IRK MI DİN Mİ?
Irak, oyunların her çeşidinin sergilendiği bir laboratuvar.
İnsanlar üzerinde inanç mı daha etkili yoksa ırk mı daha etkili
tartışması yapmaya devam edelim ama Irak’ta bizim bütün teorilerimizi altüst
ettiler.
Ehli sünnet ve Kürt olan Barzani ve Talabani yandaşlarına yine Ehli
sünnet ve Kürt olan Şeyh Osman’ın adamlarını öldürttüler.
Hem Arap, hem ehli sünnet olanla yine hem Arap hem ehli sünnet olanı
birbirine kırdırdılar.
Hem Kürt hem alevi olanla, yine hem Kürt, hem alevi olanı karşı karşıya
getirdi.
Hem Arap hem alevi olanla yine aynı durumda olanı kapıştırdı.
Ehli sünnet Türk’le Ehli sünnet Kürt’ü birbirine kırdırdı.
Alevi Türk’le Sünni Türk’ü birbirine düşman yaptı.
Sünni Türk’le yine Sünni Türk’ü karşı karşıya getirdi.
Hangisini dinlerseniz onun haklı olduğuna kanaat getirirsiniz.
Ondan gördüğü zararı ülkesini işgal eden gavurdan görmediğini söyler.
Hatta o gavur öyle iyi ki onların arasını bulmak için çok çabalıyor.
Çamur yollarını asfalt yapıvermiş.
Yol üzerine Mescid’i Dırar yapıvermiş.
Peki de, bu gavur gelmeden önce siz birbirinize böyle düşman mıydınız?
Hayır.
Zalim Saddam zamanında otuz yılda otuz bin adam öldürebildiği halde bu
gavur geleli bir buçuk milyon insan öldürdü mü?
Evet.
Bu gavur gelmeden önce bir Türk veya Kürt, Kerkük’ten Kerbela’ya güven
içinde gidip geliyor muydu?
Evet.
Kerbela’daki aleviler, Amerika karşıtı veya Amerika yandaşı diye ikiye
ayrılmış mıydı?
Hayır.
Öyle ise biz, haklılığımızı veya haksızlığımızı tartışmadan önce
Müslümana silah doğrultmaktan vazgeçeceğiz.
Lübnan ve Filistin’de Sünniler ve Aleviler, bir binanın tuğlaları gibi
birbirine sarılmış olarak Siyonistlere karşı savaşlarına devam ederlerken Nusayrileri
harekete geçirdiler ve bu iki kardeşi de birbirine düşman ederek Siyonistleri
rahatlattılar.
Aynı durum Pakistan’da da aynı.
Böyle durumlarda haklılık hiç önemli değil.
Ölen Müslüman, öldüren Müslüman.
Her iki tarafa da haklılığını söyleyen gavur oğlu gavur.
Bizi birbirimizle çarpıştırırken kendisi parsayı topluyor, düşmanını,
düşmanının eliyle yok ediyor.
Arada bir aramıza arabulucu olarak giriyor ve kan akımını hızlandırıcı
ara bozanlık yapıyor.
Rabbimiz
buyurur: “Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci)
dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur
(idarecisidir.) Sizden kim onları (idareci) dost edinirse
muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez.
Sizin
dost ve idareciniz, Allah, Onun Rasülü ve rukü ederek namaz kılıp zekât veren
mü'minlerdir.
Kim
Allah'ı, Rasülünü ve iman edenleri dost ve yönetici edinirse, şüphesiz
Allah’ın tarafını tutanlar, galip gelenlerin ta kendileridir. (Kur’ani Kerim,
Maide süresi ayet 51, 55, 56)