ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    07.07.2014


    AKLIMIZLA OYNUYORLAR

    En acımasız terör örgütü hangisidir?

    Yüreğinde hiç merhamet olmayan kuruluşun adı nedir?

    Cami, düğün evi, Pazar yeri ayırt etmeden hepsini bombalayan çete kimdir?

    Aklınıza gelenden emin misiniz.

    Bunlar sizin aklınıza kendiliğinden mi geldi yoksa sizin akılına birilerin tarafından koyulan cevabı kendinizin zannederek o kirli bilgi birikimini siz mi ortaya çıkardınız?

    Bu soruları okurken Amerika ve İsrail örgütü aklınıza geldi mi?

    Saddam zalimi otuz yıllık iktidarında otuz bin insanı öldürmüş.

    Güya Irak halkını kurtarmak için gelen Amerika ve onun başı olan Bush, bir yılda bir buçuk milyon Iraklıyı öldürmüş.

    Bu rakama ulaşabilmesi için Zalim Saddam’ın tam 1500 (Bin beş yüz yıl yaşaması gerekirdi.

    Dünkü gazete ve televizyon haberlerinde İsrail, üç bin çocuğu işkenceden geçirdiğini duyuruyordu.

    Ama haberleri veren bütün gazete ve televizyonlar “İsrail terör çetesi” kelimesini söylemiyordu.

    Paris metrosunda patlayıcıyı kimin koyduğu belli değilken İslami bir örgütü günlerce haber olurken ve “Terörist” denildiğinde hemen Müslümanlar hatıra getirilirken Ruanda’da bir milyon Hristiyan’ın ölmesini sağlayan Fransa’nın cantiliğine leke sürülmüyor.

    İsrail, Birleşmiş Milletlerin gözetimi, denetimi ve himayesinde Filistin topraklarının tamamını açık cezaevi haline getirdi.

    Her gün istediğini öldürme, dilediğini hapse atma, canı istediğinde işkence etme yetkisiyle donatılmış İsrail, Amerika’nın ileri Jandarma karakolu olarak görev yapıyor.

    Ölse de öldürse de karlı çıkan Batıdır.

    Şöyle düşünün, İstanbul’da bir kilise veya Havranın kapısı önüne her hafta Türk polisi gelsin ve içeriye girenlerin nüfus cüzdanına ve fotoğrafına bakarak, onları itip kalkarak içeri alsın.

    Yer yerinden oynar.

    Birleşmiş Milletler olağanüstü toplanır.

    Brüksel’deki merkezin ışıkları sabaha kadar yanar.

    Türkiye’de sağcı ve solcularımız haklı olarak karşı çıkar ama Kudüs’deki Mescidi Aksaya her girip çıkan Müslüman beş vakitte itilip kakılarak, nüfus cüzdanı kontrolü yapılarak ibadet yapabiliyor.

    Erkeklerden elli yaşın üstündekilere, kadınlardan kırk yaşın üstündekilere Mescidi Aksa’ya giriş izni veren bir cinayet şebekesine kimse bir şey demediği gibi, “Terör” denildiğinde ilk akla dayak yiyen Müslümanlar gelir.

    Çocuk kaçırma işlemini ilk başlatanlar, dünya genelinde terör estiren devletlerdir.

    Türkiye’de hacıların hocaların çocuklarını kaçırdılar.

    Kaçırılan o çocuklar eğitildiler, vali yaptılar ama adamlıktan çıkardılar.

    Vali olan kaçırılmış çocuk, hacı anasının elinden Kur’anı alıp yırttı. Başörtüsünü yasakladı, camileri depo yaptı, Ezanı yasakladı........

    Ama “Çocuk kaçırmışlar” denildiğinde bu terör devletleri hiç hatıra getirilmez.

    Çeçenistan’da, Afganistan’da, Kaşgar’da, Yemen’de, Bağdat’ta Halep’te evi yıkılan, anne ve babası yakılan çocukların bir yerde toplanıp evlerinin yıkık yerinde bir sığınak bulduktan sonra asıl teröristlere direnmeye başladıklarında yaptıkları terör olarak sunuluyor ve ilk inanan da Müslüman entellerimiz oluyor.

    Halbuki Rabbimiz: “Ey iman edenler, eğer bir fasık size bir haberle gelirse onu araştı­rın ki, bilmeden bir top­luma sata­şırsınız da, sonra yaptığı­nıza pişman olursu­nuz.” Diyordu. (Hucurat süresi, ayet 6)