ÇOCUK YAKMAK ATALARINDAN MİRAS
Karınca ezmez diye bilinen
Budist rahipleri bile Müslüman katili yaptılar, cesetlerini yakacak kadar
katılaştırdılar.
İsrailde oyun oynayan çocukları
topluca topa tutan Yahudiler, gündemin başına bağdaş kurup oturdular.
Gencecik delikanlıyı öldürdükten
sonra yakan Yahudiler, Birleşmiş Milletler tarafından kınanmazken ABD destek
bile veriyor.
Rusya ve Çin, ağzını açmıyor.
Bu birlikte hareketle başarılı
olurlar mı?
Tarihe baktığımızda başarılı
olamayacaklarını görüyoruz.
İsterseniz evinizde bulunan bir
tefsirden Büruc süresini okuyuverin.
Yemen'de "Zünûvas"
diye bilinen bir Yahudi kralı, İmanlı bir genci öldürmeye teşebbüs edince uzun
bir öldürme çalışmalarının ardından şehrin meydanında, halkın gözleri önünde
alnına nişan alan bir okla şehit edildiğinde binlerce halk Bu çocuğun Rabbine
iman ettik derler ve toplu ihtida meydana gelir.
Kan beynine sıçrayan Yahudi
kral, bu iman edenlerin hepsinin yakılmasını emreder.
Şehrin meydanına uzun ve geniş
çukur açılır, içine odunlar doldurulur. Alevlerin göğe çıktığı bir anda
imanından dönmeyenler ateşe atılır.
Bir kadın kucağında çocuğuyla
getirilir.
Kadın, önce kendisinin
yakılmasını ister. Çocuğunun yanmasını görmek istemez.
Kralın ve yardakçılarının da
izlediği bu yakma merasiminde kadının isteği reddedilir.
Önce çocuk atılır ateşe.
Ateşin içindeki çocuk konuşur:
Anneciğim sabret, sen hak (doğru yol) üzeresin der. (Müslim, Sahih, K Zühd
Babü Kıssati Uhdud)
Büruc süresi indiği günlerde
Mekke kafirleri de Müslümanlara zulmediyorlardı.
Bir ölüp bin dirilen bu Müslümanların
hayatı nakledierek gelecek günlerin aydınlık olacağını müjdeliyordu.
İnsanları cehenneme göndermek
için şebekeler oluşturan, dernekler, vakıflar, kurum ve kuruluşlar, devletler
oluşturan insanlar da, ta Hz. Adem (a.s)ın oğlu Kabil'den beri devam edip
gelmiştir. Hak ile Batıl'm mücadelesi, karanlıkla aydınlığın mücadelesi gibi
ard arda devam etmiştir.
Geçmişte olanları gündeme getirmenin faydası yok diyenler, bunu
Siyonistlere söylesinler.
Babasının gözleri önünde
öldürülen dört çocuğun babasının feryadı var bu günkü gazete ve
televizyonlarda.
Oyun oynarken bombalanan
çocukların parçalanmış bedenleri var.
"Ele
geçirilen her adamın gövdesi delik deşik edilecek. Tutulan her adam kılıçla düşecektir.
Çocukları gözleri önünde yere çarpılacak, evleri yağma edilecek, kadınları
kirletilecek, ırzlarına tecavüz edilecek. Çocukları tutup kayaya çarpan ne
mübarektir."
Bu ibareler
ve cümleler şu anda İstanbul'daki, Sinagogda, Newyork'daki, Londra'daki,
Telaviv'deki Sinagogda okunmakta olan Tevrattan parçalardır. Şu anda herhangi
bir Tevratin İşaya 13-14, Mezamirler
137-9, Zekeriyya 14-2 bölümünü açsanız bu rakamlara baksanız, bu cümleler
eksiksiz ve ilavesiz olarak orada görülecektir.
Şu anda İsrail'de
binlerce Müslümanın kanına giren, kolunu kıran, evini yakan, çocuğunun önünde
annesine tecavüz eden, babasını ateşe veren Yahudi ile, 1700 yıl önce Necran'lı
Hıristiyanları yakan Zünuvas arasında fark görebiliyor musunuz?
Onun için
biz Büruc süresini tekrar tekrar okuyoruz. O inanca sahip olan bir insanın
insanlığa merhametinin olmayacağını, iki bin yıllık tarihlerinden biliyoruz.
Sonuç,
Nemrutun yakmak için ateşe attığı İbrahimin dini devam ediyor.
Başkalarını
yakarak çoğalacaklarını zanneden Siyonistler, dünyanın en eski milletlerinden
olmalarına rağmen dünyanın en azı durumdalar.
Rabbimiz
buyurur: Musa kavmine: "Allahtan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz
yeryüzü Allah'a aittir. Ona kullarından dilediğini varis kılar. Sonuç mûttakilerindir.
(Araf süresi ayet 128
İşte bu
âhiret yurdunu biz, yeryüzünde kibirlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyenlere
veririz. Sonuç mûttakilerindir. (Kasa süresi ayet 83)