BARIŞIN
DEMEDİM AMA KARDEŞ YAPTIM
12
Eylül darbesinde tutuklanan, içerde iki yıl kaldıktan sonra berat kararıyla
tahliye olunan Ülkücü delikanlılardan biri, bir hafta evinde dinlendikten sonra
eski arkadaşlarını toplamak onlarla Kuranı anlama çalışmaları yapmak ister.
Şehrin
en büyük camisine gider ve cami hocasına durumu açar.
Biz,
dokuz ışığı öğrendik ama tek ışık Kuranı öğrenmedik. Sen bize öğretir misin
der.
Hoca
efendi de onu alır ve Sizin dilinizden bu hoca anlar diyerek bana getirir.
Ben
zaten Milli Gençlik Vakfının (MGV) öğrencilerine sohbetlere devam ediyordum.
Bir
derste onlarla başlattık.
Bu
iki gençlik teşkilatı birbirine hoş gözle bakmıyorlardı, hor bakıyorlardı.
Ben
onlara Hoş bakın, hor bakmayın demedim.
Ülkücülerin
dersine giderken MGV li birinin arabasıyla gitmeyi tercih edip onların dersini
dinlemesini sağladım.
MGV
lilerin dersine giderken Ülkücü birinin arabasıyla gitmeyi tercih edip bunların
kaynaşmasını sağladım.
Bunlar
birbirlerini yakından tanıyınca aralarında slogan farkından başka bir şey
olmadığını anladılar.
O
günlerde derslere katılanların bir çoğu bu günlerde ülke yönetiminde en etkili
yerlerde birlikte hareket ediyorlar.
İstanbul
dışında yaşayan ve çok sevdiğim iki arkadaşım basit bir sebepten 25 yıllık
arkadaşlıktan sonra küsmüşler.
Bu
durumu düzeltemeye benim gücümün yeteceğine inanan çok değerli bir arkadaş bana
geldi ve bunların durumunu anlattıktan sonra şehre gelip aralarını bulmamı istedi.
Ben
de ona, Sen bunları barıştırma çalışması yapma. Sizi barıştırayım deme.
Sen
yaptığın derslere birini davet et, öbürünün de arabasıyla derse gitmiş ol.
Eve
varınca tokalaşma kendiliğinden olur.
Onlar
o kadar insanın arasında el vermezlik yapamazlar.
Sohbet
esnasında onların gözlerine dahi bakma.
Taraflardan
birinin adamı olduğun imajını verme.
Bunun
bir taktik olduğunu anlamasınlar.
Bir
başka gün birini davet et, öbürüyle beraber git.
Birkaç
gün yalnız tokalaşma ve aynı havayı soluma onları tekrar birleştirir dedim, o
da yaptı ve başarılı oldu.
Çözümde
geçmiş konuşulmaz, gelecek konuşulur.
Geçmişe
dalıpta içinde boğulmadan ölmeyen olmamış bu güne kadar.
Herkes
kendini haklı görmese kavga çıkmazdı.
Sen
haksızsın, ben haklıyım diyerek çözüm olmaz.
Geçen
geçmiştir cümlesi Kuranda çokça tekrarlanır.
Kendisini yok
etmek için kör kuyuya atan kardeşlerini Mısırda karşısında boyun bükmüş olarak
gören Yusuf aleyhisselam "Bugün
sizi kınamak yok. Allah sizi afvetsin. O merhamet edenlerin en merhametlisidir."
Demiş ve bağrına basmıştır. (Yusuf süresi ayet 92)