DÜNYAYA BAKIŞ
Çevre etkisine ilk dikkatimizi çeken sevgili
peygamberimizdir.
Hani
o meşhur hadisi şerifinde “Her doğan çocuk (İslam) fıtratı üzere doğar.
Anne-babası onu ya Yahudi, yapar, ya Hıristiyan yapar veya Mecusi yapar”
buyurmuş ve çocuğun ilk çevresi olan ailenin önemine dikkat çekmiş. (Buhari, Cenaiz
80, Müslim, Kader 25, hadis 2657, Tirmizi, Kader 5, hadis 2139) Kur’an’ı Kerim
Rum süresi 30/30 da buna işaret etmektedir.
Parayı, insandan daha fazla seven, para
kazanmak için kadın ticareti yapan, kadınların yanında erkek ticareti de yapan,
insan öldüren zehirli gazlar üreten, atom bombasıyla nüfus planlaması yapan insanları buna iten şey, yetiştiği aile
çevresi ve eğitim aldığı kurumlardır.
Çok Uluslu Şirketlerin başkanının “Dünya,
bizim için tek çarşıdır. Bütün başkentlerde bizim mallarımız satılır” sözü
Üniversitelerde İşletme fakültelerinde, ders kitaplarına girmiş ve bizim
çocuklarımıza da okutulmaktadır.
1400 yıl önce dünyaya şöyle bir bakmış sevgili
peygamberim ve şöyle söylemiş: “Yeryüzü bana mescid kılındı” (Buhari, Sahih, K.
Teyemmüm, bab 1)
Yeryüzünün hem temiz ve temizleyici hem de
mescid olduğunu söyleyerek, dünya mescidinin kirletilmemesi gerektiğine dikkat
çekerken, camide ibadet yapan bir Müslümana, kötü söz söylenmez, rahatsız
edilmez, tokat vurulmaz, omuzuna basılmaz ya işte bu yeryüzünde suçsuz hiç bir
insana da hiç bir şekilde haksızlık yapılmaz der.
Ama, dünyanın her yerini kendisi için tek
Pazar gören mantık, Irak’ın Amerika işgali sırasında camide ibadet yapan
Müslümanların üzerine camiyi yıkıverir.
Caminin duvarında tarihi değeri olan bir taşı
elde etmek için tarihi camiyi yıkar.
Halil Cibran’ın anlattığı bir olay vardır,
Kral, kızdığı hanımının kafasına kraliyet asasını vurur ve kafasını kırar.
Asaya karısının kanı bulaşır.
Kralın baş danışmanı koşar gelir ve “Ne yaptın
efendim, yazık ettin. Atalarından kalan asayı kana buladın” der ve kadının
kafasının kırılmasına değil, tarihi asanın kanal kirlenmesine üzülen bir
eğitimden geçtikleri için Irak’ta bir buçuk milyona yakın Müslümanı kurşuna
diziverdiler ve hala öldürmeye ve öldürtmeye devam ediyorlar.
Rabbimiz, “Ey Ademoğulları, her mescide
varışınızda güzel elbiselerinizi alınız. Yeyiniz, içiniz fakat israf
etmeyiniz. Çünkü o israf edenleri sevmez.” Buyurur.
Dünyamız, mescid gibi temiz ve güvenli olmalı.
Dünya büyüklüğündeki mescid içinden her gün
beş vakit namazlarımızı kıldığımız camilerimiz ise yeryüzünün en değerli
yerleridir.
Çocuklarınızı cami ve cami avlusuna
alıştırınız.
Bu Ramazan ayında meydana gelen alışkanlıkları
diğer on bir ayda devam ettiriniz.
Ekmek israfı, elektrik israfı, su israfı
yapmadığınızdan daha fazla çocuklarınızı israf etmeyiniz.
Çöpe atılan ekmek israf edildiği gibi,
cehennem çöplüğüne ellerinizle attığınız çocuklarınız da israf edilmiş
demektir.
Gönüllerini, İslam inancıyla süsleyin, günlük
hayatlarını da o imanın gereği olan İslami hayatla çiçeklendiriniz ki,
çocuklarınız cennete layık hale gelebilsin.