FİTNE ATEŞİNİ SEVİNÇ GÖZYAŞIYLA SÖNDÜRÜRÜZ
Bu gün ve şu andan itibaren, düne ait her ne varsa
arkada kaldığını düşünün ve öne doğru yürüyün.
Allah, bizim gözlerimizi öne doğru bakacak şekilde
yaratmış.
Araba sürerken hep öne doğru bakarız ve arada bir
aynalardan geriyi kontrol ederiz.
Bir gün içinde gözleriniz kaç saat öne bakarsa, kaç
saat arkaya bakarsa siz de bu orana dikkat ederek geçmişe ve geleceğe bakınız.
Kuran-i Kerimde Geçen geçmiştir anlamına gelen
İlla ma kad selef cümlesi, bizim geleceğimizi İslama göre kurmamızı ister.
Bunun için de geçmişte yapılan hataların bizim gönül
ufkumuzda bizim geleceğimizin engeli olmasın.
Sen, bana dün şöyle demiştin gibi hatırlatmalarla bu
günü de zehirlemeyelim.
Evvelki gün benim dostum olan, dün benden kaçmaya
başlamışsa, ben bu gün onun peşinden koşarım.
Bu dünyada en kötü ihtimal o dostumun gavur olup
kaçmasıdır.
İşte ben onun ardından biraz daha fazla koşarım.
Dikiş ipliğiyle aramda bağ olan dostlarımızın aradaki
bağını koparmamak için onun kaçma hızına uygun koşalım ki aradaki bağı
koparmayalım.
Hiç bir mal, makam, rütbe, Allah için birbirini
sevenlerin dostluğuna denk değildir.
Mal, mülk, makam, rütbe bu dünyada kalır da dostluklar
Cennette de devam eder ve o dostluk mahşer yerinde kurtuluşumuza sebep olur.
Biz, asıl iyi gün dostuyuz.
Hazreti Ebubekir, hicret gününde mağarada dostunun en
zor anında yanındaydı.
Hazreti Ali, canı pahasına hicret gecesi,
peygamberinin yerine geçmişti.
Ama bu her iki dost ve bütün ashabı kiram asıl 23
yıllık zamanda dostluklarını devam ettirmişlerdi.
Biz elli yıl iyi gününde beraber olduğumuz insanların
kötü gününde de beraber oluruz.
Dostun iyiliğiyle iyi oluruz. Afiyet olsun yârim, sen
yedikçe ben doydum diye şiir yazan şairlerimiz var bizim.
Aynı zamanda kötü gün dostuyuz da.
Dostumuz düşmüşse kaldırırız ve beraber yürümeye devam
ederiz.
Aramıza tankerlerle fitne ateşi için petrol dökseler
ve kıskançlık fitiliyle ateşleseler, dostluğumuzun sıcaklığını artırmaktan
başka işe yaramaz.
Dostluğun oluşturduğu sevinç göz yaşlarıyla fitne
ateşlerini söndürürüz.
Bu günkü anlayışımıza göre Vatana ihanet gibi kabul
edilecek suçu işleyen Hatıb bin Ebi Belteayı, Sevgili peygamberimiz afvetmiş.
Afvedenler hep kazanmıştır vesselam.
Bu olayı öğrenmek için Mümtehıne süresinin birinci
ayetini Şifa Tefsiri isimli eserimden bir okuyuverin.