İLİMSİZ HİÇ BİR ŞEY OLMAZ
Kuran-i Kerimde peygamberlerin ve sevgili
peygamberimizin bir çok duasını bize de örnek olsun ve ona göre benden istesinler
diye Rabbimiz o duaları haber verir.
Bu dualar arasında dünyayı isteme de var,
ahireti isteme de var.
Sıhhat isteme de var, saadet isteme de var.
Ama hiç bir duasında .....artır diye dua
etmemişler.
Yalnız ilim konusunda artır diye istemiş
sevgili peygamberimiz ve Rabbim, ilmimi artır diye dua etmesini Allah (c.c.)
emretmiş peygamberine. (Taha süresi ayet 114)
Çünkü kişinin derecesinin
yükselmesi için kişinin imanlı ve ilim sahibi olmasına dikkat çekmek için, .....sizden
iman edenleri ve ilim verilenleri Allah derecelerle yükseltsin. Allah
yaptıklarınızdan haberdardır. Buyurmuş. (Mücadele süresi ayet 11)
Bu dünyada iki şey için çok gayret gösterilmeli:
1-
Kuranın ve Sünnetin bize öğrettiği şekilde
iman,
2-
İlim.
İman, bize bu
dünyada adam gibi yaşamayı öğretirken, ilim imanı, dünyayı ve ötesini öğretir.
İlim, herkese lazımdır.
İlim meclisine çölden bedevi gelse, Beyazsaraydan
Bush gelse hiç biri hafife alınmaz ve istediği ilim kendisine verilir.
Bundan hiç bir şey olmaz sözü onu yaratana
dokunur.
Ebu Hüreyre (r.a.) diyor ki, Bir mecliste
Peygamber (s.a.v.) bir topluluğa konuşurken bir bedevi geldi ve Kıyamet ne
zamandır? Dedi.
Peygamber (s.a.v.) konuşmasına devam etti.
Kavmin bir kısmı bedevinin dediğini duydu ama
sorudan hoşlanmadı dedi.
Bir kısmı da Belki işitmedi dedi. Peygamber
(s.a.v.) sözünü bitirince Kıyametten soran nerde? dedi.
Bedevi, Benim ya rasülellah dedi. Peygamber
(s.a.v.) Emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle dedi. (Buhari, Sahih, K.
İlim, bab 1)
Nisa süresinin 58 inci ayetinde Allah,
emanetleri ehline vermenizi emreder buyurmuş.
Saçımızdan tırnağımıza kadar bütün organlarımız
bize emaneten verilmiş.
Onlara Rabbimiz tarafından verilen görevleri
yerine getirmeli ve en az günah kiriyle emaneti sahibine götürmeli.
Bize insanlar tarafından emanet edilen mal ve
sözler korunmalı.
Her iş, makam, rütbe, onun ehli olana teslim edilmeli.
Hadisten Çıkan Dersler:
Soran kim olursa olsun doğru cevap verilecek.
Sorulan kim olursa olsun anlamadın şeyi
soracaksın.
Öğrenci, cemaat, mürit, şakirt kim olursa olsun,
mürşidine soru sorabileceğine işaret eder.
Soru sorana kızılmaz.
Ama konuşanın sözü kesilerek soru sorulmaz.
Bedevi ile medeni, fakirle zengin arasında fark
gözetilmeden soranın sorusuna cevap verilir.
Konuşurken ses ayarı yapınız.
Abdullah bin Amr (r.a.) anlatıyor: (Mekkeden
Medineye) bir yolculuk esnasında Peygamber (s.a.v.) geride kalmıştı ve
sonradan bize yetişmişti. (İkindi) namazı vakti bize gecikmişti. Biz,
ayaklarımızı mesheder (gibi ıslatıvererek) abdest alıyorduk. Peygamber (s.a.v.)
sesinin en yüksek haliyle iki veya üç kere Cehennem ateşindeki topuklara
yazık! (Bol su ile yıkayın) dedi. (Buhari, Sahih, K. İlim, Bab 2 Hadis no 58)
Hadisten Çıkan Dersler:
Okulda, camide, konferans salonunda konuşmaya
başlarken ses kontrolünü bir de konuşmacı kendisi yapsın ve sesin ulaşamayacağı
yer kalmasın.
Yapılan yanlışlar, kimseyi kırmadan düzeltilsin.
Birinin yaptığı yanlış, isim verilerek değil
genelleyerek düzeltilsin.
Nasıl düzeltileceği konusunda mümkinse örnek
verilsin.