PUSU, PUSLU HAVALARDA
KURULUR
Adam, yedi iklim dört
bucağı dolaşmış mutluluk sarayının anahtarını aramış.
Siyasilerden bir çokları
çıkmış “Anahtarlar bende, biri evin anahtarı öbürü arabanın anahtarı. Seçimden
sonra vereceğim” demiş, iki tarafta umduğunu bulamamış.
Tatminsiz ruhların bazısı,
doğuya Çin’e kadar gitmiş kendini tatmin edecek insan aramış, bulduğunu da
zannetmiş ama bulduğu adamın kendini bile tatmin etmediğini anlamış.
Bazı insanlar, batıya
yönelmiş ve sorunlarına tatminkar cevaplar aramış, bir dokunmuş bin aaaah
işitmiş.
Çaresizden çare
beklemekle geçti insanların bir çoğunun ömrü.
Rabbimiz buyurur:
“Ayetlerimizi onlara, ufuklarda ve kendi canlarında (içlerinde) göstereceğiz ki, onun (Kur'ân'ın) hak olduğu onlara apaçık belli olsun. Rabbinin her
şeye şahit olduğu yetmez mi?” (Fussılet süresi ayet 53)
Kişi, kendi içine sefer
yapsaydı, kendini dinleseydi, göz ve gönül ufuklarında dolaşsaydı,
çaresizlerin çaresinden medet ummakla
ömrünü geçirmeseydi, doğuda ve batıdaki önder kabul ettiklerini yaratanın
vahyine kulak verselerdi tatmin olurlar aradıkları mutluluğu kendi içlerinde
bulurlardı.
Kişinin kendisinin “Ben iyiyim” demesi yeterli değil.
Mutluluğunu ve tatmin olduğunu sözüyle, özüyle, tavırlarıyla ispat
gerekir.
İspat konusunda kendisinin yaptığına
inanmış olması da yeterli değil, çevrenin algılaması da önemli.
Adam, çevresine zarar vermekten mutlu hale gelmişse bununki iş değil.
Halkına işkence etmekten zevk alan bir teşkilat, işkence ettikleri
tarafından hem sevilmesine hem sevilmemesine şaşabilir.
İki buçuk aydır aynı konuyu konuşursunuz. Sonuca varabildiniz mi?
“Ben vardım” diyenler, bu gün karşılaştığınız bir adama “Neler oluyor,
bu neyin nesi?” diye neden sordunuz?
Kimse neyin ne olduğunu bilebilmiş değil.
Rivayetler muhtelif.
Asıl kaynakların bile yaptıklarını neden yaptıkları konusunda kesin bir
kanaate sahip değiller.
Onun için televizyon, gazete, ve diğer sosyal paylaşım siteleriyle vakit
kurşunlamaktan kurtulun.
Vakit katili olmayın.
Rabbimiz, zamanın değerini bildirmek için “Velasri” süresini indirmiş.
Zamanınızın her saniyesini, bu saniyeleri yaratanın kitabı Kur’an’a göre
ayarlayınız.
“Onlar ki, iman ederler ve kalpleri Allah'ın
zikri ile tatmin olur. İyi bilin ki kalpler, ancak Allah'ın zikriyle tatmin
olur.” (Ra’d süresi ayet 28)
Kavga ortamı değil huzur ve barış ortamı
oluşturulmadıkça çatışma kültürü hakim olur bütün laklaklarımıza.
Dumanlı havalarda kurtlar dolaşır kanımızda.
Puslu havalarda pusu kurar korkaklar.
Mesela bu gün bu saatten itibaren ve yarın ve yarından sonra her karşılaştığınız insana
“Filan ne demiş duydun mu?” diye soracağınıza “Rabbimiz ne buyurmuş” desek ve
bir ayeti sohbet konusu yapsak nasıl olur?
Bir deneyelim.
Baharda açan dikenlerden değil, çiçeklerden
bahsedelim.
Karamsar insanların laflarını değil, umut aşılayan
hadisleri yayalım.
Buyurun, Fussılet süresinin 53 üncü ayetinin
tefsirini “Şifa Tefsiri’ nden bir okuyuverin.