IRKÇILIK HASTALIĞI
Irkçılığın cezasını en fazla
çeken Millet, Yahudi milletidir.
Musa aleyhisselama iman
ettikleri dönemde Müslüman olan herkesi kardeş kabul ediyorlar ve Rabbimiz
tarafından da övülüyorlardı.
Kuran-i Kerimde Ve enni
Faddaltüküm alel alemin/Ben sizi o gün bütün alemlerden üstün kıldım diye bir
çok ayetle bize haber verir. (Bak, Bakara süresi ayet 47)
Ama zaman içinde ırkçılık
hastalığına tutuldular, dünyayı ahiretin önüne aldılar, hatta dünyalık çıkarlar
nedeniyle kendi ırkından insanları bile öldürmeye başladılar ve üstünlüklerini
kaybettikleri gibi zillet ve meskenetin içine düştüler.
Çıkarlarını engellediği için
kendi peygamberlerini bile öldürmeye başladılar. (Bak Bakara süresi ayet 61)
Benim katilim iyidir, benim
hırsızım mübarektir, benim hortumcum saygındır, benim teröristim yiğittir
numarası çekenler bu dünyada bile cezalarını çekiyorlar ki diğerlerine örnek
olsunlar.
Yahudiler tam iki bin yıl
devletsiz olarak hep sürgün hayatı yaşamışlar.
Bir suçun cezası iki bin yıl
devam etmemeli denebilir.
Doğrudur, Rabbimiz atasının
suçunun cezasını torununa çektirmez.
Ama torun da aynı dedesi gibi
kendinden başkasını adam yerine koymazsa aynı suçu işleyenin cezası aynı olur.
Banka, borsa, fuhuş ticareti,
kumarhane, organ mafyası, genlerle oynama... gibi dünya insanının yedi
milyarını ilgilendiren kelimelerin arkasından hemen Siyonistlerin akla gelmesi
suç işlemeye devam ettiklerinin işaretidir.
Suçun olduğu yerde ceza da var
demektir.
Aradan iki bin yıl geçmiş hala
devlet olamamışlar.
Oldular ya demeyin.
İsrail devletinin etrafını
çeviren ülkelerin hangisi onun devlet olduğunu kabul ediyor.
Yeni Zelandanın kabul etmesi
mi önemli komşunun kabul etmemesi mi önemli.
Amerikanın tanıması yeterli
diye aklınıza bir şey gelirse bilin ki İsrail, Amerikasız bir ay ayakta
kalamaz ama ondan çektiğini de hiç bir devletten çekmemektedir.
Devlet olmadığından kendisini
ilk kabul ederek yanlışı yapan Türkiyeye karşı hasmane münasebetler sürdürmesi
yanlış iman genlerinin gereğidir.
Türkiyede de ırkçılık hastalığı
kırk bin gencin gök ekinken biçilmesine, yüz milyar doların heba olmasına sebep
olmuş ve olmaya devam ediyor.
Tedaviyi kabul etmeyen
hastaların zararı önce kendisine sonra çevresine olduğu gibi ırkçılık
hastalığına tutulan devletlerin de zararı önce kendisine sonra komşularına ve
bütün dünyayadır.
Çağdaş hiç bir tedavi yolu bu
hastalığın yayılmasını engelleyemediği gibi teklifler tehdidi artırmaya
başladı.
Hakkariden Edirneye,
Artvinden Muğlaya kadar bütün illerimizin gökyüzüne lazer ışınlarıyla Ey
insanlar, biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Tanışasınız diye sizi
milletler ve kabileler halinde kıldık. Şüphesiz Allah katında en değerli
olanınız, takvada en ileri olanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her
şeyden haberdardır. (Hucurat süresi ayet 13)
Ayetiyle Hepiniz Ademdensiniz, Adem de Topraktandır hadisinin
yazılmasından sonra eğitim yoluyla gönüllere nakış nakış işlenmekle bu
hastalığın tedavisi sağlanmış olur.
Bilmek ve inanmak yeterli
değil, bilinen ve iman edilenin amel-i salih durumuna geçilmesi, eyleme
dönüşmesi gerekir.