ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    07.08.2013


    ÇAKAL

    Çakallardan biri bir gün koşarak nefes nefese Aslanın inine gelir.

    “Ağam” der, “Bu ormanda kral seni tanırdık, kendini kral ilan eden biri beni kovaladı, senin eline düştüm. Ne olur beni kurtar.

    Aslan – Nasıl bir şey o?

    Çakal – Uzun boylu az kısarak, gür sakallı az köserek.

    Aslan dışarı çıkar etrafı kolaçan eder, “gür sakallı az köserek” birini arar, bulamaz geri döner.

    Bir de bakar ki ne görsün yeni doğan yavrularını çakal yemiş ve kaçmış.

    Derken bir gürültü duyar.

    Çakal, yukardan bir kayayı yuvarlar ve inin kapısına kayayı dayar ve kaçar.

    Çakallardan biri de bir gün varyemezin bürosuna uğrar ve durumun çok kötüye gittiğini, birilerinin gelip bu mallarda fakirlerin kırkta bir hakkı olduğunu söylüyorlar. Bunların gelişini engellememiz lazım diyerek bir masraf çıkarır ve adamın iflasını sağlar.

    İran Şahına da bu çakallardan biri varıp, “Mollalar gelecek, senin paraları güvenli bir yere taşıyalım” demişler ve Amerikan bankalarına yatırmışlardı.

    Mollalar iktidara geldi., Şah, gurbette garip kaldı. Ekmeğe muhtaç oldu, paralarını istediğinde Amerika, “O paralar İran devletinindi” dedi.

    İran devleti paraları isteyince, “Bu paraları Şah yatırdı.”” Dedi.

    Şahın oğlu isteyince “Paralar İran devletinin” deyiverdi.

    Ormanların tellallığını yapan eşeğe, çakallardan biri gelir ve “Gür sakallı az köserek biri senin sesi kısmak istiyor. Sesin kısılmaması gerekir” diyerek eşeği kuyruk altından yağlıyor ve ince ayar bir yağla sesi tamamen kesiveriyor. (Arkası yağlanan horoz ötemez, eşek anıramaz)

    Çakal, ele karışmaz tavaya bulaşmaz tiplerden bir gurubun yanına varıyor ve “Gür sakallı az köserek birileri geliyor, sizi korumamız gerekir” diyor.

    -Yahu biz onları bin yıldır tanırız, kılımıza zarar gelmedi, dedelerimizden dinledik, mallarımızı malları gibi korumuşlar” demelerine rağmen çakal, mahallenin gözüne yerleşiyor ve o geldikten sonra her gece bir cenaze çıkmaya başlıyor.

    Çakal, düz damlı evinde yaşayan birinin yanına varıyor ve “Senin de devletin neden olmasın” diyor ve evden dağa çıkarıyor. Kırk yıl dağda yaşayan adam ölüm döşeğinde soruyor Çakal’a “Ne zaman?”

    Çakal- Mağaraya alıştın. Torunun olmazsa onun torununda olur” deyiveriyor.

    Adam gibi adamları tuzağa düşürüp işini bitirdikten sonra çakallar devrinde,

     Aslanı kediye boğdururlarmış.

    Balı sineğe yedirirlermiş.