İSLAM HİLALİ DEĞİL,
İSLAM DOLUNAYI
İsrail zulmünün önünde
yıllardır set olma görevini yerine getiren,
Mübarek beldeyi
bataklığa çevirip kan emici sivrisinek üreten Siyonistlere, sineksavar görevi
yapan “Hızbüllah” a “Hızbüşşeytan” diyen Kardafi’ye olan sevgim ve saygım hiç
eksilmemiştir.
Hadis ravileriyle ilgili
genel bir kural vardır, filan ravinin altmış yaşına kadar naklettikleri
hadisler kabul edilir, o yaştan sonrakiler kabul edilmez. Çünkü altmışında unutma
hastalığı başlamış ve karıştırıyormuş.
Uzağa gitmeye gerek yok,
çok değerli bir merhum hocamız, Milli görüşçüleri desteklerken beş kadar
Ülkücü, hocayı ziyaret ederler, kendilerini öyle bir tanıtırlar ki, Milli görüş
hareketinin aleyhine yazı alırlar ve gazetelerinde yayınlarlar.
Hemen Akıncılar ziyarete
giderler ve onlar durumu anlatırlar bu sefer de onlara bir makale hazırlar ve o
makale Milligazete de yayınlanır.
Ben, o hoca efendiyi
bildiğim için iki yazısına da kızmadım.
Hem yaşı geçkindi, hem
de heyecanı ilminin önünde giderdi.
Bir kalemde hiç bir Müslümanın geçmiş
hizmetlerini görmezden gelmek ve üstünü çizmek doğru değildir.
Bu konuda Mümtehıne
süresinin ilk ayetlerini Şifa tefsirinden bir okuyuverin ve sevgili
peygamberimizin Mekke fethi için hazırlık yapmasını Mekke devletine bildirme
işine giren sahabeyi neden afvettiğini görün.
Kavganın içinde olanların akıllı hareket
etmesi zordur.
Onun için Hızbullah veya
Suriye’de kahramanca çarpışan mücahitlerden karşılıklı anlayış beklemek doğru
değildir.
Hizbullah, yıllarca
kendisine silah ve para desteği veren zalim Esed ve onun zalim oğlu Beşşar’a
belki vefa borcunu ödüyorken kendince yaptığını doğru gösterecek mantıklı gibi
görünen siyasi mazeretleri vardır.
İran’ın manevi lideri
Sayın Hamaney’in, veya Hizbullah lideri Sayın Nasrallah’ın, Nusayriler hakkında
“Bunlar, Şii’dir veya bunlar Alevidir” sözünü duymak isterim.
Bunu hiç söylememeleri,
desteğin siyasi olduğunu ortaya koyuyor.
Elli yılda yüz binin
üzerinde mücahit öldüren zalim baba oğul ne kadar Amerika’ya ve İsrail’e karşı
gibi görünse de, Hizbullah’a silah yardımı yapsa da büyük şeytana ve onun
jandarması İsrail’e hizmet etmiş olur.
Yüz bin seçkin Müslümanı
öldüren bu baba oğul, bir tek İsrail askeri öldürmemişlerdir.
Suriye’yi bir kaç defa
havadan İsrail askerleri bombalamalarına rağmen bir tek tüfek patlatmamışlar
ama o saldırıların acısını Hama’da ve diğer şehirlerde Müslüman çocuk ve
kadınların çığlıklar içinde feryatlarını duyarak bastırmaya çalışmışlardır.
Yüz binlerce masumun
kanına giren Beşşar, oradan gitmeli ama Mücahitlerle Hızbullah’ın arası
açılmamalı.
Türkiye, Mısır ve
İran’ın yöneticileri, her ne olursa olsun iki taraf hakkında kötü söz
söylemekten ve kötü davranışlar içine girmekten sakınsınlar.
Türkiye, Mısır ve
İran’da aklı başında Müslümanlardan bu iki tarafa da etkili olabilecekler hemen
harekete geçsinler ve Müslüman’a doğrultulan silahları şeytana çevirsinler.
Geçmişte dünyadaki bütün
Müslümanlar, bir taraftan İspanya’yı Endülüs İslam devleti yaparken, öbür
taraftan Osmanlılar, Viyana’ya kadar vardıklarında, geri tarafta Babür şahın
kahraman torunları Hindistan, Pakistan, Afganistan’ı yönettiklerinde dünyada
İslam Hilali oluşturmuşlardı.
Şimdi, İslam Hilali de
değil, İslam Dolunayı oluşturmanın yolları aranmalıdır.