GÜZEL SÖZLER İŞARET IŞIKLARIDIRLAR
Hazreti Ali: “Ünzur ila ma kal, vela tenzur ila men
kal/Söylenene bak, söyleyene değil” buyurmuş.
Onun için kültür erozyonunun olduğu çorak bir ortamda
yetişen aydınlarımızın, batılı yazarlardan naklen verdikleri güzel sözlerin
aslının İslam’a ait olduğunu bilenlerimiz onlara kızmasınlar.
Güzel bir sözü piyasaya sürüverdikleri için onları
tebrik bile etsinler.
İki gün önce bir Profesörümüz televizyonda katıldığı
bir programda Gabriel de Tarde diyor ki diye başlayan uzun cümlesinin özeti
sosyolojide toplum içinde birey incelendiğini halbuki Gabriel’e göre toplumun
birey içinde olduğunu söylediğini aktarıyor.
Hemen Hazreti Ali’nin bir şiiri aklıma geliverdi:
Ve tahsebü enneke cirmün sağırun
Ve fike intava’l alemü’l ekberu
Daüke fike ve ma teş’uru
Ve devaüke fike ve ma tübsıru
“Sen kendini küçük zannediyorsun.
Halbuki alem senin içinde dürülü. (Yani yalnız
insanlık değil bütün yaratılmışlar)
Dert sende ama hissetmiyorsun,
Derman sende, yine görmüyorsun” diyor. (Feyz’ül Kadir
5/466 ve bir çok tefsir kitaplarında ve
Hadis şerhlerinde nakledilir)
Ve biz, her gün beş vakit namazımızda kırk rekatımızı yalnız
kılarken bile “İyyake na’büdü/Biz, ancak sana kulluk ederiz” deriz” derken
“Biz” liğimize vurgu yaparız.
Cemaatle kıldığımızda İmam efendi “Biz” der ve
bizlerde kelamın sonunda “Amin” deriz
Yani, toplum içinde birey, birey içinde toplum olarak
yaşadığımızı ifade ederiz.
*****
Bir kaç gün önce yine ünlü bir yazarımız, Hazreti Ömer’e
ait bir kelamı, Camus’un dilinden piyasaya sürüverdi.
İyi de etti. Anlamsız uğultular arasında insanlık kaybolurken
işaret ışığı gibi fırlatılan bu sözlerin o anda markasına bakılmaz.
Ama ilklerin öncülük hakkının yenmemesi için asıl söz
sahibi aranıp, bulunup adı verilmesi daha iyi olur.
Temiz suyun kaynağı da temiz olursa içimi daha güzel
ve lezzetli olur.
Hazreti
Ömer: “Hasibü, enfüseküm kable en tühasebü/Hesaba çekilmeden önce kendinizi
hesaba çekiniz” buyurmuş. (Tirmizi, Sünen, K. Sıfatül
kıyamet, hadis 2383)
Camus’un Fransızca sözünü ünlü yazar “Son mahkemeyi
beklemeden, kendini her gün yargıla” diye terceme etmiş.
*****
Sevgili peygamberimiz: “Piyasayı belirleyen
Allah’tır” buyurmuş (Tirmizi, büyu, bab 73, hadis 1314, Ebudavud, büyu,
hadis 3451, İbn-i Mace, ticaret, hadis 2200)
Adam Smith de (1723-1790) “Piyasayı belirleyen
görünmez el” demiş. Bu sözü ekonomistlerimizin dilinden düşmüyor.
Adam Smith, tabiat kanunlarına uyuma dikkat çekmiş ve
bu sözünü söylemiş, Sevgili peygamberimiz ise Tabiat kanunlarını yaratana
dikkat çekmiş.
*****
Yıllar öncesiydi solcu bir yazarımız da Arthur
Miller’in bir sözünü uzunca açıklayan bir makale yazmıştı.
Miller “Teker teker öleceğiz” demiş.
Bunu herkes bilir diyerek tenkit edemem.
Her yazar ve konuşmacı, insanların bilmediğini
bildirmek için yazıp konuşmuyor.
En çok gördüğümüz ve bildiğimiz şeylere en az dikkat
eder ve çok az değer veririz.
Onun için en çok olduğu halde en az dikkat edilenlere
dikkat çekmek en faydalıdır.
Teker teker
öleceğimizi Rabbimiz şöyle haber verir: “Sizi ilk defa yarattığımız gibi bize
teker teker geldiniz. Verdiğimiz nimetleri arkanızda bıraktınız. Aranızda
Allah'a ortak olduğunu iddia ettiklerinizi beraberinizde şefaatçi olarak
görmüyoruz. Aranızdaki bağ kopmuştur. İddia ettiğiniz şeyler kaybolup
gitmiştir.” (En’am süresi ayet 94)
Ayet, Hadis ve
güzel sözlerimizin, batı ambalajıyla piyasamıza sürülmesinden rahatsız
olmayalım.
“Söyleyene değil
söylenene bakalım”
Temiz öze, güzel
söze doyulmaz.