ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    14.02.2014


     

    KARDEŞİNİZE KAFİR DEMEYİN

    Hazreti Ömer döneminde İran’ı fetheden ve binlerce yıllık Sasani imparatorluğuna son veren Sa’d ibni Ebi Vakkas’a “Sen bu Müslümanlar arasındaki harbe neden katılmadın? Diye sormuşlar.

    O da “Ben kafirlerle cihad ettim, eğer Müslümanla kafiri ayırt edecek iki gözü, iki dudağı ve bir dili olan ve dili ile kafiri bana haber verecek bir kılıç yaparsanız bu Müslümanlar arasındaki harbe katılırım” demiş.  (Taberani, Mucemi Kebir, 1/144 Hadis, 322. Heysemi, ravilerin hepsinin sahih olduğunu söylüyor.)

    Buhari’nin Kitab’ül Fiten de haber verdiğine göre ilk Müslüman olanlardan ve sevgili peygamberimizle beraber yedi gazveye katılan Ebu Berzet’ül Eslemi’ye “Müslümanlar arasındaki olayları görmüyor musun?” dediklerinde uzun bir cümleden özetle inkar içinde iken imana geldiklerini anlattıktan sonra şimdi ise Şam’dakilerin de, Mekke’dekilerin de dünyalık için savaştığını söyler.

    Hakim, Müstedrek’inde Şam’dakilerin Mervan, Mekke’dekinin ise Abdullah bin Zübeyr olduğunu açıklar ve sonunda “Karnınızı haramdan, elinizi kandan uzak tutun” diyor.

    Aslında Ebu Berze’nin (Allah ondan razı olsun) sözü “Hımas’ül bütün min emvalinnas, Hıfaf’üz Zuhur min dimaihim/İnsanların malını yemektense karnınız aç kalsın, sırtınızda kan yükü olmasın da sırtınız hafif olsun” anlamınadır.

    Sevgili peygamberimiz, “Kim (Müslüman) kardeşine “Kafir” derse o söz ikisinden birine döner” buyurmuş. (Buhari, Sahih, Kitab’ül Edeb, babü men keffera ehahü)

    Hemen acele etmeyin, birileri bana “kafir” dedi, ben kafir olmadığıma göre o kafir oldu demeyin.

    Sevgili peygamberimizi en iyi bilelerden İmam Buhari “Küfürden önce küfür vardır” der ve İbni Recebi Hambeli, Buhari şerhi Fethul Bari de Ammar’ın “Sıffin harbine katılan karşı taraftakilere “Kafir oldular” demeyin, “Zulmettiler, fasıklık yaptılar” deyin dediğini haber verir.

    Harp sonrası karşı tarafta olanların cenaze namazlarını da hazreti Ali’nin emriyle kılındığını biliyoruz.

    Hatta Haricilerin harp meydanındaki cenazeleri sorulduğunda hazreti Ali: “Onlar, bize baş kaldıran kardeşlerimizdir” buyurmuş ve cenaze namazları kılınmış.

    Sevgili peygamberimizin yeğeni ve aynı zamanda damadı ve iki cennet delikanlısı olan Hasan ile Hüseyin’in babası Hazreti Ali (Allah hepsinden razı olsun)

    Cemel vakasında kendisine karşı harbedenler hakkında sorulan “Bunlar müşrik mi? Sorusuna

    -        Bunlar şirkten kaçtılar.

    -        Peki, münafık mı bunlar?

    -        Münafıklar, Allah’ı az zikrederler.

    -        Peki, bunlar kim?

    -        Bunlar, bize başkaldıran kardeşlerimizdir.” (Beyhaki, Süneni kübra 8/172)