BİBER GAZI DEĞİL MUHABBET RÜZGARI
Bayram namazında sağınıza, solunuza, önünüze ve arkanıza baktınız mı?
Bakmışsanız neler gördünüz?
Hatırlamaya çalışınız.
Bir kerre caminin içi gülistana döndü ve burcu burcu koktuğunu camiye
girerken hissettiniz.
Çünkü cemaatin her biri “Sünnettir” diye evindeki en güzel kokudan
süründü.
Elbiseler tertemiz ve rengarenk.
Herkes gönlüne göre giyinmiş. Baskı ve zorlama ile tek tip giyinmek
yok.
Hiç camiye geleceğini tahmin etmediğiniz adamların namaza geldiğini
gördünüz.
Aslında camilerimiz, kanaatlerimizi iyi yönde değiştirme yerimizdir.
Cami dışında başkaları hakkında bir başkasının giydirdiği deli
gömleğiyle tanıdığımız adamların deli olmadığını gördüğümüz yerdir.
Onlarca partiye mensup insanların bir araya gelebileceği tek yerin cami
olduğunu gördük.
“Cami” deyince taşı toprağı, süslemeleri değil bizi toplayan.
Bizi yaratanın emri bizi bir araya getiriyor.
Kaçarken “Demokrasi” diyenle, kovarken “Demokrasi” diyenlerin arasına
biber gazı, plastik mermi, tazyikli su girenlerin camide İslam dininin tek
emrini yerine getirmek için omuz omuza durduğunu gördük.
Arada biber gazı değil dinin salgıladığı muhabbet rüzgarı var.
Ramazan ayı boyunca partilerin hepsi iftar sofralarında önlerine
koyulan suya ve yemeğe el uzatmadan beklediklerini gördük ve Ezanla
başladıklarını görünce birliğin ancak bir olan Allah’ın emirleri etrafında
olacağını anladık.
Generalle er, Rektörle öğrenci, patronlar işçi, yan yana, omuz omuza,
aynı gaye için aynı hizada, aynı yöne dönerek sınıf farkını yalnız camide
kaldırabiliyorlar.
Halkla beraber, Hakkın huzurunda duracaklarından, Sevgili
peygamberimizin “Sünnetidir” diyerek banyolarını yapmış pırıl pırıl insanlar.
İç temizliğini de yapmak için gelmişler.
Afvolunduğu ümidiyle gülen yüzlerle karşılaşıldı.
Mutluluk, paylaşıldıkça çoğalan bir şeydir.
Mutluluk, stresi, gamı, kederi, iç daralmasını giderecek en etkili
ilaçtır.
Bayram, bir milletin yediden
yetmişe herkesin birbirini tedavi ettiği günlerdir.
Evden çıkmama hastalığına tutulanları evden çıkarır.
Yalnız kalma hastalığı her tarafını saranların her tarafının dostlarla
sarıldığı hastalığının tedavi edildiği günlerdir.
Akrabalarınızı, arkadaşlarınızı, dostlarınızı, hocalarınızı,
ustalarınızı mutlaka ziyaret ediniz.
İmam efendi, iki rekatlı bayram namazında Fatiha süresini iki defa
okudu.
Dünya başkentlerinin göbeğinde yapılan protestolarda söylenen
sloganlarla, taşınan pankartların tamamını toplasanız, bir dibekte dövseniz,
“İyyake na’büdü”ye denk olmaz.
“Biz, ancak sena kul oluruz” dedi imam ve siz de kabul ettiniz.
“Kula kul olmayız” dedi ve biz de “Amin” dedik.
“Biz, Peygamberlerin, Sıddıkların, Şehitlerin, Salihlerin yolunu
isteriz, Allah’ın gazabına uğrayan Yahudilerle sapık Hıristiyanların yolunu
istemeyiz” dedi imam ve siz “Amin” dediniz.
Hem de ayrı partiden, ayrı mektep ve meşrepten ama aynı dinden olan
insanlar olarak.
Araya din girerse kin kalkar.
Bayramını mübarek olsun.
İki dünyanız güzel olsun.