ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    01.01.2014


    FİTNE ATEŞİNİ SEVİNÇ GÖZYAŞIYLA SÖNDÜRÜRÜZ

    Bu gün ve şu andan itibaren, düne ait her ne varsa arkada kaldığını düşünün ve öne doğru yürüyün.

    Allah, bizim gözlerimizi öne doğru bakacak şekilde yaratmış.

    Araba sürerken hep öne doğru bakarız ve arada bir aynalardan geriyi kontrol ederiz.

    Bir gün içinde gözleriniz kaç saat öne bakarsa, kaç saat arkaya bakarsa siz de bu orana dikkat ederek geçmişe ve geleceğe bakınız.

    Kur’an-i Kerimde “Geçen geçmiştir” anlamına gelen “İlla ma kad selef” cümlesi, bizim geleceğimizi İslam’a göre kurmamızı ister.

    Bunun için de geçmişte yapılan hataların bizim gönül ufkumuzda bizim geleceğimizin engeli olmasın.

    “Sen, bana dün şöyle demiştin” gibi hatırlatmalarla bu günü de zehirlemeyelim.

    Evvelki gün benim dostum olan, dün benden kaçmaya başlamışsa, ben bu gün onun peşinden koşarım.

    Bu dünyada en kötü ihtimal o dostumun gavur olup kaçmasıdır.

    İşte ben onun ardından biraz daha fazla koşarım.

    Dikiş ipliğiyle aramda bağ olan dostlarımızın aradaki bağını koparmamak için onun kaçma hızına uygun koşalım ki aradaki bağı koparmayalım.

    Hiç bir mal, makam, rütbe, Allah için birbirini sevenlerin dostluğuna denk değildir.

    Mal, mülk, makam, rütbe bu dünyada kalır da dostluklar Cennette de devam eder ve o dostluk mahşer yerinde kurtuluşumuza sebep olur.

    Biz, asıl iyi gün dostuyuz.

    Hazreti Ebubekir, hicret gününde mağarada dostunun en zor anında yanındaydı.

    Hazreti Ali, canı pahasına hicret gecesi, peygamberinin yerine geçmişti.

    Ama bu her iki dost ve bütün ashabı kiram asıl 23 yıllık zamanda dostluklarını devam ettirmişlerdi.

    Biz elli yıl iyi gününde beraber olduğumuz insanların kötü gününde de beraber oluruz.

    Dostun iyiliğiyle iyi oluruz. “Afiyet olsun yârim, sen yedikçe ben doydum” diye şiir yazan şairlerimiz var bizim.

    Aynı zamanda kötü gün dostuyuz da.

    Dostumuz düşmüşse kaldırırız ve beraber yürümeye devam ederiz.

    Aramıza tankerlerle fitne ateşi için petrol dökseler ve kıskançlık fitiliyle ateşleseler, dostluğumuzun sıcaklığını artırmaktan başka işe yaramaz.

    Dostluğun oluşturduğu sevinç göz yaşlarıyla fitne ateşlerini söndürürüz.

    Bu günkü anlayışımıza göre “Vatana ihanet” gibi kabul edilecek suçu işleyen Hatıb bin Ebi Beltea’yı, Sevgili peygamberimiz afvetmiş.

    Afvedenler hep kazanmıştır vesselam.

    Bu olayı öğrenmek için Mümtehıne süresinin birinci ayetini “Şifa Tefsiri” isimli eserimden bir okuyuverin.