KADINA ŞİDDETİN BAŞLANGICI
Kadına şiddetin başlangıcı olarak
elimizde en eski kaynak Kura-i Kerimdir.
Miladi 610-632 yılları arasında nazil
olan Kuran-i Kerim, kadına değer veren, onları kölelikten kurtaran ayetlerinin
yanında kadına şiddet uygulayan Firavun ve Yahudilerden bahsetmekte.
Tahrim süresinin 11 ve 12 inci
ayetlerinde Rabbimiz: Allah, Firavun'un hanımını da örnek verdi. Hani o kadın:
"Rabbim benim için katından cen¬nette bir ev yap, beni Firavun'¬dan ve
yaptığından ve za¬limler topluluğundan beni kurtar" de-mişti.
Namusunu koruyan, Imran kızı Meryemi de
(Allah örnek gös¬terdi). Biz, ona ruhumuzdan üfürdük. O, Rabbinin kelimelerini
ve kitap¬larını tasdik etti ve itaat edenlerden oldu. Diye haber vermekte.
Firavunun hanımı, Musa aleyhisselamı ve
onun getirdiği Tevratı dinleyince Müslümna olmuş.
Onun Müslüman olduğunu Firavun haber
alınca vazgeçirmek için elinden geleni yapmış.
Sonunda Taberi tefsirinin haberine göre
yere yatırmış, döret yere kazık çaktırmış lleri ve ayaklarını o kazıklara
bağlattıktan sonra üzerine kızgın taş koymuş ve yılanları da salıvermiş.
Firavun ve onun yönetim kurulu da bu
olayı seyretmeye başlamışlar.
Bizim okumaya ve dinlemeye tahammül
edemediğimiz bu işkenceler altındaki hanımefendi, gülmeye başlayınca Firavun
İşte gördünüz, deli bu deli demeye başlamış.
Halbuki o, Cennetteki makamını görünce
yapılan işkenceleri duymaz hale gelmiş ve sevincinden gülmeye başlamış.
Bu olaya benzer bir olay da Yasin
süresinin ikinci sayfasında anlatılır.
Allahın elçilerine iman eden bir adamı
şehrin meydan yerinde linç ederek öldürürlerken o zat, Cennetteki yerini
görünce öldürenleri için üzülmeye başlamış ve Ona, "Gir Cennete"
denildi. O da; "Keşke kavmim Rabbimin beni af¬vettiğini ve beni Cennette
ikram olunanlardan kıldığını bil¬seydi" dedi. (Yasin süresi ayet 26,27)
Firavunun hanımı, o durumda iken
Rabbinden yakınlık ve Cenneti ister.
Ama dua etmeden önce kendi gücünü son
haddine kadar Firavuna karşı kullanır.
Kendi gücü bitmeye doğru Rabbinden
yardım ister ve Rabbi de ona işkencenin acısını çektirmediği gibi Cennetini ona
lütfeder.
Önce Rabbinin yakınlığını sonra
Cennetini, daha sonra Firavundan ve onun kötü işlerinden kurtulmayı Rabbinden
ister.
Bu ayet, bize hicret edecek yer olmadığı
zamanlarda kafir evinde bile imanımızı koruyacağımın delilidir.
Bu hanımefendi bu direnişi göstermiş.
Canı pahasına da olsa Rabbin yolundan ayrılmamış ve kıyamete kadar kadına dini
yönden yapılan işkencelerde örnek olmuştur.
Hazreti Meryem, baabsız çocuk dünyaya
getirince Yahudiler, kadına tacizin her çeşidini yaparlar.
Hazreti Meryem, onlara cevap vermez ve
konuşmama orucunda olduğunu, hiç bir kimseyle konuşmayacağını söyler. (Meryem
süresi ayet 26)
Söyler ama kendi kendine "Keşke
bundan önce ölseydim ve unutulmuş gitmiş olsaydım" der. (Meryem süresi
ayet 23)
Tahrim süresinin onuncu ayetinde Nuh ve
Lut peygamberlerin hanımlarından da bahseder.
Bu iki kadın kocalarının peygamberliğine
ve Allaha ve ahirete inanmadıkları halde o iki peygamber onlara hiç bir kötülük
yapmazlar.
Yani Kuranın bize
öğrettiği mesaj, Kadına Şiddetin temelinde gavurluk vardır.