İslam’ın tebliğine ağırlık verirken,

    Bir kısmı okullarda eğitim yoluyla cihat yaparken,

    Bir kısmı dünya ticaretinin bel kemiğinden tutup helal eşyanın yaygınlaşması, sömürü adı altında haydutluğu yok etmeye çalışırken,

    Bir kısmı da hiçbir kimsenin ayıplamasından korkmadan, alnını onlara gere gere bu alnı secdeye kapadıktan, Rabbe bu alnı secde ettirdikten sonra kimsenin önünde eğilmeden şehirlerde, köylerde, dağlarda, beş yıldızlı otellerde, İslam düşmanı ajanları etkisiz hale getirme işine devam etmektedirler.

    İki yüz yıllık İslam düşmanlığı için yapılan gayretleri başlangıçta başarılı olsa da son yetmiş beş yıllık zaman içinde yükselen değer hep İslam olmuştur.

    Şu anda sekiz milyar insanın gideceği yer, son durak hepimiz için aynıdır.

    Biz, bu canımızı ve tenimizi, son cehennem durağında ebedi ateşler içinde yanmaması için, gönlümüze kafirliğin gölgesinin bile düşmemesine, tenimizin her hücresinin Allah’ın dininin emrettiği doğrultuda hareket etmesine çalışıyoruz, çalışacağız.