ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    13.08.2013


    İHTİDA BELGESİ ALANLAR NE ALEMDE

    Müslüman olmayan bir insan kendi isteği ile Yurt içinde herhangi bir Müftülüğe, yurt dışında ise Din Hizmetleri Müşavirliğine/Ataşeliğine müracaat ederek şahitler huzurunda Kelime-i Şehadeti getirir ve o kişiye Müslüman olduğuna dair “İhtida Belgesi” verilir.

    Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı İhtida Belgesinde, Müslüman olan kişinin Adı, Soyadı, Yeni aldığı ismi, Cinsiyeti, Baba adı, Ana adı, Doğum yeri, Doğum tarihi, Uyruğu, Öğrenimi, Mesleği, Eski dini/mezhebi, İhtida sebebi, İhtida tarihi, Eşinin dini/mezhebi, Daimi ikametgah adresi yazılır.

    En alt tarafa da merasimi idare edenin adı, soyadı ve unvanı yazılır, iki de şahidin adı ve soyadı yazılır, imzalanır, mühürlenir eline belge verilir ve yeni Müslüman gider.....

    Hani kısa fıkralardan biri vardır, “Adam hastalanmış hastaneye gitmiş........”

    Dinleyen sorar “Eeeee ne olmuş?

    - Gidiş o gidiş.

    TUİK (Türkiye İstatistik Kurumunun) verdiği bilgiye göre 2011 yılında

    Türkiye’de 458 kişi Müslüman olmuş.

    Bunların 85 i erkek 373 ü kadın.

    Yurt dışında 268 kişi Müslüman olmuş 127 isi erkek 141 kadın.

    Toplamın 602 i Hıristiyanlıktan dönme,3 ü Yahudilikten dönme, 3 ü Hindu’luktan, 26 sı Ateistlikten, 92 si diğer dinlerden dönme diye tanımlanmış.

    Diyanet İşleri Başkanlığının kayıtlarına göre 1995 den bu güne kadar Yurt içinde 9908 kişi, yurt dışında 2372 kişi Toplam 12280 kişi “İhtida belgesi” almış.

    Bu rakamlara bakıpta “olmaz, bu az” demenizde haklısınız.

    Bu rakamlar, resmi makamlara gelerek şahitler huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olan ve “İhtida Belgesi” alanların rakamıdır.

    Bu belgeye ihtiyaç hissetmeyenlerin sayısı daha fazladır.

    İhtida belgesi alanların tespiti yapıldığı gibi belge  almayanların da tespiti yapılmalı.

    Mesela, Almanya’da Müslüman olanların çoğunluğu belge almamışlardır.

    Dernekleri vardır ve orada dini bilgilerini geliştirmeye çalışmaktadırlar.

    Bu derneklerden tespit yapılabilir.

    Tespit yapılınca ne olacak?

    Bizim görevimiz, Müslüman olana da, olmayana da İslam Dinini sözümüzle özümüzle duyurmak değil mi?

    Yurt Dışında Diyanet adına görev yapan arkadaşlara bu ülke vatandaşlarından Müslüman olanları ziyaret etseniz, Bayram günlerinde Kadir gecesinde hediyeler verseniz, ihtiyacı olup olmadığını sorsanız” dediğimde  “İlk defa senden duyuyorum. Bizim böyle bir görevimiz olmadığı gibi görevlerimiz arasında adı bile geçmez” diyorlar.

    Mesela, Amerka’da vaaz verirken Amerikan ajanları tarafından şehid edilen  eski adı Malkolm X, yeni adı Malik el-Şahbaz’ın evi ziyaret edilerek ailesinin ve çocuklarının gönlü alınsa iyi olmaz mı?

    Muhammed Ali Clay, evinde ziyaret edilse ve bu ziyaretler resmi olarak, ilgili Amerikan makamlarına da bilgi verilerek yapılsa ne olur?

    Yapalım ve ne ufuklar açılacağını o zaman görelim