ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    13.01.2014


    İNSANLIK RABBİN RAHMETİNE MUHTAÇ

    İslam’ın ilk emrinin “Oku” emri olduğunu bilmeyenimiz yok.

    Kıyamete kadar gelecek her insanın doğru yolda, sıratı müstakıymde cennete doğru yol alması için Rabbimiz, sevgili peygamberimize Kur’an’ının ilk kelimesinde “Oku” demesi, insanlığın kurtuluşunun okumaktan geçtiğine işaret eder.

    Okumaya her millet taraftardır ama okumanın içeriği okumaktan daha önemlidir.

    Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz ve kullandığımız her şeyin temiz ve helal olmasına dikkat ettiğimiz gibi okuduklarımıza da dikkat etmemiz gerekir.

    2928 gün komada yattıktan sonra dün geberen, Beyrut Kasabı unvanını alan eski Siyonist, işgalci İsrail Başbakanı Ariel Şaron, bu günün anlayışına göre eğitimsiz adam değildi.

    Hileyle hurdayla on binlerce Filistinliyi şehit eden bu kasap, Sabra ve Şatilla mülteci kampındaki binlerce savunmasız çocuk ve kadını da şehit etmiş ve “Beyrut Kasabı” unvanını almıştı.

    Bush oğlu Bush da iyi eğitim almış, iyi eğitimli insanların oyuyla Cumhurbaşkanı olmuş ama iktidarı döneminde Afganistan, Irak gibi dünyanın çeşitli yerlerinde iki milyon insanı öldürüvermiştir.

    Ülkemizde en eğitimli insanlarımızdan bir kısmının Amerika, İsrail, Avrupa Birliği adına çalıştığı yazılır ve söylenir durur basın-yayında.

    Demek ki bu yol, yol değildir.

    Yol nedir öyle ise?

    “Oku” emrinin devamını okumaktır.

    “Yaratan Rabbinin adıyla/adına oku” diye başlar kitabımız bizim.

    Dünyanın en sapa yerinde, ot bitmeyen bir vadide bedevi bir hayat yaşayan insanları almış sevgili peygamberimiz ve Hazreti Ebubekir, Ömer, Osman, Ali gibi yüz binlerce ashabını kıyamete kadar gelecek insanlara örnek olacak hale getirmiş. (Allah, onların hepsinden razı olsun)

    Sevgili peygamberimiz,  Adiy b. Hatem’e “Eğer ömrün uzun olursa ( Kûfe yakınındaki) Hîre’den bir kadının deve üzerinde  gelip Kâbe yi  ziyaret edeceği günleri  göreceksin. O kadın (yolculuğu esnasında)  Allah’tan başka  hiçbir kimseden korkmayacaktır.”(Buhari, Sahih, menakip hadis no: 3365)

    Bu hadisi  sevgili peygamberimiz, Adiy bin. Hatem’e söylemiş. Adiy bin Hatem: “İran’ın fethinden sonra bir kadın, Allah’dan başka kimseden korkmadan  Hîre’den Ka’be ye  geldiğini gördüm” diyor.

    Bu günlerde, batı eğitimi almış Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, üç dil bilen Petrol hırsızları, soygunlarını sürdürmek için bu Küfe ile Medine arasında can alıyorlar, kan akıtıyorlar.

    Amerika’da en iyi eğitim veren okula öğrenci otomatik silahla gelip arkadaşlarını taratıyor.

    Çok Müslüman öldürdüğü için ödül alan asker Timoti, Amerikan ajanlarının karargahını bombalıyor ve 170 ajanın ölmesine sebep oluyor.

    Eğitimde, sağlıkta, ekonomik dağıtımda, milli gelirde dünyanın en gözde ülkesi olan İsveç’in 2013 suç dosyasını yazmış haberisvec.com sitesi:

    “10 bin civarında soygun vakası..

    50 bin yankesicilik..

    100 bin dolayında hırsızlık olayı...

    20 bin küsur araba çalma vakası..

    90 cinayet..

    Yalnız son bir ay içerisinde tam 11 kişi sokakta vurularak öldürüldü. Son üç ayda infaz edilenlerin sayısı ise 30 civarında.

    Her 100 bin kişide toplam suçlu sayısı 13 bin..”

    On yıllık Medine hayatında bedevilikten medeni hale getirilen o ashabı kiramı Allah’ın koyduğu kurallara göre yöneten Allah Rasülünün getirdiği İslam medeniyetine her günden daha fazla muhtacız.

    “Muhtacız” demek de fayda vermez, bu günden itibaren Allah’ın kitabını, Rasülünün sünnetini öğrenip öğretmeye ve hayata hakim kılmaya gayret edelim.

    Hiç bir şahıs, kurum veya kuruluşun kurallarını Allah’ın kitabı, Rasülünün sünnetinin önüne geçirmeyelim.