İslam
adaletinde taraflar dinlenmeden karar verilmez.
Kişinin
kadınlığına, erkekliğine, yaşlılığına, gençliğine, makamına, rütbesine...
bakarak Beyanını esas almak yoktur.
Veli
de olsa, deli de olsa, derviş de olsa berduş da olsa iddia sahibi ispatla
yükümlüdür.
Eşlerden
biri, ticaret ortaklarından biri, aile fertlerinden biri olarak gelen veya
telefon edenlere karşı taraf hakkındaki şikayetlerini dinleyerek karşı tarafı
dinlemeden karar vermek doğru değildir.
Ben
bu kişiyi tanıyorum, yalan söylemez diyerek yanlış yapmayalım.
O
tanıdığınız kişinin yalan söylemediğine yine inancınızı sağlam tutun ama
İslamın iki tarafı da dinlemeden, iddia sahibinin ispatını görmeden karar
vermeme usulüne de uyun.
Davalı
ile davacının dini, ırkı hakemliğine etki etmemeli.
İslam
tarıhinde göğsümüzü kabartan olaylar vardır.
Hani
hazreti Ali ile Yahudinin mahkemede yargılanırken Hakimin tavırlarının haksız
Yahudiyi Müslüman etmesi olayları vardır ya işte onların ana esasları
Kitabımız Kuran ve Sünneti seniyyede bizden istenendir.
Adalet
huzurunda tarafları denk bir şekilde dinler ve karar veririz ama dışarı çıkınca
değer verirken bir Müslümanı gönül terazimizin bir tarafına koysak öbür
tarafına da bütün dünya kafirlerini koysak Müslüman ağır basmalı.
Yakubi
tarihinnin haber verdiğine göre Hazreti Ömer, Hazine dolunca halkı maaşa bağlar
ve ilk Hicret edenlere en fazla maaşı verir.
Ensardan
olup Bedire katılanlar ikinci sıradalar.
Bedire
katılmayıp Uhuda katılanlar üçüncü sıradalar ama hepsi Hazreti Ömerden fazla
almaktalar.
Rabbimiz,
değerli insanları sıralarken şöyle ifade etmiş ve onlardan razı olduğunu haber
vermiştir:
وَالسَّابِقُونَ
الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنْصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ
بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ
تَجْرِي تَحْتَهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ذَلِكَ الْفَوْزُ
الْعَظِيمُ (100)
Muhacirlerden
ve Ensardan önde gidenler ve iyilikle onlara uyanlar, Allah onlardan razı olmuştur.
Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Onlar için, içinde ebediyen kalacakları
ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur. (Tevbe
süresi ayet 100)
Aman, aman sakının, birilerinin dedikodularına
kanarak Ashabı kiramın herhangi biri hakkında kötü söz söylemekten sakının.
Allahın razı olduğu insan hakkında söz söylemek
haddimize değildir.
Biz, insanların iç dünyasını bilemeyiz.
Kendisi hakkında söylediği sözü bizim için
yeterlidir ama bir başkası hakkında bir söz söylerse ispatını isteriz veya biz
araştırmadan karar vermeyiz.
Yoksa Hucurat süresinde ifade edildiği gibi pişman
olabiliriz.