DOST GÖRÜNEN
DÜŞMANLAR
Bir fare girmiş
sırtlanın karnına ve ciğerini her gün tırtıklıyor.
Dışardan
bakanlar bu ikiliyi dost zannediyorlar.
Birlikteler.
Hatta ciğeriyle besliyor gibi ama aslında birbirlerini yiyorlar.
Jonathan
Pollard isimli bir Yahudi, Amerika Donanmasına istihbaratçı olarak girer.
Hem maaşını
alır, hem Amerikanın gizli bilgilerini İsrallli ajanlara satar.
1985 yılında
suçüstü yakalanır ve otuz yıl hapis cezası alır.
Mahkeme
duruşmaları devam ederken İsrail’in olmayan gücünü kullandıkları gibi
Amerikadaki bütün Yahudi kuruluşlar devreye girerler, paranın ve siyasetin
bütün anahtarlarını kullanırlar ama otuz yıl hapis cezasını engelleyemezler.
28 yıldır
İsrailli ajan hapishanede yatıyor.
İsrail ve
Amerikadaki bütün Yahudi kuruluşlar 28 yıldır ajanın serbest bırakılması için
çalışmalarını aralıksız yürütürler ama başarılı olamazlar.
İsrail’i
ziyaret eden Amerika Cumhurbaşkanlarının hepsine ilk teklifleri ajanın serbest
bırakılması isteği olur ve fakat kabul edilmez.
Bazan
Cumhurbaşkanlarını ikna ediyorlar ama bürokrasi direnişiyle karşılaşıyorlar.
Bu günlerde Arap
ülkelerini kontrol için kurulan karakol hükmündeki İsrail’i ziyaret eden
Hüseyin Barak Obama’ya da aynı teklifi sunacaklar.
O Obamaki bir
kaç ay önceki Cunhurbaşkanlığı seçiminde hem İsrail devleti hem Yahudi
kuruşları Obamanın seçilmemesi için ölümüne çalıştılar.
Eskiden biraz
gizli çalışırlarken bu seçimde aleni olarak, demeçler vererek, Amerika’dan
aldıkları yardım paralarını seçim propağandasında harcayarak karşı direnişe
geçtiler.
Netanyahu ile
görüşmeler yaparlarken birbirlerine bakışlarından anlaşılıyor içlerinde
sakladıkları kin ve nefret.
Ama İsrail,
onun ciğerine muhtaç, Amerika da onun ölmesine ve Müslüman öldürmesine muhtaç.
Müsafirini
alçak koltuğa oturtarak kendini alçaltmaktan başka bir politika üretemeyen,
ekmeğe muhtaç Uganda’nın Entebbe havaalanına ooperasyon düzenlemekle hava atan,
yardım gemisini basıp iyiliksever insanları öldürüp yiyecek ve ilaçları soyan
çeteye devlet mi denir.
28 yıldır
ajanını alabilmek için neden yalvarıyorsun?
Amerika
Cumhurbaşkanlarını niçin ağlama duvarı oarak görüyorsun?
200 kişilik
askeri uçakla operasyon düzenle ve ajanını kaçır.
Düşmanı
gözünüzde büyüteyiniz.
Rabbimiz buyurur: “Onlar sizinle ancak, sûrlarla çevrili
şehirlerde veya duvarların arkasında (tankların içinde, insansız hava
araçlarıyla) savaşırlar. Onların kendi aralarındaki çatışmaları çetindir. Sen
onları birlik sanırsın, kalpleri paramparçadır. İşte bu, onların akılsız bir
toplum olmalarındandır.” (Kur’an-i Kerim, Haşr süresi, ayet 14)