ÖLÜMSÜZ OLMAK İSTER
MİSİNİZ?
Ölümsüz
olma isteği her insanın içinde vardır ama herkesin sonunda öldüğünü görünce
böyle bir şeyin ancak masallarda olduğunu anlar.
Bunun
üzerine ölümsüz eserler yaparak adının ölümsüzleşmesini isterler.
Bu
istek de dinimize göre doğru bir istektir.
İbrahim
aleyhisselamın duasında:
“Sonra
gelenler arasında bana doğruluk dili kıl. (Geride kalanlara hoş bir sada bırakayım. Beni, naim cennetinin
varislerinden kıl.” (Şuara süresi ayet
84-85) Diyerek Rabbine yalvarır. Duası kabul olmuş ki şu anda dünyamızda
milyonlarca insanımızın adı İbrahim’dir.
Mimar Sinan’ın eserleri var oldukça hayırla anılmaya
devam edecektir.
Firavun,
Nemrut, Karun gibilerin yolundan gidenlerin putlaşan heykellerini yapanlar da
lanetle anılmaya devam edileceklerdir.
Son
günlerde söylenen “Mücahitti müteahhit oldu” sözü ölümsüzlük yolunda koşarken
yolunun üzerine atılıverilen “ölü ve kokmuş oğlak cesedi” gibi olan dünya
malına abananlar, ölümsüzlük suyuna tam kavuşacakları anda geberip gitmeyi
tercih edenlerdir.
İster
kuş tüylü, ipek kumaşlı yataklarda yaşayın, ister kıl taraklarda yatmaya mahkum
edilin, değişmez, eceliniz geldiği anda öleceksiniz. Ne bir an ileri ne bir an
geri kalır.
Ölümün
olmadığı cennete doğru koşarken cehennem yoluna gidenlere engel olmak ve
onların yolunu da cennete çevirmek için en değerli malı olan canını bu yola
kurban veren Şehit için Rabbimiz bakınız ne buyurur:
“Allah yolunda öldürülenlere
"ölüler" demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz farkında
değilsiniz.” (Bakara süresi ayet 154)
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler
sanmayınız. Bilakis diridirler, Rableri katında rızklandırılırlar.” (Al-i Imran süresi ayet 169)
Hayy
olan Allah’ın sözüne kulak verirsen abıhayatı, ölümsüzlüğü bulmuş olursun.
O
Kur’anın ayetlerinden Cenneti müjdeleyen ayetler, meltem rüzgarları gibidir.
Cehennem
ayetleri de kasırgalar, fırtınalar gibidir.
Tabiatın
düzenli devamı için melteme de kasırgaya da ihtiyaç vardır.
Ruhumuzun
dalgalanması bu ayetlere göre olmalıdır.
Altın,
Dolar, Euro’nun dalgalanmasına göre ruhunda fırtınalar esenler bu dünyada rahat
olmadıkları gibi ölünce de “bir varmış bir yokmuş” gibi olurlar.
“Ölü
ve kokmuş oğlak” gibi dünya malıyla bizi “Gri Türkler” arasına kattılar.
Dinime
düşman olanlar, dünyanın her tarafında Müslüman öldürürlerken bize de
sırıtıveriyorlar ve biz de bu sırıtmaya aldanıyoruz.
Kur’an-i
Kerimin her ayeti gerçek Müslümanlara hayat verirken, Kısas ayetinde bile hayat
olduğunu haber verir Rabbimiz. (Bakara süresi ayet 179)
Tenden
gelen hayat yağımız her gün her saat ve dakikada tükeniyor.
Bu
dünya bataklığında yaşımıza göre hepimiz kabre doğru batıyoruz.
Bu
halde iken mala sarılanlar daha çabuk batacaklar.
İmana
sarılanlar, hayat kandillerini Eşhedü En La ilahe illallah, Muhamedün
rasülüllah” yağıyla takviye edenler hem bu dünyada servetin dağılımını dünyanın
sahibi olan Allah’ın kurallarına göre yapacaklar, hem de ahirette ölümsüzlüğü
tadacaklar.