BİZDEN DEĞİLDİR
Bu cümleyi hemen
birilerini karşımıza aldığımız anlamına kullandığımı sanmayın.
Bu cümleyi
sevgili peygamberimiz, bazı yanlış yapan arkadaşlarını uyarmak için
“......yapanlar bizden değildir” buyurmuş ve o kötülüğün yapılmamasını
isteyerek eğitmiş.
Birisi bu hatayı
yapmışsa en ağır ifade olarak “Bunu yapan benden değildir” diyerek
hoşlanmadığını anlatmış.
“Bizden
değildir” sözünün İslam dininden çıkmıştır anlamına gelmediğini, o hatayı
yapanın daha sonra ashab-ı kiram arasında olduğunu görerek anlıyoruz.
Hadisleri
rivayet edenler, bu sözün “Bizim gibi davranmıyor, bizim edebimizle edeplenmemiştir”
anlamında olduğunu söylemişler.
Babası veya
anası gibi edepli, yardımsever, cömert, doğru dürüst çocuğuna “Babasının
yolunda, anası gibi” sözler söyleriz ama onun yolunda olmayana da “Babasının
veya anasının tırnağı olamaz” deriz.
Bakara süresinin
249 uncu ayetinde Talut’un zalim ve
kafir Calut’a karşı harbe giderken askerlerini eğitip imtihandan geçirdikten
sonra imtihanı kaybedenler için “Onlar benden değildir” deyip harbe sokmadığını
haber verir. Ama onlar yine imtihanı kaybetmiş Müslümanlar olarak kalırlar.
Dinimiz,
evlenmeyi teşvik etmiş, sevgili peygamberimiz evlenmiş ve “Sünnetimden yüz
çeviren benden değildir” buyurmuş ama evlenmeyenleri din dışına itmemiş.
(Buhari, Sahih, Kitabu’n-Nikah)
Toplum hayatının
her sahasında hiç bir Müslüman, hiç bir insanı aldatmayacak şekilde
yetiştirmeye çalışmış ve “Bizi aldatan bizden değildir” demiş. (Beyhaki,
Sünen-i Kübra 5/355 Hadis no 11280)
Siyasette,
ticarette, evlilikte, sanatta, sosyal hayatın her yanında aldatmak yok.
Bütün bir dünya
bir damla kanın karşılığı olamaz.
Kişiyi öldürmek
şöyle dursun, sevgili peygamberimiz: “Bize silah çeken bizden değildir” diyerek
işin vahametini anlatmış. (Beyhaki, Sünen-i Kübra 8/20, hadis no 16224)
Müslümanların
kendilerini din üzerinde korumaları için İslam cemaatinden uzak durmamaları
öğütlenir.
Salihlerle
beraber olmamız için dua etmemiz istenir.
İslinin yanında
oturanda is, mislinin yanında oturanda mis kokacağı öğretilir ve sevgili
peygamberimiz: “Müşriklerle birlikte mesken tutmayın, onlarla birlikte olmayın.
Kim onlarlar birlikte olursa bizden değildir” buyurmuş. (Beyhaki, Sünen-i Kübra
9/142, hadis no 18886)
Avrupa’da Müslümanlardan
uzak duran, camiye cemaate karışmayan Müslümanlar, ikinci nesilde bozulmalarını
tamamladılar.
Müslümanlarla
aynı sitede oturanlar, camiden ve cemaaten ayrılmayanlar hem kendilerini hem
çocuklarının bozulmasını engellediler.
Evin
bütçesinden, köyün bütçesinden, şehrin maliyesinden, devletin hazinesinden
çalanlar için de “Hazineden haksızca alanlar bizden değildir” buyurmuş.
(Tirmizi, Sünen, Kitabü Siyer)
Onlar, peygamber
ahlakıyla ahlaklanmamışlardır.
Toplumumuzda
herkes, birinden büyük birinden küçüktür.
Küçüklerimize
sevgili ve merhametli olmamız gerekirken büyüklerimize de saygılı olmamız
gerekir.
Sevgili
peygamberimiz de: “ Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizin hakkını
bilmeyenler bizden değildir” buyurmuş. (Ebu Davud, Sünen, K. Edeb, Babü’r
rahmet)
“Yakında
başınıza geçen yöneticiler, yapmadıklarını söyleyecekler. Kim onların
yalanlarını onaylar, zulümlerine yardım ederlerse benden değildir, ben de ondan
değilim. Ve ben, (Kevser) havuzu üzerinde iken benim yanıma gelemez” buyuran
sevgili peygamberimiz, halkı uyarırken onların yöneticilerini de uyarmış.
(Ahmet, Müsned, İbni Ömer rivayetiyle)
Biz,
sevdiğimizle beraber olmak istiyoruz.
Yaratılmışlar
içinde en fazla sevgili peygamberimizi seviyoruz.
Öyle ise onu
örnek ve önder alalım.