BATIDA ÖZGÜRLÜK VAR MI?
Ben “Batıda özgürlük yoktur” desem
Sözüme itiraz eder gibi olduğunuzu biliyorum.
Siz de haklısınız.
Batıda, yazarlar, çizerler, tiyatrocular, sinemacılar, konuşmacılar,
özgürce yazarlar, oynarlar, konuşurlar, kimsenin gıkı çıkmaz.
Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları, Bakanları, Sanatçıları....dilediğiniz
gibi tenkit edebilirsiniz.
Yerden yere vurabilirsiniz.
Sokaklarda kadınlar ve erkekler kendilerini satarak geçimlerini
sağlayabilirler.
Vergilerini ödedikleri zaman diledikleri haltı işleyebilirler.
Daha da ileri gidip Hazreti İsa’yı en kötü şekilde göstererek alaya
alabilirler.
Kilisede Allah’ın oğlu olarak saygı gösterirler, gazete ve
televizyonlarında en aşağılık bir şekilde tasvir edebilirler.
İncil’le dalga geçilebilir.
Kendilerince kutsal olan her şeye saldırma özgürlüğü var.
Yaratılmışların tamamına, Alemlere rahmet Hazreti Muhammed sallallahü
aleyhi ve selleme, alemlerin Rabbinden getirdiği Kur’an-i Kerimine de saldırı
özgürlüğü olduğu gibi saldıranlar, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının özel
koruma kanatları arasına alınırlar.
Sırtları sıvazlanır.
Vatikan’daki papa, en adi bir şekilde yazılır ve çizilir, özgürlük
adına kimse bir şey yapamaz.
Viskiden Rakıya kadar, Votkadan şarabın her çeşidine kadar her yerde
içilebilir, satılabilir, meyhane açılabilir, insanlar genç yaşta
zehirlenebilir.
Önemli değil çünkü hastanelerde yeni doğumlarla hasta edilecek çocuklar
doğuyor.
Ancak üç konuda ağızlarını açamazlar, kalemlerini oynatamazlar:
İbnelerin, köpeklerin ve Yahudilerin aleyhine konuşamazlar, yazamazlar,
ima dahi yapamazlar.
Anadan doğduğu gibi çarşıda yürüyebilir, sanat adı altında her naneyi
yiyebilir ama,
İbnelerin, köpeklerin ve Yahudilerin aleyhine konuşamazlar, yazamazlar,
ima dahi yapamazlar.
Kiliselere gidenler çok azalsa da henüz satışa çıkarılmayan kiliselerde
muharref İncil’den Hazreti İsa’nın Yahudiler hakkında kullandığı şu ifadeler
okunmaya devam ediyor: “Siz ey yılanlar, siz ey engerek nesli! Cehennem
hükmünden nasıl kaçacaksınız? Bunun için işte, size peygamberler, hikmetli
adamlar ve yazıcılar gönderiyorum; siz onlardan bazılarını öldürecek ve haç’a
gereceksiniz; ve bazılarını havralarda dövecek ve şehirden şehire kovacaksınız
ki, salih olan Habil’in kanından, ma’betle
mezbah/kesimhane arasında
öldürdüğünüz Barahiya oğlu Zekariyya’nın
kanına kadar, yeryüzünde dökülen her salih kan üzerinize gelsin. Doğrusu
size derim: Bütün bu şeyler bu neslin üzerine gelecektir.” Demiş.
Bu bölüm şu anda bütün dünya kiliselerinde; Katolik, Ortodoks ve Protestan ayırımı yapılmadan okunmaya devam eden Matta incilinin 23/33-36
dan alınmıştır.
Bu bölümü okuyan
papazlar şimdilik cezaya çarptırılmıyorlar ama ibnelerin aleyhinde konuşma
yapana Diyanet görevlisi Hollanda’dan sınır dışı edilir.
Böyle gülünç duruma
düşen batı, bizim neyi nasıl yapacağımızı öğretmeye çalışıyor ve Türkiye’deki
gözlemcileri aracılığıyla neler yaptığımızı ve hangi kanunları çıkardığımızı
denetleme tarafına gidiyor.
Kendisi batarken bizi de
batırmak için özel gayret gösteriyor.
Bizimle onlar arasındaki
fark, biz, bize düşman olanların da Müslüman olmalarını her türlü
ahlaksızlıktan, fuhuştan, uyuşturucudan uzak olmalarını istiyoruz.
Bu konuda malımızı ce
canımızı ortaya koyuyoruz, onlar ise Mali’de, Somali’de, Filistin’de, Irak’ta,
Suriye’de, Çeçenistan’da, Türkiye’de teröre verdikleri destekle.... kendilerine
şifa olacak ayetleri gönlünde saklayanları öldürmekle meşguller.
Biz, gönlümüzde
sakladığımız Kur’an ayetlerini toplumların ilacı olarak sunmaya, kabul
edenlerin kurtulduğunu göstermeye başlayalım.
Rabbimiz yardımcımız
olsun.