FETİH
HADİSİ (1)
Kış
günü, sıcacık kaloriferin başında çaylarını yudumlayan dostlardan biri “en-Naru
fakihetüşşita” demiş.
Ayetten,
Hadisten, sözden, sohbetten anlamayan işgüzarın biri, bu sözü ayet zaanetmiş ve
söyleyeni mahcup etmek için “Sadakallaul azım” demiş.
Yani
ayet okudun terbiyesiz ama bu cümleyi söylemedin imasında bulunmuş.
Halbuki
bu işgüzar, o cümleyi bile doğru söylememiş.
Bilgiç
geçinen bir başkası da “Nar bizim köyde de yetişir” demiş.
Halbuki
o sohbetçi, dışarda otuz derecelik soğuktan gelince kaloriferin ne güzel bir
nimet olduğunu anlatmak için “Ateş, kış mevsiminin meyvesidir” anlamına gelen
Arapça deyimi söylemiş.
“Kostantınıyye
muhakkak fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır, onu
fetheden asker ne güzel askerdir.” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, Hadis no: 18189)
Bu
söz, bütün kralları, Şahları, Padişahları, Cumhurbaşkanlarını toplasanız
saçının bir teline denk gelmeyecek, Alemlere Rahmet, Hazreti Muhammed sallahü
aleyhi ve Sellemin hadisidir.
Sevgili
peygamberimizin bu müjdesini duyan arkadaşlarının her biri her hayırlı işin
içinde oldukları gibi bu güzel askerler içine de girmeyi arzu etmişler ve Eyüp
semtine adını veren Eba Eyyüb el Ensari ve arkadaşları İstanbul önlerine kadar
gelmişler ve Eba Eyyub şehid olmuş. (Allah hepsinden razı olsun)
Hicri
857, Miladi 1453 yılına kadar ellinin üzerinde devlet başkanı, bu şerefe nail
olmak için İstanbul’u fethetmek için sefer düzenlemiş.
Siz
bütün insanlara ve alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin ümmetisiniz.
Peygamberimiz
Medine’deki ashabına doğunun ve batının hazinelerine işaret verirken İstanbul
ile Roma’ya özel işaret koymuş ve Ashabının gönül ufkunu dünyaya açmıştır.
Ve
yine bir gün arkadaşlarına konuşurken: “Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a
yemin ederim ki, Fars/İran ve Roma fetholunacaktır.” Buyurmuş. (Delailü’n
Nübüvve ve Marifeti Ahvali’s Sahabe, 7/119, Hadis No: 2605)
Fatih,
İstanbul’u fethederek dünyada hiç bir kimsenin ulaşamayacağı, Cumhurbaşkanı,
Ordinaryüs, Mareşal rütbeleriyle kısaylanamayacak “Güzel komutan” unvanını
aldıktan sonra Roma’ya sefer sırasında vefat ettiğini tarihçilerimiz söylüyor.
Fars/İran
İmparatorluğu, Hazreti Ömer zamanında Sa’d bin Ebi Vakkas komutasında
fethedilmiş.
Kostantıniyye
ise fatih Sultan Muhammed han tarafından fethedilmiş.
Fatih,
İstanbul’u fethedince Farsça:
“Bum
nevbet mi-zened ber-tarem-i Efrasiyab
Perdedart
mi-koned der-kasr-i Kayser ankebut”
Yani
Efrasiyab adlı Fasr hükümdarının sarayının kubbesinde baykuşlar nöbet tutuyor.
Rum
İmparatoru Kayser’in kapısında örümcekler perdedarlık yapıyor” Deyivermiş.
Not:
Anadolu Gençlik Derneği, İstanbul’un fethini Kocaeli’nde Stadyumda 31 Mayıs
Cumartesi günü kutlayacaktır.
Aynı
gün sabah namazını da Ayasofya camii önünde kılacaklarını ilan etmişlerdir.
Duyurulur.