12 YIL ÖNCE
23/02/2005 tarihli yazımın başlığı YILAN
SOKACAK ADAM BULAMAZSA SENİ DE
idi ve şöyle yazmıştım:
Meksikada her evde, Amerikadan tokat yiyen
bir insan yaşarken,
Japonyada atom bombasından zarar gören
insanlar, hayvanlar hatta bitkiler hala sakat gezerken,
Nikaraguada Amerikalıların öldürdüğü
insanların kabrinde hala insanlar ağlarken,
Guetamalada, Korede, Kübada, yüz binlerce
insan, kaybettiklerinin acısını içinde taşırken,
1965 de Suhartoyu destekleyerek Tsunami
felaketinden daha fazla (çoğunluğu Müslüman olan, bir milyon) insanın ölmesini
sağlarken,
Vietnamda bir milyondan fazla ölü ve sakat
bırakarak 1975 de kaçarken,
Panama, Gutemala, Laos, Arjantin, Grenada,
Somali, Lübnan, Filistin de haydutluk yaparken şimdi de Amerika, İslam alemini
sırayla yemeye başladı.
Afganistandan sonra Filipinlerdeki
Müslümanların lideri Ebu Seyyafı yakalamak için Filipinlere asker gönderdi.
Sudanı vurdu.
Libyayı bombaladı.
İranı, Saddama vurdurdu.
Doğu Türkistandaki Müslümanları Çine havale
etti.
Çeçen Müslümanları, Rusyaya havale etti.
Irakın
işini bitirdikten sonra Suriye, İran, Suudi Arabistan, üzerinden üzerimize
geleceğini açık ve net olarak söyleyen bu zalim için Beni sokmayan yılan bin
yaşasın denemez. Bu yılan, sokacak adam bulamazsa bizi de sokacak.
Bu yılanın hedefinin İslâm olduğunu bizzat kendisi Haçlı
seferleri başlamıştır sözüyle açıklamıştı.
Ne yapıp etmeli bu yılan bu bataklıkta boğulmalı.
Yoksa adam yiyerek yaşayan dev gibi bütün İslâm alemini yemeye yönelecektir.
Rabbimiz
buyurur:
Size ne oluyor ki; Allah yolunda "Ey
Rabbimiz, ahalisi zalim olan şu ülkeden bizi çıkar. Bize tarafından bir dost
gönder ve bize tarafından bir yardımcı gönder" diyen zayıf bırakılmış
erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda çarpışmıyorsunuz? (Nisa süresi ayet 75)
Yani, çaresiz mazlumların yanında yer almamız
emrediliyor.
Arabın bir ata sözü vardır. Ey beni duyanlar,
açın kulaklarınızı duyun beni. Ben beyaz öküz yendiğinde yenmiştim.
Hikayesi şöyle: Beyaz öküz, siyah öküz ve sarı
öküz otlakta yayılırken bunları yemeyi planlayan kurt, üçüne birden
saldıramayacağını anlayınca sarı öküzle siyah öküzün yanına varmış ve Acıyorum
size demiş. Beyaz renk uzaktan belli olur. Çiftçi görür sizi yakalar,
boyunduruğu altına alır, çift sürer. Hürriyetiniz elinizden gider yollu diller
dökmüş ve ikisini ikna etmiş, ama öküzler O bizim kardeşimiz, biz bir şey
yapamayız ki demişler. Kurt O işi bana bırakın, siz göz yumun yeter demiş ve
beyaz öküzün işini bitirmiş. Birkaç gün sonra aynı plan dahilinde siyah öküzün
işini de bitirince sarı öküzün yanına gelirken sarı öküz yukarıdaki feryadı
basmış. (İbni Asakir, Tarihi Dımışk
39/472-3, Yakubi, el-marife ve-t-tarih 3/118, Lehcetü-l-lüğa,öküz maddesi )
Bir zamanlar biz bir tek millet iken kurt
planıyla elliden fazla devletçikler haline getirilmişiz.
Yenip bitirilmiyoruz. Bu kurtlar daha sinsi.
Ölüm noktasına yaklaşıncaya kadar kanımızı emiyorlar, sonra bırakıp başkasına
geçiyorlar.
Son yıllarda önce İrana saldırdılar, sonra
Kuveyte, sonra Iraka saldırdılar. Her saldırı öncesinde saldırmak için
gerekçe hazırladılar ve dünyadaki sürülerden de destek aldılar.
Kurt
kanunu bu. Kurt, ırmağın alt tarafında bir kuzu görmüş: Suyumu bulandırıyorsun
seni yiyeceğim demiş. Kuzu: Ben alt taraftayım, senin suyunu nasıl
bulandırayım? Deyince
Geçen sene bulandırmıştın demiş.
Kuzu: Geçen sene ben dünyada yoktum deyince,
Kurt: Fazla uzatma seni yiyeceğim demiş.
Yeni bir dünya nın oluşması için
Müslümanların yok edilmesi gerektiğine inanıyor küfür milleti.
Bu seneye kadar kırk yıldır NATO
tatbikatlarında düşman güçler Kırmızı olarak belirlenmişken komünizmin
göçmesiyle bu Yeşil renge değiştirildi. Dünyadaki yeşiller partisi, vakfı, dernekleri
de ses çıkarmadıklarına göre ve bir yetkilinin de Hedef İslam demesiyle bu
yeşille İslâmı kastettikleri ortaya çıkıyor.
İnşaallah Hedef İslâm sloganı onların top
yekün İslama girmelerine vesile olur.
Biz, yılan zehrinin içinde bile panzehiri
arayanlardanız.
Kurt kanununa göre Türkiyede
Türkçülük-Kürtçülük planı uygulandığı gibi Türkistanda, Azerbaycanda,
Buharada, Semerkandta şimdiden Kırgızlık, Kazaklık, Özbeklik, Türkmenlik,
Sünnilik, Şiilik, Arap Şiiliği, İran Şiiliği ateşini yakmaktalar.
İşte bu durumda Japonyasından Almanyasına,
Endonezyadan Grenadaya kadar
Amerikadan doğrudan veya dolaylı zarar
gören her ülkenin Iraktaki kurtuluş hareketine el altından yardım etmeli.
İrana Suriyeye zehir akıtmasına izin verilmemeli.
Yoksa globalleşme adına Benim dediğimi
tutacaksınız, verdiğimi yutacaksınız. Birleşmiş Milletler de benim yuvam diyen
zalimin zehrinden bütün insanlar nasibini alırlar.