ALACAKARANLIKTA DOLAŞANLAR
Bir elimde Kuran, bir
elinde Nutuk
Ne Rabbim demekten
vazgeçerim, ne de Atatürkten
Viski içmesini de
biliriz, Zemzem içmesini de
"Ne sağcıyım, ne
solcu, çapulcuyum çapulcu"
İki Mustafa tanırım:
biri Muhammed Mustafa, diğeri Mustafa kemal
Dinlerin Birleştirmek
Bu laflar, bu
gün söylenmiş sözler değiller.
Her dönemde bu
tür lafları edenler olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Bunlar, kısa
vadede kazansalar da uzun vadede kaybederler.
Bu güneşin
altında söylenmedik söz kalmadı demişler, doğru da söylemişler.
Mekkede
sevgili peygamberimizin her geçen gün güçlendiğini gören Mekke site devletinin
yöneticileri olan Velid bin Muğıre, As Bin Vail, Ümeyyetübnü-l Halef, sevgili peygamberimize gelerek Hem senin
Rabbini hem bizim tanrılarımızı tanıyalım ve birlik olalım demişler.
Bunun üzerine Kafirun
süresi nazil olmuş ve son ayetinde Sizin dininiz size, benim denim bana
demiş.
Kısa vadede
Mekke yöneticileri kazanır gibi olsalar da uzun zaman içinde her gün yükselen
İslam olurken her gün eksilen Mekke yöneticileri olmuştur ve sonunda
kaybetmişlerdir.
Bu türden
lafları edenler, söylediklerinin ne anlama geleceğini bilmeden söylüyorlar.
İkisi hakkında
da bilgilerinin olmadığını ortaya koymuş olurlar.
Orhan Velinin
dediği:
Ne atom bombası,
Ne Londra
Konferansı;
Bir elinde
cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya! dediği gibi dünya ve ahiret umurunda olmayanların
söyleyebileceği laftır.
Kuran-i
Kerimde İslamı Nura benzetir, küfrü, inkarı karanlıklara benzetir.
Kafirliğin
karanlıklarından İslamın aydınlığına çıkmamızı ister.
Günümüzde bazı
siyasi ve strateji uzmanları Aydınlıkla karanlığın karıştığı Gri alandan
bahsetmeye başladılar son günlerde.
Helalla-haramı
karıştırsak, imanla-inkarı aynı kapta buluştursak derdine düştüler.
Panzehirle
zehiri karıştırıp içsek der gibi bir şey.
Gecenin karanlığı
ile gündüzün aydınlığının karıştığı alacakaranlıkta kitap okuyan gördünüz mü
hiç?
Alacakaranlıkta
dostlarla sohbet ettiğiniz oldu mu?
Alacakaranlıktan
keyif alıpta ikinci günün alacakaranlığını özlediğiniz, iple çektiğiniz oldu
mu?
Renklerin
dilinden bilgi sunanlar bile gri renklerden hoşlananların, renksizler, tarafı
belli olmayanlar, risk almayanlar, fazla düşünmekten adım atmaya vakit
bulamayanlar, devlet dairelerinde işi ağırdan alanlar olduğunu söylüyorlar.
Sevgili peygamberimiz,
yağcılara karşı Rabbimiz tarafından uyarılmış.
İnsanlardan öyleleri
vardır ki, onun dünya hayatı hakkındaki sözü senin hoşuna gider ve kalbinde
olana Allah'ı şahit tutar. Halbuki o düşmanların en azılısıdır. (Bakara
süresi ayet 204)
Onları gördüğün zaman
bedenleri hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Sanki onlar
giydirilmiş keresteler gibidirler. Her bağırmayı kendi aleyhlerine
zannederler. Onlar düşmandırlar. Onlardan sakın. Allah onları gebertsin.
Nasıl da döndürülüyorlar? (Münafikun süresi ayet 4)
Kıyamete kadar da
yağcılar ekibi olmaya devam edecektir.
Yağcılar/Övücülerle
karşılaştığınızda yüzüne toprak saçın hadisiyle sevgili peygamberimiz bizi
uyarmıştır. (Müslim, Sahih, K. Zühd)
Bu tür insanlar hakkında
fetvayı Ömer Hayyam versin, buyurun, okuyun:
Bir elde kadeh, bir
elde Kuran;
Bir helaldir işimiz, bir
haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam
Müslüman!