İLK HARAM

Yaptığınız ilk yanlışı hatırlayın.

Herkesin ilk yaptığı yanlış, çevresine, kültürüne göre değişir.

Ama değişmeyen bir şey var ki o da ilk yapılan yanlış rahatlıkla yapılamaz.

İlk yalanı söylediğiniz zamanı düşünün.

Yüzünüz kızarır. Yüzünüzün kızarması kalp çarpıntısının yüze vurmasıdır.

İçki içenler, ilk yudumu hatırlasınlar.

Ağız acır, boğaz yanarmış.

İlk sigarayı çekenlerin ciğerleri yanar.

Bütün yanlışları ilk yapanlar, bu yaptıklarından rahatsız olurlar.

Çocuklar, yalanı sonradan öğrenirlermiş.

Annesinin en değerli vazosunu kırdığında annesi “Kim kırdı?” dediğinde çocuk neşeyle “Ben kırdıııım” dermiş.

Annesi bir tokat atarsa, babası “Ben kırmadım de” diye yanlış akıl verirse çocuk ilk defa yalanla tanışırmış.

İlk yalanı söylerken çocuğun da yanağı kızarırmış.

Ama öyle bir eğitimden geçiyoruz ki orada yalan söylemeyenler yüzünü kızartıyorlar.

“Çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz” genellemesi vardır.

Helalından çok kazanıp hakkını verenlere diyeceğimiz yok.

Yalan karıştırmadan çok konuşanlara da diyeceğimiz yoktur.

Konumuz da o değildir.

Konumuz, ilk yanlışın bizde kalp çırpıntısına, yüz kızarmasına sebep olduğudur.

Yüzü kızaranlara ne mutlu.

Onların bu yanlıştan dönmesi daha kolaydır.

İyinin, güzelin, doğrunun ne olduğunu hala bilmektedir.

Yüzü kızarmayanların işi zordur.

Kanserin bütün vücudu sardığında doktorların “İşimiz zor” dediği an gibidir.

Yüzü kızarmadığı gibi, yüzü kızaranları ayıplayanlar, gerici damgası vurup basın yayın yoluyla teşhir ederek haramilerin meclislerine, meydanlarına girmesini yasaklayanların tedavisi daha da zordur ama imkansız değildir.

Her dinden, dilden, ırktan ve renkten insanın ilk yanlışı yaptığında boğazının yanması, yüzünün kızarması Kur’anı Kerimin haber verdiği “Fıtrat Dini” n herkeste olduğunun ispatıdır.

Sevgili peygamberimizin “Her doğan (İslam) fıtratı üzere doğar. Sonra anne-babası onu ya Yahudi yapar, ya Hıristiyan yapar veya Mecusi yapar” hadisini onaylıyor. (Buhari Sahih, K. cenaiz 80-92, Müslim Sahih, K. Kader 25, Tirmizi Sünen,  Kader 5)

Eğitime ağırlık verelim.

Yola, köprüye, trene, uçağa, hava alanlarına, savunmaya, sağlığa harcanan paradan daha fazlasını harcayalım.

Fıtratı bozulmadan iyi yetiştirilen insanlar, ihtiyacı olan yolu, hava alanını, sağlığını, savunmasını daha iyi yapar.

İyi yetiştirmezsek bütün bunları yaparken hem çürük yapar, hem haramını artırır hem de yalanına yalan katar.