ANA SAYFA



KİTAPLARIM


    AĞZIMIZA GİREN VE ÇIKA


    Helal yiyeceklerden bazıları var ki, yenildiği veya içildiği zaman ya uyku veriyor veya uykuları kaçırıyor. Bazı ilaçlar, kişiyi sakinleştirirken bazıları da hırçınlaştırıyor. Demek ki, yediğimiz ve içtiğimiz şeyler bizim eylemlerimiz üzerinde etkili oluyorlar.

    Uyuşturucu alan bir şoföre, araç kullanması yasaklanıyor. Kullandığı takdirde cezalandırılıyor. Bütün dünyadaki doktorlar ve bütün insanlar, içkinin insanı sarhoş edeceğini ve insan dengesini bozacağını biliyor.

    Arabadakilere zarar vermesini engellemek için sürücülerin içmesi yasaklanmış ama siyasilerin, karar verme durumunda olan aile reisinin, köy muhtarının, kaymakamın, valinin, Başbakanın içmesi yasaklanmıyor. Hatta içmeyeni makbul sayılmıyor günümüzde. Halbuki yönetici durumunda olanların alacağı kararlarla onlar, binler, milyonlar zarar görebilirler.

    Rabbimiz, uyuşturucuyu her Müslüman’a yasaklıyor ve şöyle buyuruyor.

    Maide 90- Ey iman edenler, şarap (Sarhoş edenler), kumar, putlar ve fal okları şeytanın işinden olan bi¬rer pisliktir, ondan sakının ola ki kurtulursunuz.

    Maide 91- Şeytan, şarap (Sarhoş edenler) ve kumarla, aranızda an¬cak düş¬manlık ve kin bırakmak, Allah'ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık vaz¬geçtiniz değil mi?

    Arkadaşıyla içki içerken işi kavgaya götürüp, arkadaşını öldürdükten sonra kafasını kesip polis karakoluna getiren kişinin televizyondaki görüntüsü hala hafızalarımızdadır.

    Eşinin veya arkadaşının sırlarını içki masasında döktürenler, içki masasında rüşvet verenler, hortum işini bağlayanlar, gizli kameraya çekenler sonra şantaj yapanlar. Yani bütün pisliklerin kaynağı uyuşturucu.

    Halkla olan ilişkilerimizde düşmanlık ve kin üretiyor, Hakla olan ilişkilerimizde Cenabı Hakkın zikrinden/Kitabından bizi uzaklaştırıyor ve bir de namazdan uzaklaştırıyor. Biz, Hakla ve halkla olan bağlarımızı kuvvetlendirmek için ayık ve uyanık olmak durumundayız.

    Uyuşturucu yiyecek ve içecekler bizi sarhoş eder ama bazı yiyecekler var ki, uyuşturucu değildir ama haramdır. Hırsızlık, çalmak, çırpmak, rüşvet, hortum yoluyla elde edilenler de haramdır. Eğer her haram şey, sarhoşluk verseydi ayakta gezen insanımız çok az olurdu. Ayıpları örten Rabbimiz, her haram yiyecek ve içeceğe sarhoşluk verme özelliği vermediği için bizi korumuş ama:

    Maide 87- Ey iman edenler, Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri ha¬ram kıl¬mayın ve haddi aşmayın. Al¬lah haddi aşanları sevmez.

    Maide 88- Allah'ın rızk olarak verdiklerinden helal ve temiz olarak yiyin ve iman etti¬ğiniz Allah’tan sakının.” Buyurmuş.

    Televizyonda bazı programcılar, yiyeceklerimizin nasıl temizleneceğini gösteriyorlar. Onlara teşekkür ederiz ama eğer programcının dini hassasiyeti de olsaydı bu ayete göre hareket eder ve önce “Yiyeceğiniz helal olmalıdır” der ve daha sonra temizleme yollarını gösterirdi. Temizliğe dikkat etmezsek hastalanmamıza sebep olur, helalığına dikkat etmezsek bu dünyada haksızlık damarımızı besler ve katılaştırır, kuvvetlendirir sonrada zulmetmesine sebep olurken ahirette de yanmamıza sebep oluruz.

    Ağzımıza girenin helal ve temiz olmasına dikkat ettiğimiz gibi ağzımızdan çıkan sözlere de dikkat etmemizi emreder Rabbimiz.

    Maide süresinin birinci ayetinde sözümüzde durmamızı emrederken 89 uncu ayetinde ettiğimiz yeminlere sahip çıkmamızı, yeminlerimizi bozduğumuzda ise on fakiri doyurarak veya giydirerek kefaretini vermemizi, verecek şey bulunmadığı zaman üç gün oruç tutmamızı emrederek söz ve yeminlerin önemini vurgularken, her vesile ile fakirin doyurulması için yol gösteriyor.

    Helal ve temizinden yeyip içerken yedirme ve içirmenin de zevkine varalım. Etrafımızdaki ihtiyaç sahiplerini bulup dertlerine derman olalım. “Ben Başbakan olsaydım…” diye başlayan cümleleri bırakıp kendi gücümüz oranında gereğini yaparak büyük düşünmeyi gerçekleştirelim.