ÇAĞDAŞ KÖLELER
Biz Müslümanlar,
Abdesti, temizlik için almayız.
Rabbimiz, Maide
süresinde namaz için kalktığımızda abdest almamızı emrettiği için badest alırız
ama bu abdestimiz bizim temizliğimizi de sağlar.
Daha önce
yazmıştım, İstanbul’da veya bir başka şehirde ikindi üzeri şehrin namaz
kılmayan en seçkin sosyetesinden birini alın.
Bir de beş vakit
namazını kılan birini alın her ikisini bir laboratuvara götürün ve ikisinin de
yüzünü analiz/tahlil ettirin bakalım üç vakitte abdest alan üçer defa yüzünü yıkayanla,
yalnız makyajını tazeleyenin yüzünden hangisi daha temiz raporu alır?
Makyaj
tazelemek, ölü hücrelerin yüzde kalmasını devam ettirirken yıkamak en iyi
temizliği sağlar.
Ama biz, abdesti
Allah’ımız emrettiği için alırız.
Beş vakit namaz
için abdest alırken ağzımızı on beş defa yıkarken ağız temizliği de yaparız ama
biz bunu Sünnettir diye yerine getiririz.
Namazımızı
Allah’ın emri olduğu için kılarız ama bu namaz bizi kötülüklerden alıkoyar.
Parti
merkezlerinde, derneklerde, cemiyetlerde, localarda ayrı ayrı duran bir
milletin bireyleri yalnız camilerde bir araya gelebiliyor.
Cuma ve bayram
namazlarında amirle memurun, generalle erin, işverenle işçinin yer ayrımı
olmadan aynı safta, aynı kıbleye, aynı kelimeler ve duygularla yönelmesini
sağlar.
Ama biz,
namazımızı Allah emrettiği için kılarız.
Ramazan
orucumuzun tenimize ve canımıza faydalarını bilim adamları televizyonlardan
anlatmaya devam ediyorlar.
Sosyal
kaynaşmayı, yardımlaşmayı, aynı inanç etrafında toplanmayı, kendi eşine bile
uçkur çözmeme eğitiminden geçmeyi, kendi yemeğine bile el uzatmama eğitiminden
geçmeyi sağlayan oruç diğer on bir ayda namuslu bir hayat yaşamamızı sağlar ama
biz orucu Rabbimiz emrettiği için tutarız.
Beş vakit
namazımız, sünnetleriyle beraber kırk rekattır.
Ramazanda Teravih
namazıyla altmış rekat olur.
On bir ay beş
vakit namazını kılan bir Müslüman günde kırk defa oturup kalkma hareketi yapar.
Kırk defa doksan
derece rukuya eğilerek, seksen defa alnını secdeye koyarak beynine kan akımı
işlemini yapar.
Onun için
bazıları namazı spor olarak değerlendirmiş ama biz namazı spor olsun niyetiyle
kılmıyoruz, Rabbimiz emrettiği için kılıyoruz.
Ama namazın
bizim tenimize, canımıza, toplumumuza bilinen bilinmeyen daha fazla hikmetleri
olduğuna inanırız.
Teravih
namazlarının iftarda çok yenen yemekler için çok faydalı olduğunu söyleyen
doktorlarımız doğru söylüyorlar ama bir şeye biraz daha dikkatli bakmaları
gerekir.
Ramazan ayının
ilk günü oruca kalkacağımız gecenin akşamında iftar yapmadığımız halde Teravih
namazını kılıyoruz.
Demek ki,
Teravih namazı iftarın ağır yemeklerini hazmetmek için değilmiş ama hazma da
faydalı bir Sünnetimizdir.
Ramazanın son
gün orucunu tuttuğumuz halde iftarımızı da yaptığımız halde o akşam yatsı
namazından sonra Teravih namazı kılmıyoruz.
Midemiz dolu ama
Teravih kılmıyoruz.
Teravih namazı,
Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan
sünneti müekkede bir namazdır.
Vaktin
sünnetidir, orucun sünneti değildir.
Onun için
mazereti olupta oruç tutamayanlar, yatsı namazından sonra Teravih namazlarını
kılarlar.
Aybaşı hali
biten bir hanım, akşam üzeri banyosunu yaptıktan sonra o gün oruç tutmadığı
halde yatsı namazından sonra Teravih namazını kılar.
Teravih
namazımız, spor için değil, midenin hazmı için de değildir.
Sevgili
peygamberimiz kıldığı ve kıldırdığı için kılarız ama bu namazımız, hem
hazmımıza,, hem bedenimize, hem ruhumuza, hem toplumumuza binlerce fayda
sağlar.
Bu faydaların ne
olduğunu her çağın bilim adamları çağlarına göre yorumlarlar.
Biz, ise ibadet
kastıyla Farzlar, Vacipleri, Sünnetleri
ve diğer nafile ibadetleri gücümüzle
orantılı olarak yapmaya devam ederiz.
Biz, Rabbimizin
kuluyuz. Peygamberimizin ümmetiyiz.
O ve onun elçisi
ne demişse odur.
Bu ikisinin
önüne kimseyi geçirmeyiz.
Bu ikisine
aykırı bütün emir ve yasaklar bizce geçersizdir.
Yaratanını inkar
edenler de kendileri gibi birilerinin dediklerini tuttuklarından, verdiğini
yuttuklarından onlar da kendileri gibi ölümlülerin kulluğunu seçmiş
durumdadırlar.
Çağdaş kölelik,
Allaha kullukla savaşına devam ediyor.
Ama milletimiz,
Ramazan orucu emriyle tarafını bütün dünyaya göstermiş oldu.
Bu da gösteriyor
ki Allah’ın kulları kullarının kullarına galip gelecektir.
Darısı
Rabbimizin diğer bütün emirlerinde birleşmede.