İSRAİLE TEKLİFİMDİR
Sadrazam, Abdühamide rapor sunuyor: efendim, filan şehrimizde deprem olmuş şu kadar can, bu kadar hayvan, şu kadar ev zayiatı var
Abdülhamit: canlara Allah rahmet etsin, mali zayiat telafi edilsin, filan ilimizde bir şey var mı?
Sadrazam hayır efendim hiçbir şey yok
Abdülhamit: Allaha hamdolsun
Her kötü rapor sonunda aynı ili sorar, iyi haberini alınca Allaha hamdolsun dermiş.
Bu durum Sadrazamın dikkatini çekmiş ve bir gün sormuş: Efendim neden o ili devamlı soruyorsunuz? dediğinde,
Abdülhamit: Allah korusun, o ilimize bir afet olur da o insanlar il dışına dağılırlarsa dünyanın dengesi bozulur demiş.
Siyaset sahasında sizi destekleyenler, maddi destek sağlayanlar sizi sevmiyorlar.
Alman şefle, Türk işçisi öğle yemeğinde sohbet ediyorlar.
Alman, bizimle sizin arasında bir benzerlik var.
Cumhurbaşkanından bana kadar bütün Almanlar Yahudileri sevmez ama hiç birimiz bunu basın önünde, insan kalabalıklarının arasında söyleyemeyiz der.
Avusturya da seçimi kazanan Hayder, hükümeti kurduğu gün Yahudileri sevmediğini söyleyince aynı gün hükümet devrildi ve adamın siyasi hayatı söndü.
Bütün dünya için geçerli olan bu gerçek, İsrail için bir avantaja dönüştüğü sanılıyor.
Bunların dünyaya dağılmaması için bütün dünya, onların orada kalması için her türlü yardımı yapacaktır.
Lahey Adalet divanı, adalet terazisinin bir tarafına bu güne kadar İsrailin öldürdüğü çocuk, kadın, yaşlı, hasta, din adamı, her kim olursa olsun yüz binleri koysa, öbür tarafa Mülteci kampındaki kadın ve çocukları bile topluca öldüren Şaronu koysa elini Şaronun üstüne ellerini koyarak onu ağır getirmekle kendilerinin ve tüm dünyanın korunacağı kanaatindedirler.
Adamlar Çocuk katili diyorsun adamlar seviniyor.
Çaresiz, kimsesiz, ekmeksiz insanların bir araya geldiği mülteci kampını bombalayan katiller sürüsü diyorsun ceylan yavrusunu parçalayıp yiyen sırtlan sürüsü gibi yalanmaya başlıyor.
Devlet eliyle banka soyan soygun çetesi diyorsun Merdi kıptı gibi geriniyor.
Ne diyeceğimizi biz de şaşırdık.
Onlar hakkında bizim bir şey dememize gerek yok.
Rabbimiz onları bize peygamber katili olarak tanıtıyor:
Bakara 91- Bir de onlara: "Allah ne indirdiyse ona iman edin" denildiği zaman onlar: "Biz, bize indiri¬lene iman ederiz" derler de diğerini inkâr ederler. Halbuki O, yanlarındakini doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Madem iman ediyordunuz da daha önce nebileri niçin öl¬dürüyordunuz?"
İftiracı olduklarını bildirir. Şu anda bile dünyanın her tarafına örümcek ağı gibi yayılan haber ajansları ile dilediğini yıpratmak için iftira kampanyaları başlatabiliyorlar.
Hz. İsanın annesi Meryeme bile iftira atabilen bu insanlar, bütün insanlığa haydi haydi iftira atarlar.
Âl-i Imran 156- Birde inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira yapma¬ları sebe¬biyle lanet ettik.
Hazreti Meryeme zina iftirasında bulunan bu adamların yaptıkları geçmişte kalmış denemez.
Michael Jackson, dünyanın bir numaralı şarkıcısı iken basında Müslüman olduğu haberi Amerikan basınında haber olduğu günden itibaren çocuk tacizciliği suçlamasıyla yıllarca mahkemelerde süründürüldükten sonra aklanır ama yıpranması baki kalır.
En son olarak Yahudi asıllı Sarkoziye önümüzdeki seçimde rakip Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan İMF başkanı Khan, Amerikada bir otelde taciz yaptığı gerekçesiyle tutuklarlar, dünyaya rezil ettikten sonra Amerikada hakimler var diyebilmek için suçsuz insanı beraet ettirirler.
Halbuki tutuklama emrini veren hakimler, ilk başta bunun böyle olacağını bilen insanlardı.
Birleşmiş Milletlerde yapılan her oylamada İsrailin kazanmış olması haklılığının delili değil, haksızlığının delilidir.
Aman bu insanlar buradan çıkarılmasın. Japonyanın, İngilterenin, Avrupanın, Asyanın, Çinin, Rusyanın başı ağrımasın diye Arap sınırları içinde karantinada tutulması içindir.
İsrail, Kudüsü işgal ettiğinde İki bin yıllık hayalimiz gerçekleşti demişti ama hayallerinde ve rüyalarında hep öldürülmelerini görmekten kurtulamadılar.
Geçmişte iki bin yıllık sürgün ve katliamdan geleceklerini kurtarmaları için yapacakları tek şey, kendi şifaları olan Müslümanları kırmamaları, onların içinde taşıdığı İslam imanını kendi gönüllerindeki tahrif edilmiş dini ve asırladır süren kini çıkarıp onların dinine girip aynı topraklarda Hazreti Musanın, Hazreti Süleymanın, Hazreti Muhammedin dini üzerinde kardeşçe yaşamalarıdır.
Türkiyede yaşayan genç Yahudi vatandaşlarımız ve Filistinde yaşayan Yahudiler, bu yazımı kesiniz ve saklayınız.
Şimdi kızsanız bile çok yakın bir zamanda doğru olduğunu göreceksiniz.
Avrupada katliama uğradığınızda size sığınma hakkını veren Osmanlı, bunu inandığı dinin gereği olarak yapmıştı.
O din, bizim gönlümüzde hala sahip olduğumuz en değerli şey olarak durmaktadır.
Topluca İslama girerseniz, Hazreti Musayı da, hazreti İsayı da, hazreti Muhemmedi de en başta sizi yaratan Allahı da memnu edersiniz.
Bu memnuniyetle biz, Hazreti Hamzayı öldüren Vahşiyi afvettiğimiz ve ona Hazreti Vahşi gibi sizi de afvederiz.
|
|
|