ZULÜM
DEVAM ETMEZ
Dünkü
gazetelerin verdiği habere göre İrlandanın Galway bölgesindeki Tuam kentinde
1925-1961 yıllarında açık olan Katolik kilisesine ait Manastırda 800 çocuk
cesedine rastlanmış.
Evlilik
dışı hamile kalan kadınların kapatıldığı bu manastırda doğum yapan kadınların
çocukları imiş.
Manastırlar,
kiliselerin biraz daha ilerisinde Hıristiyanlığa bağlı papazların ve
rahibelerin kaldığı yerlerdir.
Yani,
batı toplumunun en iyi, kutsal saydıkları insanlar kalır orada.
İki
şoförden biri akşam yemeğinde şıra içse, öbürü de şarap içse, ikisi de çok iyi
şoför olsalar, o iyiliklerinin şarap içene faydası olmaz. O arabayı devirir.
İçtiği şey onu esir alır, ne yaptığını bilemez. İyi yaptığını zanneder.
Rabbimiz,
kafir yönetimin başına geçtiği zaman ziraati de nesli de bozar diye haber
verir. (Bakara süresi ayet 205)
Dünyanın
en iyi kalpli insanını birkaç gün Bushla
birlikte yaşatsanız adam şaşı olur, sevmeyi unutur, sövmeye başlar.
Öldürmek, yakmak, yıkmak, gözyaşı akıtmak, kan görmekten zevk alır hale gelir.
Akrep,
kindar olduğu için değil, huyu olduğu için, içi zehirle dolu olduğu için
sokarmış.
İnkarcı
olanların, Allaha ortak koşanların en iyilerinin de bundan başka yapabilecek
bir şeyleri yok.
Dünyamız
hem sefa sürülecek hem de cefa çekilecek yerdir.
Hem
dert diyarı hem de derman meydanıdır.
Hem
nimetler sunar hem de mihnetler verir.
Hem
çiçek hem diken sunar.
Aynı
dünyada dolaşan arı bal alırken, yılan zehir toplar.
Müslüman
helalından kazanmak, derman olmak, nimeti bölüşmek, gülmek ve güldürmek, gül
olmak, bal yapmak için alın teri dökerken,
Kafir,
dünyanın başına dert olmak, diken gibi silahları üretmek, zehir ticareti
yapmak, sömürmek için ülkelerin yiğit insanlarının kanından ırmaklar akıtır.
Aynı
dünyada yaşayan insanlardan bir kısmı İdrisi (S.A.V.) dost edinirken, bir kısmı
da İblisi dost ediniyor.
Akrebin
kendi sırtında hep zehir taşıdığı gibi Filistindeki Yahudi de evinin her
köşesinde Amerikan malı silahlar taşımakta.
İçinde
oturduğu evde rahat uyumamakta. Çünkü o evi kendisinin yapmadığını bilmekte.
İşgal ettiği evin, ocağını söndürdüğü ailenin, sürünen çocukları evin
karşısında yazın yanarken, kışın donarken çıkardıkları diş gıcırtısı uykularını
kaçırmakta.
Her
şeyini kaybetmiş bu çocukların ne yapabileceğini Batılı sosyolog, psikolog ve
pedagoglar da bilememekte.
Zulm ile âbâd olanın sonu berbat olur demiş
atalarımız.
Bal
arısını yiyerek geçinen zanburu tanıyanınız pek azdır.
Ama bal arıları
dağları taşları ve çiçekleri tutmuş.
Milyarlarcası sizlere
bal vermek için çalışıyor.
Bir
kurt, bin kuzuyu korkutup
kaçırabilir ama dağ taş koyun ve kuzuyla
dolu.
Günde
birkaç ton küçük balık yutan balinaların nesli tükeniyor ama denizler, küçük
balıklarla dolu.
Mal
ve servetle ayakta durulabilseydi Karun dururdu. Saltanatla, kaba kuvvetle başarılı olunsaydı Firavun başarılı olurdu .