ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    İSPATSIZ İDDİA GEÇERSİZDİR



    İslam adaletinde taraflar dinlenmeden karar verilmez.

    Kişinin kadınlığına, erkekliğine, yaşlılığına, gençliğine, makamına, rütbesine... bakarak “Beyanını esas almak yoktur.

    Veli de olsa, deli de olsa, derviş de olsa berduş da olsa iddia sahibi ispatla yükümlüdür.

    Eşlerden biri, ticaret ortaklarından biri, aile fertlerinden biri olarak gelen veya telefon edenlere karşı taraf hakkındaki şikayetlerini dinleyerek karşı tarafı dinlemeden karar vermek doğru değildir.

    “Ben bu kişiyi tanıyorum, yalan söylemez” diyerek yanlış yapmayalım.

    O tanıdığınız kişinin yalan söylemediğine yine inancınızı sağlam tutun ama İslam’ın iki tarafı da dinlemeden, iddia sahibinin ispatını görmeden karar vermeme usulüne de uyun.

    Davalı ile davacının dini, ırkı hakemliğine etki etmemeli.

    İslam tarıhinde göğsümüzü kabartan olaylar vardır.

    Hani hazreti Ali ile Yahudi’nin mahkemede yargılanırken Hakim’in tavırlarının haksız Yahudi’yi Müslüman etmesi olayları vardır ya işte onların ana esasları Kitabımız Kur’an ve Sünneti seniyye’de bizden istenendir.

    Adalet huzurunda tarafları denk bir şekilde dinler ve karar veririz ama dışarı çıkınca değer verirken bir Müslümanı gönül terazimizin bir tarafına koysak öbür tarafına da bütün dünya kafirlerini koysak Müslüman ağır basmalı.

    Yakubi tarihinnin haber verdiğine göre Hazreti Ömer, Hazine dolunca halkı maaşa bağlar ve ilk Hicret edenlere en fazla maaşı verir.

    Ensar’dan olup Bedir’e katılanlar ikinci sıradalar.

    Bedir’e katılmayıp Uhud’a katılanlar üçüncü sıradalar ama hepsi Hazreti Ömer’den fazla almaktalar.

    Rabbimiz, değerli insanları sıralarken şöyle ifade etmiş ve onlardan razı olduğunu haber vermiştir:

    وَالسَّابِقُونَ الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنْصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي تَحْتَهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ (100)

    “Muhacirlerden ve Ensar’dan önde gidenler ve iyilikle on­lara uyan­lar, Allah onlardan razı ol­muştur. Onlar da Allah'tan razı ol­muşlardır. Onlar için, içinde ebedi­yen kalacakları ve altından ırmak­lar akan cennetler var­dır. İşte büyük başarı bu­dur.” (Tevbe süresi ayet 100)

    Aman, aman sakının, birilerinin dedikodularına kanarak Ashabı kiramın herhangi biri hakkında kötü söz söylemekten sakının.

    Allah’ın razı olduğu insan hakkında söz söylemek haddimize değildir.

    Biz, insanların iç dünyasını bilemeyiz.

    Kendisi hakkında söylediği sözü bizim için yeterlidir ama bir başkası hakkında bir söz söylerse ispatını isteriz veya biz araştırmadan karar vermeyiz.

    Yoksa Hucurat süresinde ifade edildiği gibi pişman olabiliriz.