Seyyidül
İstiğfar
Sevgili
peygamberimizin Seyyidül istiğfar diye isimlendirdiği hemen hemen bütün
hadis kitaplarında rivayet edilen dua ve Allahtan af talebinde bulunma dilekçelerinin
en seyyidi, efendisi, en etkilisi olan duayı kısaca terceme ve şerhetmek
istiyorum.
Bu
duaya yürekten inanarak sabah okuyan akşam olmadan ölürse cennet ehlinden
olacağını, akşam okursa, sabah olmadan ölürse cennet ehlinden olacağını sevgili
peygamberimiz müjdelemektedir.
Buyurun
tercemesini okuyalım:
شَدَّادُ
بْنُ أَوْسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
عَنْ
النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَيِّدُ الِاسْتِغْفَارِ أَنْ
تَقُولَ اللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا
عَبْدُكَ وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ
شَرِّ مَا صَنَعْتُ أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ
وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي فَإِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا
أَنْتَ قَالَ وَمَنْ قَالَهَا مِنْ النَّهَارِ مُوقِنًا بِهَا فَمَاتَ مِنْ
يَوْمِهِ قَبْلَ أَنْ يُمْسِيَ فَهُوَ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَمَنْ قَالَهَا
مِنْ اللَّيْلِ وَهُوَ مُوقِنٌ بِهَا فَمَاتَ قَبْلَ أَنْ يُصْبِحَ فَهُوَ مِنْ
أَهْلِ الْجَنَّةِ
Allahım, sensin Rabbim
Rab
kelimesini çokça kullanırız ama manasını bilmeden kullanırız.
Rab: Terbiye
eden, besleyip büyüten, yaşatan ve yöneten manalarına gelir.
Firavun da devlet
başkanı olarak kendisini yöneten, terbiye eden, besleyip büyüten olarak görmüş
ve halkına hitap ederken فَقَالَ
أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى ( Sizin en yüce
Rabbiniz benim demiştir. (Naziat sûresi 79/24) yani neyi nasıl yapacağınızı
ben belirlerim. Kurallrı ben koyarım, Musanın Rabbi değil diye konuşmuş.
Biz, günde kırk
defa namazımızda Allah'ın âlemlerin Rabbi olduğunu tekrarlayarak, Allahtan
başka yaratan, yaşatan ve yöneten olmadığını önce kendimize sonra bütün
insanlara ilan ediyoruz.
Duaların
efendisini okumaya devam edelim:
Hiç bir yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur,
ancak sen varsın.
Aslında
bu cümle Allaha boyun eğme, Allaha baş kaldıranlara karşı haddini bildirme
cümlesidir.
Sen, yarattın beni.
Yaratanla
yaratılan bir olmaz. Beni sen yarattığına göre ben senin sözünü tutar sana
kulluk yaparım. Senin sözünü tanımayanı ben de tanımam, senin hükümlerine
aykırı olan kurallarını kabul etmem.
Ben, kulunum senin.
Yalnız
sana kul ve köleyim ben. Ne emredersen, neyi yasaklarsan başım gözüm üstüne. Bu
kulluğumuzu biz, her gün beş vakit namazımızda hatırlar ve İyyake nabüdü/
Ancak sana kulluk yaparız diyerek dilimizi, gönlümüzü bedenimizi birleştirip
sana boyun bükerken başkalarına dik dururuz.
Ben, senin sözün ve vadin üzereyim, gücüm
yettiğince.
Araf
süresinin 172 inci ayetinde
وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِي آَدَمَ مِنْ
ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنْفُسِهِمْ أَلَسْتُ
بِرَبِّكُمْ قَالُوا بَلَى شَهِدْنَا أَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا
كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Hani
Rabbin, Adem oğlunun sırtlarından zürriyetlerini almış ve kendilerine şahit
kılmıştı. "Ben, sizin Rabbiniz değil miyim" (demişti de)
"Evet, (sen bizim Rabbimizsin) şahidiz" demişlerdi. Kıyamet
gününde "Biz bundan habersizdik" demeyesiniz diye. haber verdiğin
söze sadık kalıyor ve senden başka Rablık iddiasında bulunan Firavunlara boyun
eğmiyorum. Senin cennet vadine güvenerek gücüm yettiğince sözüme ve vadime
sadık kalıyorum.
Ben, sana sığınırım yaptıklarımın şerrinden.
Ya
Rab, yaptığım kötülükler, beni cehennem sürükleyebilir, Bu dünyada bir çok
belayı başıma çekebilir.
İşlediğim
kötülüklerin şerrinden sana sığınırım.
İtiraf ediyorum, banan olan nimetini,
Nimetlerinin
saymakla bitmeyeceğini sen haber veriyorsun. Aklım, imanım, kalbim, kalıbım,
canım, tenim, sayısız yiyecek, giyecek, su, nefes..... gibi nimetlerini itiraf
ediyorum.
İtiraf ederim günahımı.
Günahlarımı
da itiraf ediyorum. Huzuruna günahla dönüyorum.
Afvet beni. Çünkü senden başka kimse
günahları afvedemez.
Kuranın
haber verdiğine göre bütün peygamberler senden af isterlerken Papa, Papaz, Kardinal
kim oluyor da kendisi gibi insanların günahını afvetsin?
Senden
başka kimse günahları afvedemez, Rabbim, günahlarımı afvet.
Bu
hadisin metni Buharinin, Sahihinin Daavat kitabının Efdalül İstiğfar
bölümündedir.
Onu
ezberleyiveriniz ve manasını da düşünerek sabah-akşam okuyunuz.