ÖZGÜR
SURİYE ORDUSU, el-KAİDE, el- NUSRA VE IŞİD İÇİN YAZILMIŞTIR.
HERKES
NASİBİNİ ALABİLİR
Kardeş
kavgaları konusunda Rabbimiz, Hazreti Adem’in iki oğlunu örnek verir ve şöyle
buyurur:
27- Onlara,
Adem'in iki oğlunun gerçek haberini oku. Hani ikisi de Allah'a kurban sunmuşlardı,
birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen
(Kabil) "Seni muhakkak
öldüreceğim" deyince, Kardeşi (Habil)
"Allah ancak sakınanlardan kabul eder.
28- Eğer
sen, beni öldürmek için elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi
uzatmayacağım. Ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım.
29- Dilerim
hem benim günahımı, hem kendi günahını yüklenir cehennem halkından olursun.
Zalimlerin cezası işte budur." dedi.
30- Nefsi
ona kardeşini öldürmeyi teşvik etti. O’nu öldürdü de zarara uğrayanlardan
oldu.” (Maide süresi ayet 27-30)
Sa’d ibni Ebi Vakkas, Sevgili peygamberimizin şöyle
dediğini rivayet eder: “Yakında fitne
çıkacak, o zaman oturan yürüyenden hayırlıdır, yürüyen koşandan hayırlıdır”
Sa’d şöyle der: “Bir adam evime girse ve beni öldürmek için elini bana
doğru uzatsa ne dersin?” Sevgili peygamberimiz cevap verir: “Adem’in oğlu gibi
ol” (Tirmizi, Sünen, Kitab Fiten, hadis no 2354)
Sevgili peygamberimiz yine buyurur: “ Bize silah çeken bizden değildir” (Buhari, Sahih, Kitab
Diyat)
Ve yine buyurur: “İki Müslüman kılıçlarıyla karşılaşsalar, öldüren de ölen
de ateştedir”
Ya Rasülellah, öldüreni anladık, ölenin suçu neki
ateşete olsun?” dedim, “Öldürülen de arkadaşını
öldürme konusunda hırslı idi” buyurmuş. (Buhari, Sahih, Kitab İman, hadis no
30)
Kafirler için hazırladığımız kurşunu Mümin
kardeşimize sıkmadığımız gibi, zalim kafirler için kullanacağımız dil kılıcıyla
Müslüman yüreğinde yaralar açmayacağız, kalemlerimizi ok gibi kullanmayacağız.
Müslümanlar arasında yaşarken Müslümanlara karşı
koyun gibi, kafirlere karşı aslan gibi olacağız.
Yunus gibi “Dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek”
diyeceğiz ve bize düşmanlık yapan kardeşlerimize karşı Yunus duası okuyacağız:
“Herkim
bana ağyar ise
Hak
tanrı yar olsun ona
Her
nereye varır ise
Bağ-u
bahar olsun ona
Bana
ağu sunan kişi
Şehd-ü
şeker olsun aşı
Gelsin
kolay cümle işi
Eli
ere olsun ona
Önümce
kuyu kazanı
Hak
tahtın ağdırsın anı
Ardımca
taşlar atanı
Güller
nisar(saçılsın) olsun ona
Acı
dirliğim isteyen
Tatlı
dirilsin dünyada
Kim
ölümüm ister ise
Bin
yıl ömür versin ona
Herkim
diler ben har (diken) olam
Düşman
elinde zar(ağlayıp inleyen) olam
Dostları
şadu, düşmanı dost u ağyar olsun ona
Her
kim diler ise benim
O
dostumdan ayrıldığım
Gözlerinden
hicap gitsin dîdar( yüz) ıyan olsun ona
Miskin
Yunusûn dünyada
Güldüğünü
işitmeyin
Ağladığım
isteyene
Gözüm
bahar olsun ona”