GÖZÜN
KÖROLSUN KÖROĞLU
Köroğlu,
bolu dağlarında zalim bolu beyine baş kaldırmış.
Köylü, bolu beyinin zalim uşaklarını epey zamandır
göremez olmuşlar.
Bolu
dışına zalimler çıkamayınca köylüler ağız tadıyla işlerini yapar olmuşlar ama
her köyde Bolu beyinin tarafını tutanlar bir slogan geliştirmişler ve ninni
makamında besteleyip halkın diline pelesenk etmişler: “Gözün kör olsuuuun
Köroğluuuuu”
Köroğlu
bolu dağlarında asayişi temin etmek, zalim uşaklara geçit vermemek için
dolaşırken köyün kenarında kirman eğiren bir yaşlı kadın hem kirman eğirir hem
de “Gözün kör olsuuuun Köroğluuuuu” diye
mırıldanırmış.
Köroğlu,
mırıltıyı duyunca kadının yanına gelmiş, atından inmiş ve saygıyla kadının
elini öptükten sonra kadına “Ana, Köroğlu’nu tanır mısın?” demiş.
-Tanımam
kuzuuum” deyince,
- Sana
bir zararı dokundu mu?” demiş
- Hatır
dokunmadı” demiş.
- Neden
böyle dersin? Deyince,
- Eller der ben de derim” demiş.
Toplumsal
hareketlerde önemli olanlar başı çekenlerdir.
Sloganı
onlar yaparlar ve pankartlara yazarlar.
Bestelerler
ve ağızlara sürüverirler
Arkadakiler,
koyun gibidirler. Nereye çekersen oraya giderler.
Neyi
söylersen onu tekrar ederler.
Geçen
günlerde yine meydana geldi, dağda koyunları otlatırken gök gürlemesiyle aniden
kargaşa yaşayan koyun sürüsünün önde gidenleri kaçarken dağın tepesindeki
uçurumdan aşağı atlarlar.
Öndekiler
atlayınca arkasında yüzlerce koyun da atlar ve telef olurlar.
“Gözün
kör olsun Köroğlu” diyen kadın, Bolu beyini dize getirenden memnun ama o,
Köroğlu’nu tanımamakta.
Köydeki
Bolu beyinin adamı, Köroğlu’nu eşkıya olarak tanıtmakta.
Amerika’nın
dünyanın her yerindeki direnişçi Müslümanları “Terörist” olarak tanıttıktan
sonra koca karı gibi onların aleyhinde çene çalıp, yazıp-çizen Müslümanlarda
Amerika’ya farkına varmadan uşaklık yapmakta.
Gezi
parkının öncülüğünü yapanlara sesleniyorum.
Arkanızdakilerin
çoğunluğu sizin yanınızda değiller.
Bunu çok
iyi bir şekilde bilin.
Sen,
nereden biliyorsun? Derseniz, Twitter’den sizi destekleyenlerden bir kısmını
tanıyorum da ondan.
Onlardan
biri şu anda size Mekke’den, Kabe’deki Hacer-i Esved’e bakarak Twitter atıyor
ve “Gözün kör olsun” diyor.
İç
Anadolu’da bir şehirde öğle namazını kıldıktan sonra şehrin göbeğindeki parkta
gölgelenen, parası olmadığı için kahveye giremeyen, ikindi namazına kadar
parkta bekleyen ihtiyarlar da “Bizim parkımızı da dükkan yapmasınlar”
endişesini yaşıyorlar.
Ben
İstanbul’da iken böyle bir endişeyi aklıma getiremezdim.
Ama bu
şekilde asgari ücretten emekli olmuş ihtiyarların tek sığınakları olan parkta
bu endişeyi yaşıyorlar.
Bu beş
vakit namazlı insanlar, yürüyüş yapmaya dermanları yok ama camiye gidiyorlar.
Geziyi
yönetenlere sesleniyorum.
Arkanızdakiler,
sizin niyetinizi anladıkları anda sizin işinizi onlar bitirirler.